Venezula Devlet Başkanı Juan Guaido, Venezuela silahlı kuvvetlerinin güvenlik hizmetleri ve istihbarat tarafından korkutulduklarını ifade ederek "zulüm altında olduklarını" söyledi. Guaido, "Maduro rejimini devirmek için tüm seçenekler hala masada" diye konuştu. Ocak ayı sonlarında vekalet eden başkanlığını ilan eden ve ABD ile çoğu AB ülkesinin öncülüğündeki 50den fazla ülke tarafından tanınan Venezuela Meclis Başkanı Guaido, İspanyol gazetesi El Paise verdiği demeçte, "Protestolar rejim devrilene kadar sürecek" dedi. Guaido, "Maduro, meşruiyetten yoksun. Hesap vermekten ve cezadan kaçmaya devam etmekten başka bir amacı yok. Bu nedenle onunla diyalog umudu yok" ifadelerini kullandı. Guaido, bu hafta başında parlamentonun "alarm durumu" ilan ettiğini hatırlatarak, bunun sadece doğal afet olması halinde ilan edildiğini söyledi. Ülkedeki siyasi kriz sebebiyle yaşam standartlarının düşmesine ve halkın çok zor şartlarda yaşadığına dikkat çeken Guaido, "Bunlara rağmen rejim yardımların geçişine izin vermiyor" dedi. Guaido, "Devlet bünyesindeki yolsuzluklara, altyapı ihmaline ve temel hizmet sisteminin çöküşüne tepki göstererek, bu konularda defalarca uyardık. Rejimin, milyonlarca dolar mal olan ve herkesi etkileyen elektrik krizinin sebebi siber saldırı olarak açıklaması ve bu gerçekdışı iddialara sığınması bizi şaşırtmadı" diye konuştu. Venezula cumhurbaşkanı, savcı tarafından siber saldırıya katıldığına ilişkin başlatılan soruşturma hakkında şöyle konuştu: “Bunlar, hukuki güçleri olmayan birinin beni korkutma çabasından ibaret. Benim hakkımda ülkeden çıkış yasağı koyulması da buna benzer bir karar. Rejim tarafından kontrol edilen Anayasa Meclisi tarafından atanan Venezuela Başsavcısı Tarık William Saab, Guaido hakkında açılan soruşturmalar tamamlanmadan yurtdışına çıkış yasağı koymuştu. Ancak Guaido, kendisini başkan olarak tanıyan 2 Latin Amerika ülkesini ziyaret için Venezueladan ayrıldı ve güvenlik güçlerinin zorlamalarına maruz kalmadan Karakasa tekrar döndü. Elektrik kriziyle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Guaido, "2017de, parlamentoda bu sektördeki uzmanlara göre 100 milyarı bulan yolsuzluk meselesini gündeme getirdik. Ayrıntılı bir rapor üzerinde tartıştık ve çözüm önerdik. Ancak meseleyi görmezden gelen rejim, bizim uyarılarımız karşısında kapıyı kapattı" dedi. Gösterilerin başlamasından yaklaşık bir buçuk ay sonra muhaliflerin saflarında görülen hayal kırıklığının ve umutsuzluğun Venezuela halkının günlük yaşamında somut bir şeyi değiştirmediğini vurgulayan Guaido, "Yirmi yıl önce, Chavez hareketi devleti parçaladı, hukukun temellerini baltaladı, muhalefet ve siyasi muhalifleri bastırdı" dedi. Guaido, "Sosyal değişim gösterilerinin çeşitli yoğunluk ve popüler katılım aşamalarından geçmesi doğaldı. Ancak tüm hedeflerimizi gerçekleştirene, demokrasiyi ve özgürlüğü geri kazanana kadar bu gösteriler sürecektir. Risklerle karşı karşıya kalacağız, hayal kırıklığına uğrayacağız ve yorulacağız, evet. Hayatımızı tehlikeye atacağız. Ancak bize bırakılan miras bu, bu bizim sonuna kadar yazacağımız kaderimiz" ifadelerini kullandı.   Guaido şöyle devam etti: "Chaveze oy vermedim çünkü iktidara geldiğinde 15 yaşındaydım. O dönem, devasa petrol rezervleri olan bir ülkenin nasıl çökmeye başladığını gördük. Venezuelanın yüksek bir refah düzeyine yükselmesini hayal etmek bizim için kolaydı, ancak bugün insanlar Maduro ile birlikte bu ülkenin geleceği olmadığına ve hatta bu rejim ile "bugününün" de olmadığına bulunmadığına inanıyor." Venezueladaki krizin en büyük gizemi silahlı kuvvetler. Venezuela ordusu, Maduroya tam bağlılık beyan ederek rejimi sonuna kadar savunmaya hazır olduğunu açıklamıştı. Ancak özellikle genç askerler arasında aksini düşünen ve harekete geçmek için bir fırsat bekleyen büyük bir kesimden söz ediliyor. Guaidoya göre, silahlı kuvvetler korku içinde bastırılıyor ve zulme maruz kalıyor. Guaido, "Parlamentonun bu haftanın başlarında "alarm durumu" ilan etmesinden bu yana, çok sayıda general ve subay beni arayarak desteklerini beyan etti, ancak şu ana kadar ordunun harekete geçerek isyan etmesi konusunda belirlenmiş bir lider yok. Muhalefet ve silahlı kuvvetler ilk kez temasa geçti, bu nedenle biraz zaman alabilir" dedi. Guaido, sözlerine şöyle devam etti: "Geçen ay açıklanan af yasasıyla orduya çok geniş yetki alanı verildi. Değişimin tüm aşamalarında ordunun büyük bir rolü var. İlk önce bu değişiklik için harekete geçmek, daha sonra iktidarın baskısını sona erdirmek ve demokrasi sürecine geçişte üzerine düşeni yapmak." "Venezuelada her şeyi denedik. Tamamen barışçıl yollarla ve birçok kişinin hissettiği hayal kırıklığına rağmen denemeye devam edeceğiz" diyen Venezuela geçici cumhurbaşkanı Guaido, "Peki bir vatandaş kendini, rejimin muhaliflere ve protestoculara karşı silahlı ve kışkırtıcı olarak başlattığı gruplara karşı nasıl savunabilir? Silahlı kuvvetleri zorlayan ve yiyecek ve ilaçları engelleyen bir rejime nasıl karşılık verilmeli? Askeri müdahalenin tartışmalı bir mesele olduğunu biliyorum. Tüm seçenekleri değerlendirmek ve vatandaşlarımızı korumak bizim sorumluluğumuz" şeklinde konuştu. Bir haftalık bir kesintiden sonra elektrik tekrar geldi Öte yandan Maduro, ABD’yi suçladığı “elektrik savaşında” zafer ilan etti. İletişim Bakanı Jorge Rodrigueze göre ekonomik analizler, 7 Martta başlayan elektrik kesintisinin ülkeye 875 milyon dolara mal olduğunu gösteriyor. Bakan, bir TV kanalında yayınlanan konuşmasında, elektriğin yüzde 100 restorasyonuyla ilgili olarak "Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro, yarından itibaren (Perşembe) okul ve çalışma faaliyetlerine devam edilmesine karar verdi" diye konuştu. Perakendeci bir sendika, elektrik kesintisi sırasında batıdaki Maracaibe kentinde 500den fazla mağazanın yağmalandığını söyledi. Consecommercio Sendikası, güvenlik güçlerini Maracaibo ve çevresinde hakimiyeti sağlamaya çağırdı: "Maracaibo ticari merkezinde ve "500 diğer tesiste" "isyancılar cezasız kaldı ve elektrik krizinden istifade edildi... Tesisler tahrip edildi... Üzücü."