Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi Husam Badran, Hamas İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumlara yönelik devam eden baskılar ve Gazze Şeridindeki durum nedeniyle İsrail işgaline karşı tüm seçeneklerinin açık olduğu mesajı verdi. Kudüs’ün Sesi radyosuna konuşan Badran, “İşgalci, tutsaklara yönelik saldırılarında her seferinde bir hata yapıyor. Çünkü yanıt verilmeyecek. Tutsakların yalnız olmadığını söylüyoruz ve saldırılara karşı önlem almak için planlar yaptık. Mahkumlara saldırı kırmızı çizgi. Ancak özellikle Damon Hapishanesi’ndeki kadın mahkumlara yönelik saldırının ciddi olması sebebiyle bu kez dosyanın farklı bir hassasiyeti var” şeklinde konuştu. Gazze Şeridi’ndeki duruma da değinen Badran, “Gazzede yaşanan acılar ağır. Ne imar, ne bina, ne de vatandaşların dokunabileceği gerçek bir değişim yok. Gazzede ablukanın devam etmesini kabul edilemez buluyoruz. Her türlü iletişim ve baskı araçlarını kullanarak kuşatmayı kaldırmak için savaş veriyoruz” dedi. Kuşatmayı kaldırmakla ilgili temaslarda neler olup bittiği hakkında konuşmanın erken olduğunu söyleyen Hamaslı yetkili, direnişin kendini savunmak için her türlü yolu kullandığını, direnişin test edildiğini ve Filistin halkının onurunu istediklerini bildirdi. Badranın bu açıklamaları, Mısır liderliğindeki Hamas Hareketi ile İsrail arasındaki temaslarda gerilim yaşandığı dönemde geldi. Mısırlı bir güvenlik heyeti, , İsrail’in Filistinli gruplara yönelik ‘Batı Şeria’daki gerginliği durdurmaları ve herhangi bir ilerleme kaydedilmeden önce esirleri iade etmeleri’ ışığında iki gün süren zorlu görevi tamamladı. İsrail, bunun devam etmesi halinde Hamas’a mensup liderlere yönelik suikast düzenlemekle tehdit ederken, Hamas, İsrail’im tüm şartlarını reddettiğini bildirdi. Filistinli gruplar, Mısır heyetine, İsrail’in bölgede tırmanışı durdurmayı ve Gazze Şeridi’ne kolaylıklar sağlamayı taahhüt etmediği sürece Batı Şeria konusunda konuşmayı kabul etmediklerini belirtti. Ayrıca, Batı Şeria’daki gerginliğin devam etmesinin, Gazze’de karşılık bulabileceğine dair İsrail uyarısını da iletirken, gruplar ise bu durumun yeni bir çatışmaya yol açacağı konusunda uyardı. Geçtiğimiz hafta Hamas hareketinin askeri kanadı olan El-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi’nde farklı senaryoları akla getiren büyük bir tatbikat başlattı. İsrail’in bu tür bir gerginliğe hazırlandığı bir dönemde tatbikatlar, Hamas’ın ‘Gazze’nin yeniden inşası hususunda ilerleme kaydedilmemesi nedeniyle İsrail ile yeni bir tırmanış’ tehditleri sonrasında gelişti. Diğer yandan cezaevi yönetimi tarafından gerçekleştirilen bir dizi baskının ardından farklı cezaevlerinde ciddi gerginlik yaşanıyor. Hamaslı bir mahkum, silahlı yönetimin kadın mahkumları hedef almasına yanıt olarak İsrailli birini bıçakladı. İsrail cezaevlerindeki mahkumlar, dün Cezaevi İdaresi yönetimini tarafından yapılan ihlalleri protesto etmeye başladı. Esirler Cemiyeti açıklamasında, cezaevi yönetiminin tansiyonu yükseltmeye devam etmesi halinde, kadın tutukluların bu ihlallere, koğuş kapılarına vurarak, yemekleri geri çevirerek ve hapishane kurallarına uymayarak tepki göstereceğini aktardı. Esirler Cemiyeti, şimdiye dek kelepçelenerek Fora cezaevi avlusuna götürülen ve saatlerce dondurucu soğukta bırakılan mahkumların akıbetinin bilinmediğini aktardı. Ayrıca, 12. Bölümde büyük bir baskıyla karşı karşıya kalan mahkumların akıbeti de belli değil. Bıçaklı saldırıyı gerçekleştiren mahkum Yusuf el Mebduh, Nafha Hapishanesinin 12. Bölümünde tutuluyor. Hamas Hareketi mahkumlarının Yüksek Liderlik Konseyi, hapishane yönetimini yaşanan olayların gidişatından sorumlu tuttu. Mahkumlar Medya Ofisi, işgal cezaevleri yönetiminin baskı birimlerinin mahkumlara ve Nafha hapishanesinin 12. Bölümünde kalanlara saldırdığına dair teyit edilen raporların ardından, önümüzdeki saatler tehlikeli bir tırmanışı beraberinde getireceğini aktardı. İşgal cezaevleri yönetimi, kadın tutsaklara günlerce ardı ardına sistematik taciz ve benzeri görülmemiş saldırılarla birlikte baskılar gerçekleştirmiş ve 3 mahkumu azletmişti. Nafha hapishanesindeki mahkumlara yönelik büyük bir baskının ardından yaşanan olaylar mahkumlarla çatışmaya dönüştü. Esirler Cemiyeti, mahkumların akıbetinden işgal cezaevlerini sorumlu tutarken, özellikle Uluslararası Kızılhaç dahil ilgili tüm yetkilileri bu saldırıyı durdurmak için acilen harekete geçmeye ve mahkumların ailelerine yakınları hakkında güvence vermeye davet etti. Kasım ayı sonu itibariyle 32’si kadın, 500’ü idari, 170’i ise reşit olmayan mahkum sayısı 4 bin 450’ye ulaştı.
مشاركة :