Merhum Libya kralı İdris Es-Senusi, yolsuzluk siyasi tabakaya ulaştığında“Tahammül noktasını aşmıştır” demişti. İyi ve salih Kral bunu, o zamanların yolsuzlarının yüzüne haykırarak onlara yağma ile yolsuzluğu durdurma çağrısında bulunmuştu. Onun ölümünden on yıllar sonra bugün Libya, bazı politikacıların ve yönetimdeki nüfuzlu kişilerin başını çektiği çok daha büyük bir yolsuzluk ve yolsuzlar dalgası ile karşı karşıyadır. Yolsuzluk; kamu görevleri performasında bozulma ya da dürüstlüğün yok olmasıdır ve bir çok şekli, formu ve yüzü vardır. Bunlardan biri de; partizanlık, kabilecilik, bölgeselcilik, hizipçilik ile temsil edilen yandaşlık, rüşvet, zimmete geçirme ve şantaj aracılığıyla meşru olmayan hedefler için kamu yetkisinin kötüye kullanılması şeklindeki siyasi yolsuzluktur. Yine de doğrusunu söylemek gerekirse bizler Libya’da, eşi benzeri görülmemiş bir durum iledeğil bilakis belki de bütün dünyada yaygın olan bir olgu ile karşı karşıyayız. Ancak Libya’da durum sınırını aşmıştır. BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame’nin açıklamaları bu ülkeyi bekleyen tehlikeyi haber veren bir alarm gibiydi. Selame bu açıklamaları ile durumu teşhis etmiş ve ülkede bozgunculuk yapan, bir zamanlar eski rejimi ve yolsuzluğunu eleştiren bu yolsuz ve yağmacıların iplerini pazara çıkarmıştır. Bu 7 yıl içerisinde çalınan kaynakların, ülkeyi 40 yıl boyunca yöneten diktatörlük döneminde çalınanları aştığını ortaya koymuştur. Libya’da yolsuzluk bugün, Libya halkını aç bırakma, zenginliklerini talan etme ve onu aşağılama siyaseti aracılığıyla çok daha çirkin bir şekilde tekrarlanmaktadır. Libyalı yetkililer ve politikacılar ile ilgili tweetinde Selame şöyle diyor:”Günlük 1.3 milyon varil petrol ihraç eden bir ülkede; yüzlerce gecekondu şeklinde çatısı tenekeden yapılmış okul ve zorla ayakta duran hastane bulunmaktadır. Ancak ülkenin %60’ı memur maaşlarının ödenmesine tahsis edilmiş bütçesinden bu kurumların onarılması için bir kuruş bile harcanmamaktadır. Aksine kurumlar arası anlaşmazlıkların avukatlarına yüzlerce milyon ödenmektedir. Acaba ülke, tesadüf eseri mi bu durumdadır?” Bu gerçekten de acı verici bir gerçek ve utanmadan başını dik tutan büyük bir skandaldır. Libya açgözlülerin ve yolsuzların köpekler gibi üşüştüğü petrol denizi üzerinde yüzerken teneke çatılı okulların varlığına kim inanabilir? Selame’nin dediği gibi Libya ne bir sanayi ne de tarım ülkesi olmamasına, milyonerler yaratacak bir ticarete sahip olmamasına rağmen ülkede “her gün yeni bir milyoner doğmaktadır”. Bu da gizlenemeyecek bir şekilde halkın kaynak ve zenginliklerini sistematik bir şekilde yağmalayan yolsuzluğun boyutunun ne kadar büyük olduğunu kanıtlamaktadır. Bu nedenle; yarası olan gocunur atasözündeki gibi bazıları Selame’ye kızarken Libya sokakları ise bu çıkışa olumlu bir tepki vermiştir. El-Mışri’nin anayasal olmayan meclisi Selame’nin sözlerini:”Selame’nin siyasilere yönelik suçlamaları hükümet kurumlarını kasıtlı olarak hedef alan karalamalar” olarak nitelerken 46 milletvekili, başsavcıdan Selame hakkında soruşturma başlatmasını talep etti. Bazıları da Selame’nin bu açıklamalar ile “Ulusal Konferans” aracılığıyla pazarlamaya çalıştığını iddia ettikleri projeyi kabul etmeleri için siyasilere baskı yapmaya çalıştığını belirtti. Hatta bir milletvekili bu açıklamaları:”Siyasilere kendilerine dikte edilenleri kabul etmeleri için baskı yapmayı amaçlayan politik şantaj” olarak niteledi. Kimileri de bunların sokakları kışkırtmak için yapılmış açıklamalar olduğunu ifade ettiler. Libya’da bir önceki hükümetin görev süresi sona erdiğinde ofislerin kırtasiye harcamaları için tam 6 milyar dolar harcama yapmıştı. Ama bu hükümet Sağlık alanında eşi benzeri görülmemiş bir başarısızlık göstermiş, karayolları idaresi yolların küçücük bir bölümünü bile düzeltememiş, kenarlarında bariyerler olmayan köprüler üstünden geçenler için uçan bir mezarlığa dönüşmüşken kısacası her yönden başarısız olmuşken bakanları hakkında ne göreve gelmelerinden önce ne de göreve gelmelerinden sonra finansal hiçbir sorgulama yapılmamıştır. Hatta bu bakanlardan bazılarının yurt dışına çıkmasına bile izin verilmiştir. Bu kişiler gece gündüz demeden kesintisiz süren soygunlarla kamunun mallarını yağmalayıp yurt dışına kaçarken, yetkililer, çocukları ve hatta korumaları kurşun geçirmez arabalarda dolaşırken Libya’nın bazı bölgelerinde çocuklar kışın buz gibi soğuk yazın yakıcı teneke çatılar altında eğitim görmektedirler.Oysa bu arabaların bir tanesinin bile bedeli, çocukların eğitimi için uygun dershaneler inşa edilmesine yetecek kadardır. Libya’da yolsuzluğun her çeşidi ve şekli mevcuttur. Libya’nın mal varlıklarının yağmalanmasına bir örnek verecek olursak; Amerikan Politico gazetesi dondurulmuş mal varlıklarının kaybolması ve yağmalanması ile ilgili haberinde Libya’nın Belçika bankalarında dondurulmuş mal varlıklarından kaybolan milyarca sterlinden bahsetmektedir. Yolsuzluk devletin her yerine yayılmış durumda. Ülke içindeki hastanelerde; hastalar için yataklar ve düzenli bir sağlık bakımı yokken, serumlar, aşılar, böbrek ve kanser ilaçlarında ciddi bir sıkıntı yaşanırken Libya’nın en büyük yolsuzluk dosyalarından biri olan “devrimcilerin” yurt dışında tedavi edilmesi kapsamında onlarca milyar harcanmıştır. Yolsuzluğun yayılması ve taraftarlık fırsat eşitsizliğine yol açarken bir yandan da adaletsizlik ve zulüm nedeniyle toplumda bir hayal kırıklığı yaratmakta ve olumsuzluğa neden olmaktadır. Doğrusu Libya’da utanma kelimesi ölmüş ve ondan geriye sözlük anlamından başka bir şey kalmamıştır.
مشاركة :