Fransanın ABD Büyükelçisi’nin tweetleri Fransa-İran krizi çıkarttı

  • 4/15/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Fransanın ABD Büyükelçisi Gérard Araud, birkaç hafta sonra Washingtondaki görevini terk edip emekliğe ayrılacak. Fakat memleketi olan Marsilyaya veya başka bir Fransız şehrine geri dönmeyecek, bilakis Washingtondan New Yorka taşınacak. New Yorktaki kaynakların aktardığına göre, Washington’a taşınmadan önce 4 yıl boyunca ülkesinin Birleşmiş Milletler (BM) Temsilciliği’nin başkanlığını yaptığı için bu şehri iyi tanıyan Araud, 1995ten bu yana kendisiyle birlikte yaşadığı hayat arkadaşı ünlü fotoğrafçı Pascal Blondeau ile bir ev kiralamaya niyetlendi. Büyükelçi Araud, New York’taki diplomatik çalışmalarının ardından eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozynin 2008 yılında boşandığı Cecilia’nın eşi Fransız işadamı Richard Attias’ın ekibine katılacak. Attias Şirketi, halkla ilişkiler, iletişim ve konferans organizasyonu alanlarında aktif olarak çalışıyor. Ancak ülkesinin İsrail ve NATO Büyükelçisi olarak görev yapan ve Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda kilit görevlerde bulunan Araud, son zamanlarda Twitter hesabı üzerinden İranın nükleer programına ilişkin yaptığı paylaşımlar dolayısıyla gündeme geldi. 2017 yılındaki cumhurbaşkanlığı kampanyası sırasında Emmanuel Macron’a diplomatik danışmanlık yapan Araud, söz konusu dosyaya ilişkin sert tutumuyla biliniyor. Paris’te onu “neo-muhafazakar” olarak tanımlayanlar var. Ayrıca Araud, ülkesini 2015 yazında İranla nükleer anlaşmanın imzalanmasına yol açan müzakerelerde temsil eden Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius buna sevk etmekte oldukça etkin bir rol oynamıştı. Çantasını toplamaya hazırlanan büyükelçi, atmış olduğu tweetlerden dolayı Paris ile Tahran arasında siyasi bir gerilime ve diplomatik bir soruna neden oldu. Fransanın İran büyükelçisi atanan ve aynı zamanda nükleer meselelerde uzman olan Philippe Thiebaud dün, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’e itimatnamesini (güven mektubu) teslim etti. Ayı şekilde Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü olarak görev yapan Behram Kasımi yeni görevi kapsamında Fransaya gitti. Büyükelçi Gérard Araud, önceki gün resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Nükleer anlaşmadan sonra İranın uranyum zenginleştirme hakkının olduğunu söylemek yanlıştır" ifadeleri zaten karmaşık olan Fransız-İran ilişkilerine çomak soktu. “Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na (NPT) ve anlaşmanın ek protokolüne göre, İran’ın sıkı bir denetim dahilinde nükleer faaliyetlerinin askeri olmadığını göstermesi gerekiyor” diyen Araud, diğer bir paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “2002 yılında İran’ın sivil bir program dahilinde olmayan uranyum zenginleştirmesinin Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması gereğince yasadışı olarak değerlendirileceğini söyledik. Daha önce yaptırımlar uygulandı ve yeniden uygulanabilir.” İranın bu açıklamalara yönelik tepkisi gecikmedi. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, Araud’un açıklamalarına twitter hesabı üzerinden verdiği cevapta, “Eğer Araud’un açıklamaları Fransız makamların tutumunu yansıtıyorsa, o zaman nükleer anlaşma ve Güvenlik Konseyinin 2231 sayılı kararının konusu ve amaçlarının ihlali ile karşı karşıya kalacağız. Durumun acil bir şekilde açıklanması gerekiyor. Aksi takdirde gerekeni yapacağız” ifadelerini kullandı. İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Araud’un açıklamalarının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği ve bu ifadelerin Fransız hükümeti tarafından desteklenmesi halinde bunun nükleer anlaşmanın amaçlarına ve içeriğine tamamen aykırı olacağı kaydedildi. Açıklamanın devamında, durumun açığa kavuşturulamaması ve nihai açıklamanın yapılmaması durumunda nükleer anlaşmada öngörülen mekanizmalara başvurulacağı belirtildi. Gerçek şu ki, Fransız Büyükelçi yeni bir şey söylemedi. Paris’in nükleer anlaşma ve yeni müzakerelere başlama ihtiyacı ile ilgili tutumu biliniyor. Ayrıca Paris, Tahranın balistik füze programının ve istikrarsızlaştırıcı olarak nitelendirdiği bölgesel politikasının ele alınması üzere müzakere masasına oturmasını istiyor. Öte yandan Paris ve Avrupalı ​​ortakları, İran’ın terör faaliyetlerinden şikayetçiler.  Bu ülkeler, her ne kadar büyük ölçüde sembolik olsa da Tahrana yaptırım uygulamaktan çekinmediler. Ayrıca Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, balistik füze programları nedeniyle İranı yeni yaptırımlarla tehdit etmekte tereddüt etmedi. Bütün bu durumların Fransa, Berlin ve Londrayı ABD’nin Tahran’a karşı benimsediği pozisyonlarına yaklaştırdığı açık. Ancak bu ülkelerden hiçbiri İran Devrim Muhafızları’nın terör örgütleri listesine alınması konusunda Washingtona katılmadı. Her üç ülke de, İran’dan petrol ihraç etmeye devam etmesini ve Avrupa ülkelerinden mal ve hizmet almasını sağlayacak teknik prosedürleri tamamlama konusunda istekli.

مشاركة :