Libya Ulusal Ordusu’nun başkent Trablus’u milislerden kurtarma operasyonuna karşı Batı ve uluslararası baskıların artmasına rağmen, ordu komutanı Mareşal Halife Hafter, ateşkes çağrılarını reddetti. Fayiz es-Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti de Avrupa’yı savaşın devamlılığının Libya’dan mülteci akınına yol açabileceği konusunda uyardı. Dünya Sağlık Örgütü ise 16 Nisan itibariyle ülkedeki çatışmalarda siviller de dâhil 174 kişinin öldüğünü, 758 kişinin ise yaralandığını açıkladı. Hafter’e yakın yetkililerin Şarku’l Avsat’a aktardığına göre, Trablus yakınlarındaki Ulusal Ordu’nun başlattığı savaşları durdurma amaçlı bir ateşkes kararı almak için İtalya ve Fransa’dan yapılan öneriler reddedildi. Aynı şekilde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) bazı üyeleri Hafter’e baskı yapmaya çalışırken, İngiltere tarafından Libya’da derhal ateşkes çağrısını içeren bir bildiri yayınlandı. Bildiriye göre, Ulusal Ordu tarafından başlatılan saldırı, Libya’nın istikrarını ve BM’nin desteklediği siyasi diyaloğun ufkunu ve krize kapsamlı çözümü tehdit ediyor. Bildiride ayrıca BMGK, tüm Libyalı taraflara, tırmanışa derhal son verme, ateşkes imzalama, Libya’daki düşmanlıkların tamamen ve kapsamlı şekilde durdurulması için BM ile işbirliği yapma çağrısında bulunuyor. Konsey, 16 Nisan’da İngiltere’nin söz konusu önerisini ele almak üzere bir oturum düzenledi.Çatışmalar şiddetleniyor Öte yandan Libya’da yayın yapan 218 TV’ye göre, 16 Nisan’da öğleden sonra Trablus’un güneyindeki el-Aziziye’de Ulusal Ordu kuvvetleri ve UMH’ye bağlı batı askeri bölgesi güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Ulusal Ordu Kuvvetleri, 16 Nisan’da Trablus’u özgürleştirme planını sürdürdüklerini açıkladı. Orduya bağlı batı bölgesi operasyonu grubu komutanı ve Trablus operasyonundan sorumlu görevli Tuğgeneral Abdulsselam el-Hasi, 16 Nisan’da bir telefon görüşmesi aracılığıyla Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunarak, tüm savaş cephelerinde morallerin yüksek olduğunu kaydetti. Ordu sözcüsü Tuğgeneral Ahmed el-Mismari de geçen Pazartesi günü Libya’nın doğusundaki Bingazi şehrinde düzenlenen basın toplantısında, ordu kuvvetlerinin ilerleme kaydettiğini, stratejik yeni mevzileri ele geçirip ana girişlerden başkente girdiğini duyurdu. Sözcü, doğu bölgesinde, Ayn Zara, Tacura, Selahaddin, el-Farnac ve havaalanı ile Süveyş yolunda askeri operasyonların devam ettiğini belirtti. Mısrata’da Hava Kuvvetleri’nden Serrac’a bağlı uçaklar, Hun şehrinde Ulusal Ordu’ya bağlı 128. Tugay karargâhını bombaladı.Avrupa’ya mülteci uyarısı Öte yandan Fayiz es-Serrac, İtalyan gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkesindeki savaşın 800 binden fazla mültecinin Avrupa kıyılarına akın etmesine neden olacağını belirtti. La Repubblica gazetesinin haberine göre Serrac, “Sadece 800 bin mülteci göç etmeye hazır olmayacak, DEAŞ terör örgütü Libya’nın güneyinde faaliyetlerini sürdürdükçe bu savaştan kaçan Libyalılar da olacak” dedi. UMH Başkanı, “İtalya ve Avrupa, Libya’ya ve uluslararası topluma ihanet eden Halife Hafter’in gerçekleştirdiği agresif savaşla mücadele etmek için kenetlenmeli” diyerek, yıkımın komşu ülkeleri de etkileyebileceğini vurguladı. Fayiz es-Serrac hükümetinden yayınlanan bir bildiriye göre, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, geçtiğimiz Pazartesi günü Serrac’ın yardımcısı Ahmet Maitik ile Roma’da bir araya geldi. Bildiriye göre Conte, saldırgan kuvvetlerin Trablus’tan geri çekilmesi, askeri operasyonları durdurması ve BM’nin siyasi sürece ilişkin çabalarına uyması gerektiğini belirtti. Maitik ise, hükümete sadık güçlerin teröre karşı mücadele verdiğini ve Ulusal Ordu Komutanı tarafından başlatılan darbeyi yenebileceklerini ifade etti. La Repubblica gazetesinin aktardığına göre, 16 Nisan’da Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Libya Ulusal Ordu’na etkin bir silah ambargosu uygulama ve son zamanlarda kontrolü sağlanan bölgelerden geri çekilme çağrısı yaptı.UCM: Derin endişe duyuyoruz Diğer taraftan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcısı Fatou Bensouda, Libya’daki tarafları uluslararası hukuka uymaya çağırdı. Bensouda, 16 Nisan’da yaptığı açıklamada, Libya Ulusal Ordu kuvvetlerinin Trablus’a ilerlemesinden kaynaklanan anlaşmazlık çerçevesinde Libya’daki şiddetin tırmanmasından derin bir endişe duyduklarını ifade etti. Fatou Bensouda, “UCM savcısı olarak, çatışmalara katılan tüm tarafları uluslararası insan haklarına tamamen saygı göstermeye çağırıyorum. Bu durum, okullar, hastaneler ve gözaltı merkezleri de dâhil olmak üzere sivilleri ve sivil altyapıyı korumak için gerekli tüm önlemlerin alınmasını içerir. Tüm çatışma taraflarına, mahkemenin yargı alanı dâhilinde herhangi bir suç işlememe çağrısı yapıyorum” dedi. UCM savcısı, “Tüm taraflara, komutanlara, askeri ve sivil liderlere, işlenen suçlardan cezai sorumluluklarını üstleneceklerini hatırlatırım. Yasa açık. Eğer liderler bir suç işlendiğini öğrenmişlerse veya biliyorlarsa, bunu önlemek ve bastırmak için gerekli ve uygun tedbirleri almalıdır. Bu tür önlemleri anlamayı ihmal etmeleri halinde bu suçların bireysel sorumluları olacaklardır” şeklinde konuştu. UCM savcılığı ofisi de şu anda Libya hususunda birkaç dosyanın incelendiğini belirterek, mahkemenin yargı dâhilindeki suçları soruşturma konusunda tereddüt etmeyeceğini açıkladı.