Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi’nde, farklı inançlardan üst düzey dini liderlerin yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen düşünür ve politikacıların katılımıyla düzenlenen Sorumlu Liderlik Zirvesi sona erdi. Zirvede, başta ekonomik eşitlik, çevre koruma ve dini hoşgörü olmak üzere birçok konu ele alındı. Liderlerin, terör ve radikal fikirlerle mücadele etmedeki rolü vurgulandı. Suudi Arabistanın dünya barışının sağlanmasındaki önemli rolüne vurgu yapılan zirvede, katılımcılar aynı zamanda Riyad’ın İslam dünyasının manevi ilham kaynağı olarak küresel ağırlığına vurgu yaptı. Dünya İslam Birliğinin (Rabıta) Genel Sekreteri Dr. Muhammed el- İsa, zirvede yaptığı konuşmada, sorumlu liderlerin bugünün dünyasında birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, siyasi liderlerin insanların güvenliği sağlama sorumluluğu taşıdığını söyledi. Liderlerin ayrıca başkalarına ilham vermesi ve pozitif enerji yaymasının ne denli önemli olduğuna değinen el-İsa, sorumlu liderliğin güç ve dürüstlük anlamına geldiğine de dikkatleri çekti. Sorumlu liderlerin, tecrübeler ve tarihi gözden geçirip, bunlardan yararlandığını kaydeden el-İsa, ayrıca herkesin arasında uyum yarattıklarını dile getirdi. Söz konusu liderlerin, diyalog, takım ruhu ve hedef belirlemenin başarıda önemli bir unsur olduğunu bilerek hareket ettiğini söyleyen el-İsa, barışa ulaşmanın bütünsel bir bakış açısı ve sürdürülebilir eylem anlamına geldiğinin de farkında olduklarını dile getirdi. Radikal ideolojinin askeri bir gücü ya da siyasi bir varlığı olmadığını ifade eden el-İsa, radikal kökenli bir din olmadığının altını çizdi. Dini liderlerin, radikal ideolojiye dair tehditleri manevi olarak ele almak için somut programlar geliştirmeleri gerektiğini kaydeden el-İsa, dinlerin ve inananların varlığına olan saygının barış ve bir arada yaşamada önemli bir unsur olduğuna işaret etti. İsa, dini, fikri veya siyasi radikalizm olgusunun, derecesi ne olursa olsun, dünyamızın huzuru için bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekerek, tüm insanların radikal söylemin acı verici bir sonu olduğunun farkında olduğunu söyledi. Tarihin, ister dini, fikri, etnik veya siyasi olsun, tüm olumsuz tartışmaların acı veren trajediler ile sonuçlandığını bize öğrettiğine dikkat çeken el-İsa, “Terörist ideolojiler veya karşılıklı misilleme eylemlerinin kazananı olacağını düşünüyor musunuz?” dedi.