Louisa Hanun, Buteflika’nın erkek kardeşiyle bağlantısı dolayısıyla geçici olarak tutuklandı

  • 5/10/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Cezayir Askeri Mahkemesi, İşçi Partisi Genel Sekreteri Louisa Hanun hakkında geçici tutuklama kararı verdi. Hanun’un eski Cumhurbaşkanı AbdulazizButeflika’nın kardeşi ve 2 eski İstihbarat Teşkilatı başkanının davasıyla ilgili olarak mahkemeye çağrıldığı belirtildi. Aynı şekilde aktivistler, halkın reddettiği cumhurbaşkanı ve başbakan ile diyalog yerine çıkmazdan kurtulmak için kendileri ve askeri kuruluşlar arasında diyalog başlatılması talebinde bulundu. Sol eğilimli İşçi Partisi lideri Ramazan Tazibt, Şarku’lAvsat’a yaptığı açıklamada parti genel sekreteri ve 2014 yılı başbakan adayı Louisa Hanun’un Belide Mahkemesi’nin askeri hakimi tarafından tanık olarak çağrıldığını, ancak daha sonra geçici olarak tutuklandığını ifade etti. Cezayir devlet televizyonunda yer alan bir haberde Hanun’un askeri mahkemede bulunduğu sırada çekilen bir fotoğrafı paylaşıldı. Fotoğrafta yetkilinin, mahkeme binasının dış avlusuna girdiği görülüyordu. Askeri hakim, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflikanın kardeşi Said Buteflika ile eski istihbarat başkanları Muhammed Medin ve Beşir Tartag’a yönelik suçlamalar çerçevesinde Louisa Hanun’u dinlemek üzere mahkemeye çağırmıştı. Söz konusu üç isim hakkında geçen pazar günü“devlete karşı komplo kurma ve orduya zarar verme” suçlamasıyla geçici tutuklama kararı verilmiş ve askeri yasalar uyarınca yargılanacakları belirtilmişti. Parti yandaşları, liderlerinin bir tanıktan ana suçluya dönüşebileceğine ve Hanun’un bu tartışmalı konu ile ilişkisi bilinmese de tutuklanma ihtimalinin artmasına dair endişelerini dile getirdi. Ancak başkentteki siyasi çevrelerde, Hanun’un eski Cumhurbaşkanı Buteflika’nın ailesine yakın ve kız kardeşi Zuhur Buteflika ile özel bir bağlantısı olduğu yönündeki söylentiler yaygın. Eski Cumhurbaşkanı da 2015 yılında medya organlarına “Bana Hanun gibi 20 kadın verin, bir kadın hükümet ekibi oluşturayım” açıklamasında bulunmuştu. Ünlü bir televizyon spikeri olan Gade bin Ammar, konuya ilişkin olarak “Louisa Hanun’a askeri mahkeme karşısına çıkması için yapılan çağrı, halka karşı yıllarca siyasi ve ahlaki olarak komplolara katıldığı dışında başka bir şey ifade etmiyor. Buteflika rejiminin bir müttefikiydi. Hükümetlerine katılmadı ama seçimler olarak isimlendirilen tüm komedilere katkı sağladı. Rejimle bağlantısı, manevi babası General Tevfik (Muhammed Medin) görevden alındıktan sonra da devam etti. Dahası dördüncü dönem (2014) öncesinde Kayed Salih ile görüşme konusunda bir talebi yoktu. Siyasi konularda Salih’in tartışma talebini yerine getirmek için 5 ay bekledi. Garip olan şu ki, General Tevfik, Said Buteflika ile yeni bir koalisyona karar verdiğinde Louisa sahnede görüldü ve halkın onlara karşı öfkesine rağmen Cumhurbaşkanının kardeşi ve yardımcıları ile bir temas hattı açtı. Bu kez Louisa, iyi hesap etmedi” ifadelerini kullandı. Said, Medin ve Tartag’a atfedilen durumlar resmi olarak bilinmiyor. Askeri Mahkeme de bu isimleri takip eden kişiler hakkında herhangi bir açıklamada bulunmadı. Ancak dosyayla ilgilenen avukatlar, bu isimlerin ordu Genelkurmay Başkanı AhmedKayed Salih’i ülkenin cumhurbaşkanlığından izole etmek üzere aralarında toplantı düzenlediklerini ifade etti. Öte yandan halk ayaklanması bugün, 12. cumasına girerken eylemciler de Ramazan ayının ilk milyonluk gösterisini düzenlemeye yöneldi. Gösterilerin arifesinde “krizin anayasal çözümüne” ilişkin pozisyonlarından vazgeçmeleri için ikna faaliyetleri çerçevesinde ayaklanmanın ve askeri kuruluşun sembol isimleri arasında doğrudan diyaloğun başlatılmasına dair bir tartışma var. Anayasal çözüm ise Cumhurbaşkanı Abdul Kadir bin Salih ve Başbakan Nureddin Bedevi’nin görevlerinde kalması anlamına geliyor. Aynı şekilde bu duruma göre, seçimler de 4 Temmuz’da gerçekleştirilecek. Eylemciler, söz konusu durumu, Buteflika rejiminin sembollerinin uzaklaştırılması çerçevesinde ayaklanmanın meşru taleplerinin görmezden gelindiğini belirterek reddetti. Orduyla temasın en önemli savunucuları arasında ise krizin bir ekseni olan Semir Bilarabi ve eski Milletvekili MuhammahSalihi yer alıyor. Her iki isim de ordunun göstericilere dair güvenilirliğine inanıyor. Ancak söz konusu eğilim, muhalif aktivistler tarafından güçlü bir çekinceyle karşılaştı.

مشاركة :