Eski ABD yetkilileri: ABD, Orta Doğu’da kalmalı

  • 5/10/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

ABD’nin Las Vegas şehrinde düzenlenen SALT konferansındaki Orta Doğu’da ilerleme kaydetme yeteneği oturumuna katılan katılımcılar, terörü ortadan kaldırarak demokrasiye ulaşmış devlet inşa etmek için ABD’nin uzun vadede bölgede kalmasının önemine değindi. Oturumda, Irak ve Afganistan’ın yanı sıra ABD ve İran arasında artan gerilimin üzerine odaklanılarak, Washington’un rolü ve anlaşmazlıkların çözümünde nasıl etkili bir rol oynayabileceği ile ilgili sorular ortaya atıldı. Tahran’ın bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik rolü üzerinde durulduğu oturumda, İran’ın Lübnan’da Hizbullah ve Yemen’deki Husi çıkarları göz önünde bulunduruldu. ABD’nin eski Başkanı Barack Obamanın ulusal güvenlik danışmanı Susan Rice açıklamasında, “Anlaşmadan çekildikten bir yıl sonra Tahran ile gergin bir pozisyondayız, bu büyük bir hata. Çünkü İranlılar nükleer emellere odaklanan bir anlaşmaya karar verdi. Evetanlaşma balistik füze testi yapmadı veya terörizmi desteklemedi sadece nükleere odaklandı. Ancak bu iyi bir iş yaptığımız anlamına gelmez, anlaşmadan çekilmek sözümüzü bıraktığımız anlamına gelir ve İran da yükümlülükleri ihlal edebilir” dedi. Rica açıklamasına, “İran terörizme destek veriyor ve balistik füze test ediyor. Ruhani, İranın nükleer anlaşmadaki çıkarları korunmazsa 60 gün içinde zenginleştirilmiş uranyum seviyesini artıracaklarını duyurdu. ABD yönetimi yeni yaptırımlarla cevap verdi. Bu kriz ve artan gerilim ABD’nin amaçlarına hizmet etmiyor, savaş sesleri duyuyorum” şeklinde devam ederek bölgede nükleer silahlanma yarışına karşı uyarıda bulundu.İran’ın bölgedeki etkisi Hürmüz Boğazı’nda yaşanan gerilime değinen ABD Donanma Kuvvetleri’nden emekli Amiral William Marvin Washington’un Hürmüz Boğazı’nı nasıl koruyacağını bildiğini söyledi. Marvin konu ile ilgili açıklamasında, “İranlılar Hürmüz Boğazı’ndaki gemicilik tehdidini anlayacak kadar zekiler, ABD ordusu ile çatışmaya girmenin mümkün olamayacağının farkındalar. Yüksek gerginliğe rağmen İran herhangi bir askeri tehdit sunmayacak” dedi. Irak ve Afganistan’daki koalisyon güçlerini komuta eden emekli General David Petraues, İran’ın Irak’ta kendisine sadık olan milisleri eğitiyor olmasının tehdit araçları olabileceği, Pompeo’nun öne sürdüğü 12 şartın ABD ve İran arasında kapı açıp açmayacağının merak konusu olduğuna değindi. Petraues, bu kriz ve artan gerginliğin İran’ı seçkin odalarda müzakere yapmaya zorlayacağına inandığını söyledi. İran’ın Irak’taki nüfuzuna değinen General, İran’ın Bağdat milislerini kullanarak gölge hükümet oluşturmaya çalıştığını ancak Irak Hükümetinin İran etkisine maruz kalacağını belirtti. David Petraues açıklamasına, “ İran Irak’ta milisleri, Lübnan’da Hizbullah’ı kullanıyor ve Irak parlamentosunda sandalye alarak yasaların doğasını kontrol edebiliyor. Ancak Iraklı liderler bunun olmasını istemiyor, Irak Başbakanı ve Parlamento Başkanı devletin inşa edilmesi ile hukukun üstünlüğünün oluşturulmasında iyi rol oynuyor “ şeklinde devam ederek, Irak hükümetine sorun çıkarmadan yardım sağlamak adına Irak’ta kalınması gerekliliğini vurguladı.Afganistan’dan çekilmek sıkıntı doğurur Afganistan’daki siyasi çözüme değinen General, “ El-Kaide’nin Afganistan’daki kuvvetleri eğitme sebebi ile oraya gittik ve El-Kaide üyeleri gibi radikalleri takip edebilecek kapasiteye gelinceye kadar orda kaldık. 150 bini aşkın ABD ve NATO birliklerimiz vardı. Şimdi sayıları azaldı, müzakere etme ve zor bir durumla karşı karşıya gelme yeteneğimizi kaybettiğimizden endişe duyuyorum” şeklinde konuştu. Susan Rice, ABD askerlerinin Afganistan’a neyi getirdiği sorusunun sorulması gerektiğini düşündüğünü belirterek, Bizi tutan ve oradan çıkmamızı sağlayan nedir? Diyerek Obama’nın görev süresinin sona ermesi ile terörle mücadele ve Afgan kuvvetlerinin savaşa doğrudan müdahale olmasan Afganistan’da 10 bin ABD askerinin olduğunu açıkladı. Eski Başkan Barack Obamanın ulusal güvenlik danışmanı olan Rice, “İhtiyacımız olan şey bu, güvenliği sağlamak ve Afgan hükümetine yardım etmek için Afganistan’da kalmalıyız. Ancak Başkan Trump, Kabil’deki siyasi ilişkileri hesaba katmadan Afganistan’dan çıkmak için acele ediyor gibi görünüyor” dedi. Rice, Başkan’ın Taliban ile müzakerelere karşı olmadığını, ancak hem Afganların hem ABD’nin tatmin edici sonuçlar üretme gereğini vurguladı. ABD’nin Afganistan, Irak, Pakistan, Suriye ve Lübnan Büyükelçisi olarak görev yapan ABD’li diplomat RyanCrocker, ABD’nin küresel ilke ve değerler üzerine kurulu bir devlet olduğunu, Taliban’ın bölgeyi kontrol altına alması durumunda Afgan kadın ve genç kızların durumun dikkate alınması gerektiğini söyledi. Taliban ile Afgan hükümeti arasında bir barış anlaşması imzalamak için çabalar başarılı olduğu takdirde ABD birliklerinin bölgeden ayrıldıktan sonra bu anlaşmanın çökeceğini belirten Crocker, bölgede kalmaları gerektiğini ve ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi durumunda on binlerce Afgan’ın hayatını kaybedebileceğini belirtti.

مشاركة :