Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Suudi Arabistan’ın Körfez, Arap ve İslam ülkelerinin liderlerinin varlığında ev sahipliği yaptığı İslami zirvenin, özellikle de İran’ın bölgede gerçekleştirdiği sabotaj eylemlerinden kaynaklanan gerilimlerin ardından bölgedeki sıcak ve gergin durumu takip ve kontrol edilemeyecek bir iç savaşı önleme fırsatı olduğunu ifade etti. İran’ın Yemen’deki kolu olan Husiler tarafından fırlatılan balistik füzelerle ilgili olarak Şarku’l Avsat’a değerlendirmede bulunan Kureyşi, Suudi Arabistan’a yapılan her saldırının Pakistan’a yapıldığını ifade etti. Şah Mahmud Kureyşi, Suudi Arabistan topraklarına yönelik herhangi bir olası saldırıda, ülkesinin de derhal hazır olacağını ifade ederken, Pakistan’ın da tarih boyunca Suudi Arabistan’dan destek aldığına dikkati çekti.İslami zirvenin mesajı Pakistan Dışişleri Bakanı, İslam dünyası teşkilatının, önemine ve oynadığı role değinirken, “Pakistan, İslam dünyası teşkilatının, dünyanın geri kalanıyla iletişim kurmak üzere İslam dünyasının imajını ve yönelimini yansıtan çok önemli bir platform olduğuna inanıyor” ifadelerini kullandı. Kureyşi, “Pakistan, teşkilatın mesajlarının her zaman olduğu gibi barış, istikrar, kalkınma, bir arada yaşama, başkalarıyla ortaklık ve üye devletlerin koşullarına önem üzerine odaklanacağına inanıyor. Teşkilatın mesajlarının, toplu olarak terörizmi mağlup etmeyi ve onunla mücadeleyi kapsadığını düşünüyoruz. Aynı şekilde bu mesajların, nefret söylemiyle mücadelenin yanı sıra İslamofobi sorununun nedenlerini anlamaya çalıştığına inanıyoruz” dedi. İslami zirvede ele alınması beklenen tüm siyasi yönlere de değinen Şah Mahmud Kureyşi, herkesin bölgedeki gelişmeleri görüşmek için toplantılar düzenlediğine de atıfta bulunarak teşkilatın, bölgedeki istikrarsızlığı tartışmak için en iyi ortam ve platform olduğunu söyledi.Savaş bir çözüm değil Pakistan Dışişleri Bakanı, bölgedeki İran müdahalelerinden kaynaklanan gerginlikler ışığında artan savaş olasılığını da değerlendirdi. Kureyşi, konuya ilişkin olarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Şahsen, savaşın hiçbir zaman hiçbir tarafa, bölgeye olduğu kadar küresel ekonomiye de hizmet etmeyeceğine inanıyorum. Bana göre savaş, tüm bölgedeki yatırımları baltalayacak, terör faaliyet riskini artıracak. Bu durumun da tırmanarak, petrol fiyatları üzerinde olumsuz etkileri olacak. Petrol ticareti yapan ülkelerin yanı sıra genel olarak ticareti de etkileyen bu durum, savaşın bir çözüm olmadığı anlamına geliyor,”İran ve izolasyonu Şah Mahmud Kureyşi, “İran, her şeye rağmen bölgenin bir parçası. Onu ortadan kaldıramıyor ve konumunu yok edemiyoruz. Bana göre Tahran ile başa çıkmanın bir yolunu bulmak zorundayız. Bu durumda ortaya çıkan soru şu; İran’la, onunla kurulan ilişkileri izole ederek mi yoksa onunla daha iyi ilişkiler kurarak ve çevresine dahil olarak mı en iyi şekilde başa çıkılabilir? Aynı şekilde İran’ın, İslam ümmetini temsil eden büyük platformun bir ortağı olup olmayacağına, ya da katılmasını mı yoksa dışlanmasını mı istediğimize dair iyi bir kararın alınması gerekiyor. Benim düşünceme göre İran’ın yaşadığı izolasyon, bu duruma yardımcı olmayacak” değerlendirmesinde bulundu. İran’ın Yemen’deki kolu Husilerin fırlattığı balistik füzelere de değinen Pakistan Dışişleri Bakanı, “Savaş ve barışta Suudi Arabistan’ın yanında duruyoruz. Herhangi bir taraftan herhangi bir saldırıya rıza göstermeyeceğiz. Dünyadaki tüm Müslümanlar için iki kutsal caminin önemini biliyoruz. Bu sebeple Suudi Arabistan’a yönelik her türlü saldırı Pakistan’a karşı bir saldırıdır. Suudi Arabistan her zaman Pakistan’ın yanındaydı ve Pakistan da gerektiğinde Suudi Arabistan’ın yanında duracak ilk taraf olacak” ifadelerini kullandı.Suudi Arabistan ve Körfez’deki enerji kaynaklarına ve enerji koridorlarına yapılan saldırıları, İran ve bölgedeki kollarına atfeden Kureyşi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suudi Arabistan ve Körfez’deki enerji kaynakları, yalnızca Suudi Arabistan düzeyinde değil, genel olarak bölge ve dünya düzeyinde ticari ve ekonomik refaha, ekonomi ve ticari kalkınmaya katkı sağlıyor. Saldırıların hiçbir haklı sebebi olmadığı ve olmayacağı kanaatindeyiz. Enerji kaynaklarına yönelik hiçbir saldırıyı asla kabul etmiyoruz.” Şah Mahmud Kureyşi, “Ekonomik düzeyde veya egemenliğe karşı her türlü saldırı şekli, tüm haliyle kınanmalı. Bölgede, istikrarsızlığa neden olan ve çatışmaları artıran eylemleri veya şiddet faaliyetlerini desteklemeyeceğiz” diyerek, enerji kaynaklarına saldıranlarla başa çıkmak zorunda olduklarını da belirtti. İran’ın dünyadaki petrol kaynaklarının yüzde 35’inin günlük olarak taşındığı Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine değinen Kureyşi, “İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatmaya yönelmesi, bölgedeki kriz ve gerginlikleri artıracak. İran böyle bir şey yapmayacak. Biz de İran’ı, bir dost ve komşu olarak tırmanıştan, anlaşmazlıktan ve diplomatik nüfuz alanı açmaktan kaçınmaya teşvik ediyoruz. Çünkü bu gibi durumlarda aşırıcılık araçları yapıcı olmayacak. İranlıların da bu tür yollara karşı istekli olmasını beklemiyorum” şeklinde konuştu. Şah Mahmud Kureyşi, İran’ın Yemen, Irak, Suriye ve Lübnan’daki kollarını destekleyerek ülkelerin iç işlerine müdahalelerine dair de değerlendirmede bulundu. Pakistan Dışişleri Bakanı, devletin egemenliğine saygının yanı sıra uluslararası hukuka da saygı duyulması gerektiğini söyleyerek, “Biz, kardeş İslam devletleri olarak, birbirimizin iç işlerine karışmamalıyız. Bazı ortak sorunlar olması halinde tartışma masalarına gitmemiz, bu sorunları konuşmamız ve bunlara çözüm bulmamız gerekiyor. Bu, herkesin yararına olacak” dedi.Savaş olasılığı Kureyşi, sözlerinin devamında ise şunları söyledi: “Bu karmaşık durum artmamalı. Bölgedeki krizlere gerçek çözümler bulmak ve taraflar arasında yanlış anlaşılma durumları için uzlaşmacı formüller bulmaya çalışmak daha iyi. Bölgedeki hiçbir tarafın böyle savaşlar istememesi gerektiğini ifade ettim. Her ne pahasına olursa olsun çatışmaları sona erdirmek için ciddi adımlar atılmak zorunda. Zira eğer bölgede bir savaş patlak verirse, onu durdurmak, yönünü, kontrolünü bilmek ve durumun normal seyrine ne zaman döneceğini tahmin etmek mümkün olmayacak”. Pakistan Dışişleri Bakanı, Körfez, Arap ve İslam ülkelerinin liderlerinin varlığıyla düzenlenen İslami zirvenin, bölgedeki sıcak ve gergin durumu takip ve kontrol edilemeyecek bir iç savaşı önleme fırsatı olduğunu ifade etti. Körfez’deki enerji kaynaklarını korumak için bölgedeki ABD varlığına da değinen Şah Mahmud Kureyşi, “Herkes, bölgenin enerji kaynaklarının kalıcı olarak korunmasını ve hareketinin sürekliliğini sağlamalıdır. Suudi Arabistan ve Körfez’deki enerji kaynakları riske maruz kalırsa bu durum, yalnızca enerji ihraç eden ülkeleri değil, ithal eden ülkeleri de olumsuz yönde etkileyecek ve bu etki de dünya ticareti ve ekonomisine kadar uzayacaktır” dedi. Kureyşi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Pakistan ziyaretinin, her iki ülke açısından büyük başarılar elde ettiğini söyleyerek, iki ülkenin İslam dünyasında, bölgedeki istikrar ve güvenliği güçlendirme hususunda önemli bir role sahip olduğuna dikkati çekti. Pakistan Dışişleri Bakanı ayrıca, “Veliaht Prens Muhammed, bölgenin yararına ve dolayısıyla dünyanın geri kalanı için de büyük ve olumlu bir rol üstleniyor” dedi.İran- Pakistan görüşmeleri İran Dışişleri Bakanının İslamabad’a yönelik son ziyaretini değerlendiren Şah Mahmud Kureyşi, “İran ile sınır ve komşuluk ilişkilerini görüştük. Dolayısıyla bu tür toplantılar devam ediyor. Son zamanlarda iki ülke arasındaki sınırda, endişeye neden olan bazı olaylar meydana geldi. İranlı bakan ile bu konuyu ve bu sorunları çözmek için nasıl bir işbirliği yapabileceğimizi de ele aldık” ifadelerini kullandı. Pakistan Dışişleri Bakanı, Pakistan ordusuna karşı son yapılan gösterilerin, sadece belirli unsurlarla gerçekleştirildiğini ve bir ülke olarak tüm Pakistanlıların yurtseverliğine ülkenin her bölgesinde güven duyduklarını belirtti. Kureyşi ayrıca, Pakistan’daki durumun son yıllarda çok fazla gelişme gösterdiğini ve daha fazla da gelişmeye tanık olacağını vurguladı.
مشاركة :