Filistinliler ve Mekke zirveleri

  • 6/1/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Filistinlilerin kazanma garantili olan savaşları Arap, İslam, Afrika zirveleri ve BM Genel Kurulu gibi kamuya açık meclislere girdiklerinde gerçekleşir. Her zaman olmasa da genelde kulakları, istedikleri tüm siyasi destek ifadelerini duyar. Çoğu zaman sonuç açıklamalarını hazırlayan komisyonlar, onlardan istedikleri ifadeleri formüle etmelerini talep eder. Çoğunlukla garantili olan yasal oylamada ise kendilerine ilişkin kararlar, bazen ezici çoğunlukla bazen de görüş birliği ile alınır. Nihayetinde siyasiler, Arapların ve uluslararası toplumun görüş birliğinin kendilerinin arkasında olduğu iddiasını taşıyan ‘başarılarla’ halklarının yanına dönerler. Bu kamuya açık meclislerden çıkan kararlar, Filistinlilerin düşmanlarına karşı mücadelelerinde bel bağladıkları temel dayanaktır. Filistin’in diplomatik söylemleri de bu temel üzere inşa edilmiştir. Gelgelelim onca yıldır biriken özetler, haklarını kabul eden binlerce uluslararası kararın etkisizliğine dair Filistin halkı nazarında bir kesinlik üretti. Bu kararlara genelde sürekli tekrarlanan şu cümle de eşlik eder: Bu kararlar uygulanmadığı sürece bölgede ve dünyada barış ve istikrar hâkim olamayacak. Ama nasıl uygulanacağına dair uzaktan yakından bir işaret de verilmez. Filistinliler, haklarını teyit eden kararların ağırlığını değerlendirdiklerinde suçlanamazlar ancak siyasi tabakaları, bu kararlara haddinden fazla güvendiklerinde ve dünyada düşmanın gücünün ve gerçekliğin üstlendiği aksi ve hatta çelişkili kararların uygulandığı bir zamanda bunlara erişmek için bıkmadan usanmadan koştuklarında suçludurlar. Dünya ülkeleri İsrail’in Filistinlilere yönelik siyasetine karşı çıkmışlarsa aynı zamanda onunla ilişkilerini de geliştirmişlerdir. Bir diğer deyişle kopya ile çoğaltılan kararları içeriğinden boşaltmışlardır.   Siyasi ve belki ekonomik kısmının ertelenmesinin, geçirilmesine veya Filistin muhalefetinin onu kuşatmasına katkı sağladığı ‘Yüzyılın Anlaşması’ gürültüsünün ortasında Filistinliler, olayların tetikteki yankılarından ötürü Arapların ve uluslararası toplumun kararları alanında Beyaz Saray ile etkinlik yarışına girdiler. Trump yönetimi, ‘Refah İçin Barış’ başlıklı Manama atölyesini benimseyip bu atölyeye katılmaları için olabildiğince çok ülkeyi cezbetmeye çalışırken Filistinliler, ABD’nin bu çabasını başarısız kılmak için bir kampanya başlattılar. Bu doğrultuda gelecek zirveler düzeyinde iş tutuyorlar ve çabalarına ciddiyet katmak için Rusya ve Çin’in Manama atölyesine katılmadıkları için diledikleri özrün yardımına başvuruyorlar. Avrupa’nın şüpheli ve hatta Yüzyılın Anlaşması’nın Filistin-İsrail çekişmesini sonlandırmada hiçbir etkisinin olmadığından emin tutumunu da gözden kaçırmadan… Bununla birlikte hiç hesaba katılmayan ve Yüzyılın Anlaşması’nın en tehlikeli kısmını (siyasi) sıcak dolaşımdan kaldıracak olan bir tesadüf, bugünlerde yaşandı. İsrail’de yeni hükümetin kurulmasının engellerle karşılaşması ile yaşanan olaylardan bahsediyorum. Hükümet kurma meselesi, Yüzyılın Anlaşması’nın hükümet kurulduktan sonraya ertelenmesinin ana sebebiydi. İsrailliler, yeni seçimler döngüsüne girdiklerinde onu belki daha zor olan bir döngü yani yeni bir hükümet koalisyonunun netleştirilmesi döngüsü takip etti. Tüm bunlar, kimsenin ne zamana kadar süreceğini bilmediği ek bir ertelemeye yol açacaktır. Her ne kadar İran’ın Körfez ülkelerine yönelik tacizlerine karşı kitlesel bir Arap-İslam tavrı benimsemek için başlatılmış olsa da Mekke zirvelerinde, davetçi ve ev sahibi olan Krallık, Krallığın Filistinlilere ve Filistin meselesine dönük siyasetinin geleneksel çerçevesinde Filistinlileri korkularını yatıştırmak için ikna etmeye çalıştı. Suudi diplomasisinin krizlerden kaçınan ve Filistinlilerin yaralarını saran geçitleri ve yolları vardır.

مشاركة :