Veliaht Prens Şarkul Avsata konuştu: Yemende siyasi çözüm için çok çabaladık

  • 6/16/2019
  • 00:00
  • 17
  • 0
  • 0
news-picture

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Şarkul Avsat’a verdiği röportajda, Riyad’ın Yemen’de gerekli olan siyasi çözüme ulaşmak için sarf edilen tüm çabaları desteklemelerine rağmen milisler, İran’a ait gündemi Yemen ve halkının çıkarlarının üstünde tutmaya devam ettiğini ifade etti. Ülkesinin devlet kurumları dışında milislerin sınırlarındaki varlığını asla kabul etmeyeceğini ifade eden Veliaht Prens, Yemen’de faaliyet gösteren Koalisyonu’n hedefinin yalnızca milislerin varlığından kurtulmak değil, ülke halkı için refah, istikrar ve rahatlığı sağlamak olduğunu belirtti.Yemen’de gerekli olan siyasi çözüme ulaşmak için sarf edilen tüm çabaları destekledik. Ancak maalesef milisler İran’a ait gündemi Yemen ve halkının çıkarlarının üstünde tutuyor.Arap koalisyonunun Yemen’de operasyonlara başlamasının üzerinden 4 yıl geçti. Siyasi ve askeri düzeyde kaydedilen ilerlemeyi nasıl görüyorsunuz? Özellikle Stockholm Anlaşması’na ulaşılması ve Husi milislerin Suudi Arabistan’daki petrol tesisleri ile Necran ve Abha havaalanlarına gerçekleştirdiği terör saldırılarının ardından Yemen krizinin sona erme şansı nedir? Çoğu kişi Yemen’de krizin nasıl başladığını unuttu veya unutuyor. Arap koalisyonunun operasyonları, uluslararası toplumun Yemenli taraflar ile Husi milisleri arasında tüm siyasi çözümlerin tükenmesinin ardından başladı. Suudi Arabistan’ın Körfez girişimini başlattığı, 2011’de Yemen’de barışçıl bir geçiş süreci için siyasi çözümün öncülüğünü yaptığı ve diyalogu desteklediği unutulmamalı. Aynı zamanda Suudi Arabistan 2012-2014 yılları arasında Yemen’e 7 milyar doların üzerinde ekonomi ve kalkınma alanında destek sağladı. Suudi Arabistan 2011’den bu yana Yemen’in siyasi ve güvenlik kurumlarının kaosa sürüklenmesini engellemek için bağımsızlığını ve egemenliğini koruyacak yumuşak bir siyasi geçiş için çabalıyor. Yemenli taraflar, Riyad’da Körfez girişimi ve yürütme mekanizması üzerinde uzlaşıya varmış, Husiler dahil olmak üzere Yemenli tüm taraflar, kapsamlı Yemen ulusal diyaloguna katılmışlardı. Ancak ne yazık ki İran, kendisine bağlı milisler aracılığıyla Yemen’deki siyasi süreci bozarak Yemen şehirlerini işgal etmeye ve Yemen devletinin organlarını ele geçirmeye başladı. Öte yandan Suudi Arabistan, bu durumla barışçıl bir şekilde baş edebilmek için elindeki bütün fırsatları sundu. Ancak İran silahlarla, Arap ülkelerinde “oldu bittiye getirme” politikası yürüttü. Ne yazık ki uluslararası toplumun o dönem İran’ın yayılmacı ve mezhepçi yaklaşımını ele almaması, İran’ın, milisleri üzerinden Yemen’deki kontrolünü genişletmeye devam etmesini sağladı. Ancak Yemen halkı ve yönetimi, İran’ın bu müdahalesinin önünde tarihi bir duruş sergiledi. Biz de Arap koalisyonu ülkeleri olarak Yemen’i, halkını ve ulusal güvenliğimizi korumak için Yemen meşru hükümetine destek vermek üzere derhal harekete geçtik. Suudi Arabistan olarak devlet kurumları dışındaki unsurların sınırlarımızdaki varlığını kabul etmiyoruz. Çok şükür Yemen topraklarının büyük bir kısmı kurtarıldı. Yemen krizini bitirecek siyasi bir çözüme ulaştıracak tüm çabaları destekledik. Fakat maalesef Husi milisleri, İran’ın gündemini, Yemen ve halkının çıkarlarının önünde tuttu. Kısa süre önce, Husi milislerin Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine ve Necran havaalanına terör saldırıları gerçekleştirmesine, bunu da marifetmiş gibi üstlenmelerine şahit olduk. Tüm bu yaşananlar bir kez daha Husi milislerin Yemen halkının çıkarlarını ve Yemen krizini çözecek herhangi bir siyasi çözüm yolunu önemsemediklerinin bir kanıtıdır. Yaptıkları, Sana’nın değil, Tahranın önceliklerini ve ihtiyaçlarının birer yansımasıdır. Arap koalisyonu olarak Yemen krizinin sona ermesine yönelik tutumumuz çok açık. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2216 sayılı kararı, Körfez girişimi ve yürütme mekanizması ile kapsamlı ulusal diyalogun sonuçlarına uygun bir siyasi çözüme ulaşma çabalarını destekliyoruz. Suudi Arabistan, milislerin devlet kurumları dışında faaliyetlerini sürdürmelerini asla kabul etmeyecektir. Bu nihai amaç doğrultusunda eylemlerimizi sürdüreceğiz ve Yemen halkına bağımsızlıklarını ve egemenlikleri adına yaptıkları her türlü fedakarlığı korumak için destek vereceğiz. Bununla birlikte insani ve ekonomik çalışmaların yanı sıra Husilerden geri alınan bölgelerdeki yeniden yapılandırma faaliyetlerini de devam ettireceğiz. Amacımız yalnızca Yemeni İran destekli milislerden kurtarmak değil, aynı zamanda tüm Yemenliler için refah, istikrar ve kalkınmayı da sağlamak.RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

مشاركة :