Japonya Başbakanı Şinzo Abe, G-20 zirvesi öncesinde Şarku’l Avsat’ın sorularını yanıtladı. Abe, ‘bölgede barış ve istikrarın sağlanması’ konusunda Suudi Arabistan’ın rolüne dikkat çekerek Tokyo’nun ‘reform çabalarını desteklediğini ve iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirmek için çalıştığını’ vurguladı. Bölgede ve küresel ölçekte Riyad-Tokyo ortaklığı kapsamında Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yakın iş birliği içinde olduğunu belirten Abe, önümüzdeki günlerde düzenlenecek G-20 zirvesinde iki ülke ilişkilerini güçlendirme noktasında Veliaht Prens’le karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak istediğini söyledi. Japonyanın Osaka kentinde 28-29 Hazirandaki G-20 zirvesine 37 devlet başkanı ve üst düzey yetkili katılacak. Abe, “Japonya, bir sonraki zirve için koltuğu stratejik ortağı Suudi Arabistan’a teslim edecek. Bunun için zirvenin başarılı olması için elimizden geleni yapacağız ” dedi.Abe, G-20 Zirvesi’nin başarılı olması için çaba gösterdiklerini belirttiği açıklamasında şunları söyledi: “Zirvede serbest ticareti ve yeniliği teşvik ederek küresel ekonominin geliştirilmesi ve sürdürülebilir ekonominin gerçekleştirilmesi için çalışacağız. Bu girişimlerle kadınlar, gençler, yaşlılar ve engelli bireyler de dahil olmak üzere bütün herkesin aktif rol almasının mümkün olduğu özgür, örnek ve sürdürülebilir bir toplumu teşvik edeceğiz.” Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda G-20 Zirvesi’nden uluslararası alana, Ortadoğu’dan Körfez’de yaşanan krize kadar birçok konuya dair açıklamalarda bulundu.Abe röportajının tamamı; - Önümüzdeki cuma ve cumartesi günleri Japonya’nın Osaka kentinde düzenlenecek G-20 Zirvesi’nde serbest ticaret bölgesi, iklim değişikliği ve kalkınma gibi çeşitli konular ele alınacak. Size göre zirvede görüşülecek en önemli konu hangisi? Osaka’daki G-20 Zirvesi’nde serbest ticareti ve yeniliği teşvik ederek küresel ekonominin geliştirilmesi ve sürdürülebilir ekonominin gerçekleştirilmesi için çalışacağız. Buna ek olarak bu zirvede, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine odaklanmakla birlikte küresel meseleler ve gelişim destekleri gündemde olacak. Bu girişimlerle kadınlar, gençler, yaşlılar ve engelli bireyler de dahil olmak üzere bütün herkesin aktif rol almasının mümkün olduğu özgür, örnek ve sürdürülebilir bir toplumu teşvik edeceğiz.- Peki, gündemde belirli konular var mı? Özel olarak, bütün herkesin aktif rol üstlenmelerinin mümkün olduğu bir topluma ulaşmak hedefiyle dijital ekonomi düzeni, toplum ve yaşlılık gibi konuları tartışacak, görüşmeleri teşvik edeceğiz. Örneğin, ‘Toplum 5.0’ planı gibi Japonya’daki üretim devrimi anlayışını yansıtan girişimlerimizi sunacağız. Bu saydıklarıma ilave olarak, küresel ekonomide kalkınmayı sağlamak için küresel düzeyde kamu mallarının arzı ile ilgili tartışmalara yöneleceğiz. Örneğin yüksek kaliteli altyapı ve küresel sağlık gibi... Pratikte ise zirvede başkanlık yaptığımız süreç içerisinde iklim değişikliği ve denizlerdeki plastik atıklar gibi küresel konuları yönetecek ve konuya katkı sunacağız.- Zirve için neden Osaka kenti seçildi? Osaka, 4 yüzyıldan fazla bir süredir Japonyanın ticaret ve ekonomi merkezi olarak gelişen bir şehir. Kentin simgesi olan Osaka Sarayı, yerel halk ve dünyanın her yerinden gelen turistler tarafından seviliyor. Ayrıca ‘dünya mutfağı’ ile de meşhur olan Osaka’da, Japonya’daki tüm lezzetleri bir arada bulmanız mümkün. Orada eşsiz bir yemek kültürü var. Osaka’nın dünyanın her yerinden gelecek bu insanlara etkileyiciliği ve yemek kültürü ile duygusal bir ev sahipliği yapacağını umuyorum.- G-20 Zirvesi başkanlığını Japonya’dan sonra Suudi Arabistan üstlenecek. Devir teslim nasıl gerçekleşecek? Evet, bir sonraki G-20 Zirvesi başkanlığını Suudi Arabistan üstlenecek. Bu yıl içinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile iki kez telefonda görüştük. Zirvenin başarılı olması için yakın iş birliği içindeyiz.- Ortadoğu’daki mevcut durumu nasıl görüyorsunuz? Barış meselesi ve Suriyedeki gelişmeler de dahil olmak üzere son yıllarda durum daha fazla karmaşıklaşmış olsa da Ortadoğu’da barış ve istikrar önemli başlıklardır. Din, mezhep, ırk ve tarih noktasında tarafsız bir konumda olan Japonya, Ortadoğu’daki bütün ülkelerle iyi ilişkilere sahip. Durumumuzun benzersiz olmasından dolayı Ortadoğu’da barış ve istikrarın sağlanması için ABD ile görüş alışverişinde bulunabilmemiz mümkün oluyor.- Konumunuzu biraz daha açar mısınız? Örnek verecek olursam; Ortadoğuda iki devletli bir çözüm esasına dayanan barışı sağlamak için “barış ve refah koridoru” projesi ve Filistinin Kalkınması için Doğu Asya İşbirliği Konferansı’nı destekliyoruz. Bölgedeki siyasi çabaların güçlendirilmesi hedefiyle bu yıl Arap-Japon siyasi diyalogunun ikinci oturumu gerçekleştirilecek.- Haziran ortasında Tahran’a yaptığınız ziyaretle ilgili neler söylemek istersiniz? Ortadoğu’daki gerilimler İran’daki durum üzerinden artıyor. Bazı uzmanlar sahada çatışmanın çıkabileceğine işaret ediyor. Ancak her şeyden önce silahlı çatışmadan kaçınmak gerekir. Çünkü Ortadoğu’da barış ve istikrarın olması, Japonya da dahil tüm dünyaya refah getirecektir. Japonya’nın bölgedeki gerilimin düşürülmesinde önemli bir rolü olmasını istiyorum. Tahran ziyaretini de bu nedenle gerçekleştirdim.- Ziyaretinizin sonuçları neler oldu? Bu konuda söyleyebileceğim en önemli şey, bölgede barış ve güvenlik için İran’ın yapıcı bir rol oynaması ve nükleer anlaşmaya uyması gerektiğidir. Bu bağlamda İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD ile savaş istemediğini ve nükleer silah peşinde olmayacağını ifade etti. Buna ek olarak İran Dini Lideri Ali Hamaney de İran’ın nükleer silah üretme, bulundurma veya kullanma yönünde bir niyeti bulunmadığını belirtti. Gerilimi hafifletme sürecinde ciddi zorluklar yaşanıyor. Japonya, gerilimlerin azaltılması ve Ortadoğu’da istikrarın sağlanması için ilgili ülkelerle iş birliği içerisinde adımlarını atmaya devam edecek.- Körfez’deki Japon petrol tankerlerine yönelik saldırılar hakkında neler söylemek istersiniz? 13 Haziran’da Hürmüz Boğazı yakınlarında Japon kargo şirketlerinin yönetimindeki gemilere yönelik saldırıyı ülkemizin refah ve güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit olarak görüyoruz. Gemilerimizi tehlikeye atan bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. İlgili ülkelerle birlikte navigasyon güvenliğinin sağlanması için bilgileri toplamaya devam edeceğiz.- Japonya daha önce Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030’una olan desteğini açıklamıştı. Tokyo-Riyad ilişkilerini nasıl görüyorsunuz? Japonya, bölgedeki barış ve istikrar noktasında önemli rol üstlenen Suudi Arabistan’la ilişkilerine oldukça önem veriyor. Suudi Arabistan’ın içerde gerçekleştirmeye çalıştığı reform çabalarını destekliyoruz. Bu nedenle iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirmek için çabalıyoruz. 2007’den sonra, 2013 yılında Suudi Arabistan’a yaptığım ziyarette toplumda bir değişim hissettim. Suudi Arabistan’ın Vizyonu 2030 ile gerçekleştirdiği kazanımlar, bu vizyonun uygulanmasında kendileriyle iş birliği yapmış ve yapmaya da devam edecek olan Japonya için sevindirici bir durum. Reformun temel dayanaklarından biri olan kültürel alanlarda iş birliği ve eğlencenin teşviki ile ilgili olarak da 2017de Riyaddaki orkestra için 3 binden fazla insan toplandı. Bu, çok büyük bir başarıydı. Aynı şekilde oyunlar, animasyonlar, CG Animasyonları ve diğerleri aracılığıyla insanlar arasındaki etkileşim arttı. İki ülke arasında köprü görevi gören insan kaynaklarının gelişimi bana güven duygusu veriyor.- Bölgesel sorunların çözümünde Riyad ile yapılan iş birliği hakkında neler söylemek istersiniz? İkili ilişkilerin yanı sıra küresel ve bölgedeki konularda Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yakın iş birliği içinde oldum. 17 Haziran’da Tokyo’da Japonya - Suudi Arabistan 2030 Vizyonu 3. Bakanlar Toplantısı düzenlendi. Burada ekonomi, insan kaynakları ve kültürel alışveriş gibi geniş alanlarda iş birliğinin önemi vurgulandı. Japonya’nın ev sahipliği yaptığı ve Suudi Arabistan’ın önümüzdeki yıl düzenleyeceği G-20 Zirvesi’nde Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile iki ülke ilişkileri ve iş birliğini güçlendirme noktasında karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak istiyorum.
مشاركة :