İran’ın Hürmüz Boğazı’nı bölgesel ve küresel denizcilik hareketine kapatma tehdidi yeni değil. Nitekim Tahran’a yönelik siyasi ve ekonomik kemer her sıkıştığında İran, Asya pazarlarına ihraç edilen petrolün yaklaşık yüzde 60’ını sağlayan bu petrol damarlarını kapatacağı konusunda gözdağı verdi. Böylece Hürmüz Boğazı’nı kapatmaya yönelik tekrarlayan tehdit, ABD’ye karşı İran rejiminin elinde en büyük ve en ciddi pazarlık kozu haline geldi. Zira İran’ın bu tehditleri, uluslararası bir müdahale gerektiren ve başta Hürmüz Boğazı olmak üzere bölgedeki petrol arz yollarını korumak için ortak küresel sorumluluk almaya ihtiyaç hissettiren küresel bir meydan okuma olarak görülüyor.Füze yüklü tekneler Independent Arabiadan Kifayet Olierin haberine göre ABD’nin, İran’ın başka adımların yanı sıra Körfez sularında küçük teknelere füze yerleştirmeye çalıştığı bilgisini aldığı söylentilerinden sonra gerginlik bu ay arttı. Zira bu, İran Devrim Muhafızlarının bu tekneleri ABD donanmasına veya ticari gemilere karşı kullanmak için hazırlanabileceği, dolayısıyla bölgedeki deniz güvenliği için tehdit oluşturabileceği yönündeki endişeleri körükledi. Alınan bilgilere göre uluslararası kınama ve ABD ile doğrudan karşılaşmadan kaçınmak adına Tahran, gemileri sabote etmek üzere dalgıçlar veya mürettebatın kullanılmasını içeren saldırılar başlatmak için gizli elemanlar kullanabilir. Böyle bir yaklaşım, Tahran’ın bölgede terör saldırıları gerçekleştiren ajanlarını kullanması ile uyumlu olacaktır. Bu taktikler, petrol tankerlerine yönelik saldırılarda da görüldüğü gibi Tahran’a nispeten düşük bir maliyetle hedeflerini gerçekleştirme ve sonuçlarından kaçınma imkânı sağlar.Deniz güvenliği ABD Dışişleri Bakanlığı’nda üst düzey siyaset danışmanı olan ABD Dışişleri Bakanlığı İran Özel Temsilcisi Brian Hook, birçok bölge ülkesine gerçekleştirdiği son gezisinde deniz güvenliği meselesinin tartışılması çağrısı yaptı ve özellikle Aden Körfezi’ndeki petrol tankerlerine ve bölgesel sulardaki ticaret gemilerine yönelik İran saldırısından sonra deniz geçitlerinin İran tehditlerinden korunması gerektiğinin altını çizdi. Hook, “BM sözleşmesi, uluslararası barış ve güvenliğin masaya yatırılmasını gerektiriyor” sözleri ile BM Güvenlik Konseyi’ni bölgede yükselen gerginliğe bir çözüm üretmeye davet etti. Bununla birlikte Konsey ülkelerinin, ‘İran’ın denizcilik serbestisine ve masum sivillere yönelik tehditlerini ciddi bir şekilde ele alması’ gerektiğini belirtti.Uluslararası bir koalisyon INEGMA Yakın Doğu ve Körfez Askerî Analiz Merkezi Müdürü Riyad Kahveci’ye göre “Özellikle Hürmüz Boğazı olmak üzere bölgedeki tüm stratejik geçitlerden seyreden gemileri korumak için geniş kapsamlı bir deniz koalisyonu ya da deniz çalışma ekipleri oluşturmak, gerekli bir şeydir”. Merkezin internet sitesinde yayımladığı makalesinde Kahveci, şu ifadelere yer veriyor: “Son haftalarda bölgesel bir savaşın çıkacağına dair artan beklentiler, uluslararası topluma bugün İran’ın oluşturduğu tehdidin büyüklüğünden haber veriyor. Donald Trump yönetimi de eğer bir savaşa sürüklenmek ya da askerî bir çatışmaya girmekten kaçınmak istiyorsa bu çatışmanın tek kazananı olmayacağının artık farkında. ABD, İran’ın hareketlerine karşı mücadele etmek ve ekonomik yaptırımları daha etkin kılmak için ortak bir strateji ve plan geliştirme sürecine Avrupalı ve Ortadoğulu müttefiklerini dâhil etmelidir”.Korunma talepleri Küresel nakliye şirketleri, ticaretin sürekliliği adına gemileri ile tankerlerinin korunması için gösterdikleri çabaları ve temasları iki kat artırdı. Şirketleri bu tavra, geçtiğimiz mayıs ayında Fuceyra limanı karşısındaki dört petrol tankerine yönelik saldırıların ardından ABD ile İran arasında askeri bir çatışma çıkma ihtimalleri ve mevcut kriz hali yönlendiriyor. Uluslararası denizci toplumu, bölgedeki tankerlerin güvenliği konusunda artan endişelerini dile getirmişti. Söz konusu endişe, haziran ayında Aden Körfezi’ndeki iki petrol tankerini hedef alan saldırıdan sonra daha da arttı. Deniz güvenliği uzmanlarına göre bölgedeki deniz güvenliği şirketlerinin almış olduğu etkin talepler, %12’den %17’ye yükseldi. Üstelik gemilere saldırılan yerler, Hint Okyanusu’nda yoğun tehdide maruz kalan bölgeler kapsamında da değil.Amerikan teknolojisi ABD donanması, Boğazı açık tutmak için büyük bir güce sahip. Olası olmayan senaryoya göre İranlılar, boğazı kapatmaya teşebbüs ederlerse en büyük kaybeden olacaklardır. Yani ABD ile askeri bir çatışma tutuşturmaktan başka bir şey elde edemeyecekler. Uzmanlara göre “deniz tacizlerine karşı koymak için Amerikan ordusu, tehditleri önceden tespit ederek kaçınmak veya ortadan kaldırmak adına hava keşfi, istihbarat ve yüzey gemileri kullanacaklardır. Şimdiye kadar ABD donanması ile İran gemileri arasında güvenliksiz ve profesyonel olmayan etkileşimlerin arttığına dair bir delil yok”. Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığına (CENTCOM) göre 2015 yılında 22, 2016 yılında 36 ve 2017 yılında da 14 benzer hadise yaşandı. 2017 yılından mayıs ayının başına kadar güvenliksiz herhangi bir karşılaşma gerçekleşmedi.Karşılıklı tehditler ABD, böyle bir hareketin kırmızı çizgi sayılabileceğini belirterek İran’ı, Hürmüz Boğazı’nı kapatmaya kalkışmama konusuna uyardı. İran Silahlı Kuvvetler Komutanı General Muhammed Bakıri, ABD yaptırımlarının artmasından ötürü daha fazla ‘düşmanlık’ ile karşılaşırsa ülkesinin Boğazı kapatabileceği konusunda uyararak, “Bizim petrolümüz Boğazı geçmezse diğer ülkelerinki de geçmeyecek” ifadelerini kullandı. ABD’nin, en büyük petrokimya oluşumunu ve İran’ın “Devrim Rehberi” Ali Hamaney’in aralarında olduğu üst düzey yetkilileri hedef alan yaptırımları da dahil olmak üzere İran’a yönelik yeni yaptırım paketini uygulaması ile birlikte Tahran, Boğazı kapatıp bölgedeki deniz güvenliğini tehdit ederek tansiyonu yükseltebilir. Tahran, Körfez’den geçen sivil gemileri hedef alma ve deniz yoluyla ulaşımı sağlanan dünya petrolünün beşte birinin geçtiği Hürmüz Boğazı’nı kapatmakla tehdit etme konusunda bir geçmişe sahip bulunuyor. Irak-İran Savaşı’nın son iki yılında İranlı güçler, Körfez’deki deniz nakliyatına karşı 143 saldırı gerçekleştirdi. Ancak Körfez sularında İran’ın hareketlerini takip etmek üzere bir Amerikan donanmasının varlık göstermesi ile birlikte bugün, Başkan Trump yönetiminin benimsediği kararlı tutum, İran’ı bölge sularındaki tankerlere ve ticari gemilere daha fazla saldırıya teşebbüs etmeden önce çokça düşündürecektir.
مشاركة :