​Şii-Kürt çatışması Irak Başbakanı üzerindeki baskıyı artırıyor

  • 6/30/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) ‘petrol ihracatında Irak merkezi hükümet ile yürürlükteki anlaşmanın dışına çıktığı’ iddiasının gündeme getirilmesi, Başbakan Adil Abdulmehdi’yi ‘köşeye sıkıştırma’ stratejisinin bir parçası mı? Irak’ta önde gelen Şii partilerin, söz konusu iddia üzerine Erbil yönetiminin petrol ihracatı üzerindeki denetimini sıklaştırma ve merkezi hükümetle anlaşmasına uymadığı gerekçesiyle IKBY’nin bütçedeki payının gönderilmemesi yönündeki talepleri Abdulmehdi üzerindeki baskıyı iyice artırdı. Kürt tarafı ise, başta Erbil’in taahhüt ettiği günlük petrol sevkiyatı olmak üzere anlaşma maddelerine bağlı olduklarını ancak merkezi güçlerin Erbil ve Bağdat arasındaki iyi ilişkileri bozmaya çalıştığını savunuyor.İbadi’nin stratejisi Abdulmehdi’ye yönelik başlatılan bu kampanyanın perde arkasında Eski Irak Başbakanı Haydar el- İbadi’nin olduğu yönünde güçlü işaretler var. Zira İbadi’nin liderliğindeki Nasr Koalisyonu geçtiğimiz Salı, özel olarak bu konuya ilişkin yaptığı açıklamayla gündeme geldi. Açıklamada, IKBY’nin taahhüt ettiği petrol miktarını göndermeye yanaşmamasının birinci dereceden sorumlusu olarak Abdulmehdi gösteriliyordu. Erbil-Bağdat hattında yaşanan gelişmelerin Irak Federal Bütçe kanununun ihlali olarak değerlendirilen açıklamada, “Hükümetin ihlalleri, geri adım atması ve acizliği devam ederse, Nasr Koalisyonu bütünüyle muhalefet saflarına geçerek, hükümetin kendini feshetmesi ve ulusal yükümlülükler çerçevesinde kalkınmayı gerçekleştirebilecek yeni bir hükümetin kurulması talebinde bulunacaktır” denildi. Kürt gözlemciler ise Nasr eliyle başlatılan bu kampanyanın başarıya ulaşabileceğine pek ihtimal vermiyorlar. Gözlemciler, Nasr listesinden meclise girip de koalisyonun kuruluşunda yer alan milletvekili sayısının 10’u geçmediğini, geri kalanların ise diğer partilerden katıldıkları ve ortak tavır alma noktasında birlikte hareket etmeyebileceklerine işaret ediyor. Ancak gözlemciler Nasr’ın başlattığı bu hamlenin hedefinde şu muhtemel senaryonun olabileceğini değerlendiriyorlar: Buna göre İbadi, Abdulmehdi’nin yetkinliği üzerinde şüphe oluşturma yönündeki aralıksız çabalarının bir parçası olan bu politikayla, başbakanlık koltuğunu sahipsiz bırakmak ve kendisinin o koltuğa yeniden oturmasını sağlayacak uygun bir iklim oluşturmayı hedefliyor. Aynı senaryoya göre, İbadi’nin siyasi çevrelerin hafızasında, hükümetin başında olduğu dönem IKBY’ye karşı izlediği sert politikaları sürekli tazelemesinin, destekçileri arasında safları sıklaştırmayı ve Abdulmehdi sonrasında dağılması muhtemel olan parlamentoya kendi grubunu alternatif olarak göstermeyi hedeflediğine işaret ediyor. İbadi’nin, mevcut başbakan ve IKBY yönetimi arasındaki olumlu atmosferi bozmayı hedeflediğini savunan gözlemciler, parlamentoda partisi bulunmayan Abdulmehdi’nin en gözde destekçisi Kürt partilerle ilişkilerinin bozulması durumunda parlamentoda ciddi anlamda destek kaybına uğrayacağına dikkati çekiyor.Soru önergesi Aynı şekilde diğer Şii partilerden de Abdulmehdi’yi IKBY üzerinden köşeye sıkıştırmaya dönük adımlar atılıyor. Sözgelimi Fetih Koalisyonu, IKBY’yi merkezi hükümetle yaptığı anlaşmadan bağımsız olarak petrol ihraç etmekle suçladı. Fetih’in açıklamasında, IKBY’nin, merkezi hükümetin bilgisi dışında çok ciddi miktarlardaki petrolü Türkiye’nin Ceyhan Limanı üzerinden başka ülkelere ihraç ettiği öne sürülüyor. Siyasi gruplardan art arda gelen bu açıklamalar, Irak Parlamentosu Enerji ve Petrol Komitesi’ni de harekete geçirdi. Komite, IKBY’ye benzer suçlamalar yönelterek, Erbil yönetiminin söz konusu iddiaları incelemek üzere görevlendirilecek hükümet heyetini kabul etmediklerini dile getirdi. Komite ayrıca hükümetin bu konudaki konumunu açıklığa kavuşturması amacıyla Petrol Bakanı’na soru önergesi verebileceklerini belirtti.Kürtler tepkili IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, Irak Parlamentosu Enerji ve Petrol Komitesi’nin suçlamalarını kabul etmediklerini ifade etti. Erbil yönetiminin, söz konusu iddiaları incelemek üzere merkezi hükümetin görevlendireceği heyete kapılarının açık olduğunu söyleyen Barzani, IKBY petrol ihracatının tamamen alanında uzman uluslararası petrol şirketlerinin denetiminde olduğunu kaydetti. Barzani bu mesajı, Bağdat’taki temasları sırasında vermişti.Neçirvan Barzani ayrıca Türkiye ziyaretinde de konuyla ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu; “Prensip olarak Bağdata 250 bin varil ham petrolün teslim edilmesinde herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ancak bunun olabilmesi için öncelikle bir araya gelinmelidir. Buraya gelmeden önce Bağdattaydım. Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi ile görüşmemizde bu konu gündeme geldi. Mesele 250 bin varilin teslim edilmesi değildir. Bu işin yasal boyutu var. Bölgemiz 2014te bütçesinin kesilmesi nedeniyle yüklü miktarda borçlandı.” Barzani bu açıklamayla, merkezi hükümete müzakere masasını işaret ediyor ve petrol ihracatına ‘el koyması’ karşılığında IKBY’nin biriken borçlarını ödemeyi taahhüt etmesini istiyordu. IKBY Başkanı Barzani daha önce de birçok kez Bağdat’a petrol ihracatı hususunda işbirliği çağrısında bulunmuş ve merkezi hükümetin denetimindeki Kerkük petrolünün IKBY’deki petrol boru hatları üzerinden ihraç edilmesi teklifini dile getirmişti.Başbakan Abdulmehdi’nin beklentisi Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, geçtiğimiz hafta Barzani ile yaptığı görüşmede bu konuyu masaya yatırdıklarını duyurmuştu. Abdulmehdi, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Barzani ile birlikte petrol anlaşmazlığı ve Kerkük meselesini detaylı bir biçimde, rakamlar üzerinden ele aldıklarını ve iki tarafın da Erbil-Bağdat hattında çözüm bekleyen meselelerin görüşülmesi hedefiyle uzman bir teknik bir ekibin oluşturulmasında mutabık kaldığını ifade etti. Abdulmehdi’ye yakın bir kaynak, İndependent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Abdulmehdi’nin son olarak IKBY ile attığı olumlu adımlardan başlıca iki beklentisinin olduğunu söyledi. Kaynağa göre, birincisi Abdulmehdi, IKBY’yi ziyaret etme kararıyla, Erbil yönetiminin bağımsızlık referandumu sonrasında oluşan olumsuz siyasi havayı dağıtmayı hedefliyor. İkinci olarak da kendisine güvenoyu vererek başbakanlık koltuğuna oturmasına destek veren ve halihazırda bu gündem üzerinden kendisini hedef alan siyasi çevrelerin kampanyalarına bir cevap vermeyi amaçlıyor.

مشاركة :