​“Libya ordusu, Giryanı geri almak için hazır bir plana sahip olmasına rağmen neden kaybetti?”

  • 7/4/2019
  • 00:00
  • 8
  • 0
  • 0
news-picture

Genellikle Libyadaki kayıpların ve savaşın nedenleri açıklanırken tarihi faktörler dile getirilir. Şehir halkının yaklaşık iki ay kadar bir süre boyunca Libya Ulusal Ordusunu memnuniyetle karşılamasının ardından, geçen çarşamba günü Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) kontrolünü ele geçirdiği Giryan kentinde olduğu gibi. Ordu liderleri tarafından, halkın ‘ihanet’ olarak nitelendirdiği Giryan şehrinde yaşananlara ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı. Aktivistlerin ve politikacıların yazıları ise baskın olan tarafa göre tutumları değişiklik gösteren kentin eski liderlerinin rollerini hatırlatıyor. Yazılanlar arasında şehrin, Muammer Kaddafi’nin en güçlü tugaylarından olan Suhban Tugayı’nı kucakladığı kaydediliyor. Ayrıca, İtalyan istilası yanlısı olan Şerif el-Giryani ve cihad hareketini boşa çıkarmadaki rolü hatırlatılıyor. Öte yandan orduyu tağut olarak nitelendiren kışkırtıcı fetvalar vermekten geri durmayan Libya Müftüsü Sadık el-Giryani de bu şehirden. Ancak kentin ileri gelenlerinden Abdülmecid el-Kadi, bunu reddediyor. Ordunun yanında yer aldığından dolayı şehirden ayrıldığını dile getiren el-Kadi Independent Arabia’ya verdiği demeçte, “Şehrimiz daha önce herhangi bir savaşa veya çatışamaya şahit olmadı. Fakat şehir, Libya batısını kontrol etmeyi amaçlayan ordu yahut diğer taraflar için önemli bir pozisyonda bulunuyor” ifadelerini kullandı.Sosyal faktör Trablus kentinin 80 km güneyinde, Cebel Nefuse (Batı Dağları) eteğinde kurulu olan Geryan şehri, diğer yandan başkent Trablusa ve çevresine giden yolların denetimi için de önemli bir konuma sahip. Abdülmecid el-Kadi, şehrin daha önce Libya Şafağı militanlarına destek veren konumunu inkar etmiyor. Ancak, kentin en seçkin militanlarının orduya katıldıklarını ve hala Trablus savaşında ordunun yanında yer aldıklarını belirtiyor. Ayrıca kentin çok sayıda terör destekçisi barındırdığını da dile getiriyor. Sosyal faktörün kenti kontrol altına almanın motoru olduğu ifade eden Kadi, “Son zamanlarda yaşananlar, Bingazi’deki Şura Konseyi unsurlarının şehir içindeki destekçileri ile olan temaslarından kaynaklanıyor. Bu durum onların, hala kaçak konsey üyelerini barındıran Misrata şehrindeki milislerin desteğini alarak bölgeye girmelerini kolaylaştırıyor.  Burada şu ana kadar hükümet güçlerinin gerçek bir varlığı söz konusu olmadı” diyor. Şehirdeki konsey üyelerinin sosyal faktörün kentin kontrol sürecinde ilk faktör olduğunu bildiğini ifade den Kadi, ordu destekçilerine yönelik tasfiye ve tehcir operasyonları ile birlikte evlerinin yakılması gibi eylemlerin şimdiye kadar yaygın şekilde uygulandığını belirtiyor.  Ancak Kadi, halkın ihtiyaçlarına dikkat etmeyen ordu liderliğini suçluyor ve ordunun kontrolü altındayken şehrin perişan olduğunu ifade ederek, şehir dahilindeki iç memnuniyetsizliğin arttığını belirtiyor.Hazır plan Giryanda yaşananlara ilişkin gerçeği ortaya çıkarabilecek olan söz konusu durumlar, ordunun gücünü azaltmış gibi görünmüyor. Libya Ulusal Ordusu Sözcüsü Ahmed Mismari, pazartesi günü Bingazide gerçekleştirdiği basın toplantısında, liderliğin şehri almak için uygulamaya hazır bir planının olduğunu ve birliklerin liderlikten talimat beklediklerini teyit etti. Batı Askeri Bölgesi Komutanı General İdris Madi, bir sonraki adımın ne olacağına dair herhangi bir açıklamada bulunmadı; fakat Independent Arabia’dan Muhammed el-Arabi’ye verdiği demeçte, ilk aşamada büyük ölçekli bir hava operasyonu başlatılacağını ve böylece hava kuvvetlerinin batı bölgesinin bütün gökyüzünü kontrol etmesinin sağlanacağını söyledi. Geçen pazar günü Türk uçağını imha eden hava saldırılarının, Türkiye’yi konumunu gözden geçirmeye zorlayacağını düşündüğünü dile getiren Madi, Trablusun kurtarılmasına rağmen savaş alanının bir sonraki aşamada daha geniş olabileceğine işaret ederek, yakında savaş hakkında herkese iyi haberin verileceğini ve bunu önemli gelişmelerin takip edeceğini söyledi.   Uzman tahminlerinin aksine, Geryan şehrinin kontrol altına alınmasının güney Trablustaki ana çatışma yerleri üzerinde önemli bir etkisi olduğu görünmüyor. Ordunun hava kuvvetlerinin hükümet güçlerinin konumlarını bombalamadaki büyük faaliyetlerine karşı, iki tarafın kontrol pozisyonları, bugüne kadar herhangi bir ilerleme kaydedilmeden veya geri adım atılmadan hâlâ olduğu gibi duruyor. Mismari, 30 ulaştıklarını mevkilerin sayısının 30’a ulaştığını teyit etti ve askeri operasyonların önümüzdeki günlerde genişleyeceğine işaret ederek, hava saldırılarının Trablus, Geryan ve Kikla civarında gece ve gündüz devam edeceğini söyledi.

مشاركة :