ABD boykotuna rağmen aşı üretimini hızlandırmak için tarihi bir girişim başlatıldı

  • 4/25/2020
  • 00:00
  • 7
  • 0
  • 0
news-picture

Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dün Almanya ve Fransa gibi ülkelerin bir araya geldiği ‘tarihi’ bir girişim başlattı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) için kullanılacak aşı, tedavi ve testlerin üretimini hızlandırmayı amaçlayan girişim, sonuca varmak için eşit fırsatlar sağlamayı da hedefliyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de katıldığı bir video konferans yoluyla düzenlenen basın toplantısında konuşan WHO Genel Müdürü Tedros Adhanom Ghebreyesus konuya dair şunları söyledi: “Bu girişim, Kovid-19a karşı aşı, teşhis testleri ve tedavilerin geliştirilmesi, üretimi ve dağıtımını hızlandırmak için tarihi bir iş birliğini temsil ediyor. Nitekim dünyanın bunlara en kısa zamanda ihtiyacı var. Birlik içinde bir yaklaşım olmadan yenemeyeceğimiz ortak bir tehditle karşı karşıyayız.” Diğer yandan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de “Kovid-19 salgınını yenmenin halk sağlığı düzeyinde tarihin en azami çabasını gerektirdiğini” söyledi. Açıklamalarını video konferans yoluyla yapan Guterres şu ifadeleri kullandı: “Dünya, Kovid-19a karşı güvenilir ve etkili aşı, tedavi ve teşhis yöntemlerinin geliştirmesi, üretilmesi ve bunların adil bir şekilde dağıtılmasına ihtiyaç duyuyor. Bunlar yalnızca bir ülke, bölge veya dünyanın yarısı için değil, makul fiyatta, güvenilir ve etkili olması gerekiyor ki kolayca elde edilebilsin ve tüm dünya tarafından erişilebilsin.” Macron ise konuya dair daha iyimserdi: “Bu girişimi desteklemek için tüm G7 ve G20 ülkelerini seferber etmeye devam edeceğiz. Umarım  Çin ve ABDyi bu ortak girişimde buluşturabiliriz. Zirâ Kovid-19’la mücadele ortak bir mesele. Bu yüzden bu savaşı kazanana kadar bölünmemek gerekiyor.” Ancak ABD bu girişime katılmayacağını duyurdu. Cenevredeki ABD Sözcüsü, Reuterse yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu girişime ABD tarafından resmi bir katılım olmayacak. Kovid-19 aşısının geliştirilmesinde uluslararası iş birliğini destekleme girişimi hakkında daha fazla bilgi edinmek için sabırsızlanıyoruz.” Diğer yandan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de önleme, teşhis ve tedavi çalışmalarının güçlendirilmesi için küresel çapta 7,5 milyar euro bağış toplanmasının hedeflediğini belirterek “Bu yalnızca ilk adım. Gelecekte daha fazlasına ihtiyaç duyulacak” dedi. Afrika Birliği Dönem Başkanı Cyril Ramaphosa, WHO’nun Kovid-19 ile mücadeledeki ‘kusursuz’ yöntemine övgüde bulundu. Bu virüse karşı oldukça savunmasız olan Afrika Kıtası’nın desteğe ihtiyacı olduğunu vurguladı. Tüm dünyadaki laboratuarlar, aralık ayında Çin’in Vuhan şehrinde ortaya çıkarak 2,8 milyondan fazlan insana bulaşan ve en az 197 bin insanın ölümüne neden olan koronavirüs için aşı geliştirme çalışmalarını hızlandırıyor. Bilim adamları hastalığın semptomlarını hafifletmesi konusunda birçok ilacın etkinliğini değerlendirirken umut verici klinik çalışmalar da bu hafta Almanya’da ve İngilterede başladı. Bir Çin laboratuarı, maymunlar üzerinde test edilen bir aşının koronavirüs karşısında ‘ciddi koruma’ sağladığını duyurdu. AFP’nin haberinde ilaç şirketi Sinovac Biotech tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre söz konusu aşıdan yüksek dozun verildiği dört maymunun akciğerlerinde, hastalığa yakalanmalarından yedi hafta sonra koronavirüsün etkisi görülmedi. Daha düşük dozda aşı verilen diğer dört maymunda ise vücutlarındaki koronavirüsün arttığı ancak hastalıkla savaşabildikleri teyit edildi. Henüz onaylanmayan bu sonuçlar, şu an bilim adamları tarafından inceleniyor. New York’taki Icahn Tıp Fakültesi’nden virolog Florian Krammer, Twitter hesabından konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Bu, gerçek bir aşı adayı için gördüğüm klinik öncesi ilk ciddi veriler” ifadesini kullandı. Londra Üniversitesi Akademisi’nde Profesör Lucy Walker ise “Asıl soru, bu korumanın uzun süre devam edip etmeyeceği” dedi. ABD İç Güvenlik Bakanlığı Bilim ve Teknoloji Departmanı Başkan Vekili William Bryan, perşembe günü, hükümet bilim adamlarının morötesi ışınların koronavirüs üzerinde ciddi bir etkisi olduğu bulgusuna ulaştığını bildirdi. Ancak bilim insanlarının henüz yayınlanmayan söz konusu çalışmalarının şu anda bağımsız bir değerlendirmeyi beklediği belirtildi. Uzmanlar şu aşamada araştırmaya dair yorum yapamıyor. Bryan, Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada, söz konusu çalışmanın Kovid-19 salgınının yazın azalacağı umutlarını yeşerttiğini söyledi. “Şimdiye kadarki en öne çıkan gözlemimiz, güneş ışınlarının hem yüzeyde hem de havadaki virüsü öldürme kabiliyetiyle ilgili. Isı ve nem hususunda da benzer bir etki fark ettik” ifadelerini kullandı. AFP’nin haberine göre virüsün genetik yapısını ve çoğalma yeteneklerini yok eden morötesi ışınların etkisi uzun zamandır bilinen bir husus. Ancak asıl soru, söz konusu çalışmada kullanılan ışınların yoğunluğu ve dalga boyu ile yaz aylarındaki doğal güneş ışığına benzeyip benzemediği. Bryan, Ulusal Biyo Savunma Analiz ve Karşı Tedbirler Merkezindeki söz konusu çalışmanın en önemli sonuçlarının bir özetini sundu. Sonuçlar, sıcaklık 21 ila 24 santigrat derecede yüzde 20 nemli ve gözeneksiz bir yüzeyde (kapı kolları veya paslanmaz çelik gibi) virüsün yarı ömrünün 18 saat olduğunu gösterdi. Ancak bu süre, nem yüzde 80’e yükseltildiğinde ve güneş ışığında yalnızca 2 dakika bekletildiğinde 6 saate düştü. Sıcaklık yüzde 20 nemle 21 ila 24 derecede olduğu sırada havadaki virüsün yarı ömrü bir saat iken bu süre güneş ışığı altında bir buçuk dakikaya düştü. Araştırmadan salgının yazın azalabileceği sonucuna varıldığını dile getiren Bryan, bunun salgının tamamen ortadan kalkacağı anlamına gelmediğini, dolayısıyla şu an uygulanan sosyal izolasyon prosedürlerinin tamamen kaldırılmaması gerektiğini vurguladı. Nitekim önceki çalışmalar da virüsün sıcak ve nemli havalara göre soğuk ve kuru havalarda daha aktif olduğunu gösteriyor. Şu an farklı mevsim ve sıcaklıkların yaşandığı ülkelerde değişen vaka oranları buna işaret ediyor. Avustralya’da şu ana kadar yalnızca 6 bin 687 vaka ve 79 ölüm kaydedildi. Bu rakamlar, kuzey yarımkürede bulunan ülkelerde kaydedilenlerden çok daha düşük. Bunun solunum damlalarının soğuk havada daha uzun süre atmosferde kalmasından ve kapladıkları koruyucu yağ tabakasının daha hızlı kuruması nedeniyle virüslerin sıcak yüzeylerde daha hızlı parçalanmasından kaynaklandığı düşünülüyor.

مشاركة :