Hristiyan ÖYH ve Dürzi İSP: Husumet tarihinden siyasi ihtilafa

  • 7/4/2019
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) ve İlerici Sosyalist Parti (İSP) arasında uzlaşı sağlama çabalarına rağmen ülkenin tanık olduğu siyasi ve güvenlik kazanımları, tarafların tarihsel anlaşmazlığı aşamadıklarını ortaya koydu. Eski Lübnan Başbakanı Refik el-Hariri suikastından sonra 2005 yılında mevcut Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın Paris sürgününden geri dönmesiyle ve Suriye ordusunun Lübnan’dan ayrılmasına yol açan Sedir Devrimi’nin başlamasıyla birlikte, İSP Başkanı Velid Canbolat kilit bir isim oldu. Birçok kişi, Hristiyan ve Dürzi liderlerin önceki anlaşmazlıklarını bıraktığı ve yeni bir işbirliği sayfası açtığı kanaatindeydi. Bununla birlikte Canbolat, Hizbullah, Emel ve Müstakbel’i içeren ve Avn’ın karşısındaki ünlü “dörtlü koalisyonun” tanık olduğu 2005 seçimleri, Avn- Canbolat çatışmasının devam ettiğinin ilk göstergesi oldu. Bu çatışma, 14 Mart bloğu karşısında 8 Mart kuvvetlerine yakın bir siyasi yol tamamlamak için 2006 yılında Hizbullah ile imzalanan “mutabakat zaptıyla” da daha belirgin hale geldi. Siyasi güçlerin, Genelkurmay Başkanı Mişel Süleyman’ın cumhurbaşkanı olarak seçilmesine dair açılımıyla sonuçlanan “Doha Anlaşması”, Avn ve Canbolat arasındaki anlaşmazlığı derinleştiren kilit bir durak oldu. Bu anlaşmazlık ayrıca, Avn’ın cumhurbaşkanı olarak seçilmesi gerektiği hususunda da bir fikre öncülük etti. Canbolat’ın “Direniş eksenine” yakınlaştığı ve Refik Hariri hükümetinin devrilmesi sonrasında Necib Mikati başkanlığındaki hükümete katıldığı 2009 yılı seçimlerinin ardından Avn’ın Canbolat’ın aracıyla Şuf bölgesine ziyareti ve Cebel-i Lübnan’a yönelik turu, uzlaşı ve barış hattını dengelemekten söz eden iki liderin ilişkilerindeki büyük bir dönüm noktası oldu. Avn- Canbolat ateşkesi, cumhurbaşkanlığı pozisyonu boşalana ve İSP lideri Avn’ın cumhurbaşkanı olarak seçilmesine karşı olanların safına katılana kadar devam etti. Avn’ın parti başkanlığını mevcut Dışişleri Bakanı Cibran Basil’e devretmesiyle birlikte, ÖYH ve İSP liderliği arasındaki ilişkide hiçbir şey değişmedi. Canbolat ve Avn arasındaki kayıp olan dostluk ilişkisi, Canbolat- Basil arasında da aynen devam etti. İki taraf arasındaki ilişki, orantılı ve tercih içerikli sesi benimseyen seçim yasasının kabulüyle daha da kötüleşti. Baabda ve Moukhtara (Canbolat’ın kasabası) arasındaki çatışma, hükümetin kurulması ve ÖYH’nin “Lübnan Demokrat Parti Başkanı Talal Arslan’ın mevcut hükümette Dürzi toplumu için ayrılan 3 sandalyeden bir sandalye elde etme talebini” desteklemesi sırasında da devam etti. Her ne kadar Canbolat, hükümetin kurulmasını kolaylaştırmak için Dürzi sandalyelerin birinden vazgeçse de uçurum, iki taraf arasında daha da açılarak, başta elektrik krizi olmak üzere çok sayıda meseleye de yansıdı. Bu atmosferde, Basil’in Dürzilerin ve Canbolat yandaşlarının çoğunlukta olduğu bölgelere yönelik son ziyaretine karşı İSP destekçilerinin olumsuz tepkisi şaşkınlığa yol açmadı. Meclisteki Güçlü Lübnan Bloğu üyesi Milletvekili Alain Avn, Sosyalist Parti ile mevcut ilişkinin istikrarsız olduğunu söyleyerek, “son derece hassas bu ilişkinin ülke yönetimindeki üslup farklılıklarından kaynaklandığını” ifade etti. Avn, “Mişel Avn’ın cumhurbaşkanı olması, Temsilciler Meclisi ve hükümetteki güç dengesinin değişmesi, sosyalistler de dahil, ülkede çok fazla sorun oluşturabilir” şeklinde konuştu. Milletvekili Alain Avn, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Avn’cıların anlattıklarını yalanlarken, “Olan şey şu; sadece Dürzilerde değil, tüm toplumlardaki yeniden dağıtılan temsil etkileri, farklı güçlerin tavırlarının temelini oluşturdu. Milletvekili Talal Arslan ile olan ittifakımızın daha önce bu aşamada olduğu ve devam ettiği unutulmamalı. Bu durum, kimseyi bir hedef haline getirmemeli” ifadelerini kullandı. Öte yandan İSP kaynakları, yaptıkları açıklamada, “Her ne kadar aramızda iç ve dış konuların siyasi okumalarında farklılıklar olsa da ÖYH’nin siyasi ve temsili haysiyetini hiçbir zaman inkar etmedik. Büyük bloklar, Cumhurbaşkanı Avn’ı seçmeye karar verdikten sonra milletvekillerinin (Demokratik Buluşma’) büyük bir kısmı, ülkeyi cumhurbaşkanlığı boşluğundan kurtaracağına olan inancımız dolayısıyla ona oy verdi. Ancak bugün, ÖYH’nin Lübnan’daki siyasi yapının doğasını anlamasında fayda var. Lübnan, siyasi sistemin ve ülke yapısının doğası tarafından empoze edilen belirli bir güç dengesine dayalı bir yapıya sahip” dedi.

مشاركة :