Yemen meşru hükümeti, İran destekli darbeci Husi milislerinin Yemen ordusunu ve hükümete bağlı güçleri hedef almak için Hudeyde’deki Birleşmiş Milletler binalarını siper olarak kullandığını duyurdu. Meşru hükümet ayrıca Birleşmiş Milletler Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi (RRC) Başkanı Michael Lollesgaard’ı milislerin tekrarlanan ihlallerini durdurmak için uluslararası önlemler almaya çağırdı. Güvenilir bir kaynağın Şarku’l Avsat’a verdiği bilgiye göre Yemen hükümetinin çağrısı, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in Yemen’de barışı sağlama çabaları kapsamında New York ve Washington’ı ziyaret etmeye hazırlandığı bir dönemde yapıldı. BM Temsilcisi Griffiths, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Umman’ı kapsayan müzakere turunu tamamladı. Müzakerelerin son ayağında ise Husi yetkilileri ile Stockholm Anlaşması’nı başarılı kılma çabaları üzerinde durdu. Meşru hükümetin, barış müzakereleriyle ilgili haberleri yayınlayan Basın Merkezi, Twitter’dan yaptığı açıklamada söz konusu çağrının, RRC Hükümet Heyeti Başkanı Tuğgeneral Sağir bin Aziz’in konuşması kapsamında yapıldığını duyurdu. RRC Hükümet Heyeti Başkanı Aziz, Komite Başkanı Lollesgaard’ı kurtarılmış bölgelerdeki milislerin saldırılarından zarar gören yerleri ziyaret etmeye ve Hudeyde’de tekrarlanan ihlalleri durdurmaya çağırdı. Sağir bin Aziz, Cumartesi günü, Lollesgaard’a yaptığı çağrıda şu ifadeleri kullandı: “Darbeci Husi milisleri, Birleşmiş Milletler Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi’nin gözü önünde, Hudeyde’deki BM binalarını siper alarak topçu, tank ve zırhlı araçlarla Yemen’in meşru hükümet birliklerine saldırdı. Bunun yanı sıra kentin doğusundaki Müselles Ahim ve es-Salih bölgelerindeki askeri güçlerimize de saldırılar düzenleyerek birçok ihlal daha gerçekleştirdi.” BM’nin milisleri caydırma noktasında yetersiz kalmasını eleştiren Hükümet Heyeti açıklamalarında ayrıca “Stockholm Anlaşması uyarınca yeniden yerleşim süreci tamamlanıncaya kadar BM heyetinden temas hattında aktif bir izleme ekibi oluşturmasını talep ettik’’ dedi. Yemenli heyet “Komite, Hudeyde’nin tamamında ateşkesi izleme olanağına sahip değil. Bu da Husi milislerinin hükümet güçlerine ve sivillere saldırarak bu eksiklikten yararlanmasına imkan sağlıyor’’ diyerek Lollesgaard yönetimindeki RRC’ye eleştiride bulundu. Açıklamada ayrıca kurtarılan bölgelerdeki Husi saldırıları nedeniyle hükümet güçlerinden 10 kişinin öldüğü ve yaralananların olduğu kaydedildi. Husiler, 60 BM gözlemcisinin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından 6 ay önce yetkilendirilen ve görev süresini tamamlamak üzere olan Hudeyde’deki 75 kişilik BM Komitesi’ne ulaşımını engelledi. Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan yerel ve askeri kaynaklar da milislerin Hudeyde’nin farklı bölgelerinde gerçekleştirdikleri ihlallerinin sıradan değil, aksine koordineli birer askeri operasyon olduğunu belirtti. Kaynaklar ayrıca bahsi geçen ihlallerin 18 Aralık 2018’deki İsveç Anlaşması kapsamında yürürlülüğe giren Hudeyde ve çevresi için alınan ateşkes kararının sonlanmasına yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Milisleri anlaşmayı 5 binden fazla kez ihlal etmekle suçlayan kaynaklar söz konusu saldırılar sonucunda Hudeyde’de, çevresinde ve ayrıca Tuhayta, Cebeliye ve Hays gibi güney kesimdeki kurtarılmış bölgelerde yüzlerce askerin ve sivilin öldüğünü ve yaralandığını duyurdu. Hükümet kaynakları bir süre önce Husilerin, Hudeyde’nin çeşitli bölgelerindeki hükümet güçlerine yönelik saldırılarını artırması nedeniyle RCC Başkanı ile olan görüşmelerini ertelediğini duyurmuştu. Yeniden yerleşim süreci, Husilerin tek taraflı olarak Salif ve Ras-İsa limanlarından çekildiklerini iddia etmeleri nedeniyle iki aydır durmuş durumda. Bu iddialar doğrultusunda Hudeyde Limanı’nda Husi birliklerinin bulunmadığını belirten RRC Başkanı Michael Lollesgaard tebrik yayınlamıştı. Husilerin limanlardan çekilmesini meşru hükümet, BM ve darbeci Husiler tarafından gerçekleştirilen üçlü denetimden yoksun olması nedeniyle göstermelik olmakla suçlayan Yemen hükümeti, milislerin sahil güvenlik adı altında limanlardaki idareyi elinde tutmaya devam ettiğini açıkladı. Ardından RCC’nin özellikle 2216 sayılı karar uyarınca üçlü denetime uygun olarak mevcut çabaların devam edeceğine dair güvence vermesine rağmen gerçekleşen ihlaller nedeniyle BM Elçisi ile Yemen meşru hükümeti arasında siyasi bir kriz yaşandı.