​ABD yaptırımları: Bugün Hizbullah’a, yarın ortaklarına

  • 7/12/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Mal Varlıklarını Denetleme Bakanlığı, daha önce eşi benzeri görülmemiş bir adım atarak Lübnan Meclisi’ndeki iki Hizbullahlı milletvekilini Amerikan yaptırımları listesine aldı. İki Milletvekili Emin Şerri ve Direnişe Vefa Bloğu (Hizbullahlı milletvekilleri ve müttefikleri) Başkanı Muhammed Rad’ın yanı sıra Hizbullah ile Lübnan’daki müttefikleri arasındaki siyasi ilişkilerin mimarı ve Lübnan Dışişleri Bakanlığı’nın daimî ziyaretçisi olan İrtibat ve Koordinasyon Birimi Yetkilisi Vefik Safa da yaptırımların kapsamında yer aldı. ABD Hazine Bakanlığı Terör ve Mali İstihbarat Müsteşarı Sigal Mandelker söz konusu kararla eş zamanlı olarak Hizbullah’ı, Lübnan pParlamentosundaki unsurlarını, terör örgütünün finans ve güvenlik alanlarındaki çıkarlarını desteklemek ve İran’daki kötü niyetli faaliyetlerin etkisini artırmak adına kurumları manipüle etmek için kullanmakla suçladı. Kararda ayrıca milletvekili Emin Şeri, Yabancı Mal Varlıklarını Denetleme Ofisi’nin raporuna dayalı olarak Hizbullah’ın üye hesaplarının dondurulmasından sonra Merkez Bankası yetkililerini ve aile üyelerini tehdit etmekle suçlandı. Güvenlik Yetkilisi Vefik Safa ise yasa dışı uyuşturucu ve silah türü mal kaçırmak ve Hizbullah’ın tespit ve inceleme yapılmaksızın belirli kargoları yönlendirmesi için Lübnan limanları ve sınır geçitlerinden faydalanmakla suçlanıyor. ABD Hazine Bakanlığı’nın yeni kararından önce, 2018 yılında çıkarılan karar, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ı, vekili Naim Kasım’ı, yardımcısı Hasan el-Halil’i ve Şura Meclisi üyeleri Muhammed Yezbek ile İbrahim Emin es-Seyyid’i kapsıyordu.Bu karar daha başlangıç Hizbullah’ın iki milletvekili ve liderinin itham edilmesi sürpriz olmadı. Zira bu suçlama, değiştirilen ve HIFPA2 olarak bilinen Hizbullah’ın Finansmanı ile Savaş yasasının uygulanması kapsamında geldi. Söz konusu yasa 2018 yılında, 1983te gerçekleşen ve Lübnan’daki ABD Büyükelçiliğinin ve Deniz Piyadeleri Karargâhının patlatılmasının yıl dönümünde ABD Başkanı Donald Trump tarafından onandı. Yasanın yeni sürümü, Hizbullah’a bağlı Temsilciler Meclisi üyeleri ve bakanları hakkında dönemsel raporlar hazırlanmasını şart koşuyor ki bu, söz konusu kişiler hakkında yaptırım uygulanmasına zemin sağlıyor. Bu karar ayrıca ABD yönetiminin Hizbullah’ı bir terör örgütü olarak nitelemesinden, Hizbullah’ın Finansmanı ile Mücadele yasasını (HFPA1) çıkarmasından ve Hizbullah’ı Kuzey ve Güney Amerika başta olmak üzere birçok yabancı ülkede takibe almasından bu yana Hizbullah hakkında aldığı önlemler bağlamında verildi. Daha önce bir sene içerisinde Hizbullah ile iş tutmakla suçlanan 40 kurum veya şahsa karşı yaptırım kararı alınmamıştı. Independent Arabia’ya konuşan kaynaklar şunları aktardı: “ABD Hazine Bakanlığı’nın bu kararı daha başlangıç. Hizbullah yetkilileri hakkında başka yaptırım kararları da alınacak. Ancak ABD yönetimi bu kararlarda ne kadar ileriye gidecek ve bu kararlar Hizbullah’ın müttefiklerine kadar uzanacak mı, bu soru halen cevapsız. Özellikle de HIFPA2 yasası, Hizbullah’ın siyasi meclis üyeleri ve liderleri ile ortaklarına işaret etmişken.” ABDnin listesine göre sözü edilen ortaklar kimler? Emel, Özgür Yurtsever Hareket ve el-Merede partileri mi? Yaptırımların daha önce Arap Tevhid Partisi Başkanı Viam Vehhab’ı kapsadığı göz önüne alındığında ABD yönetimi, Hizbullah’a yönelik baskıda bu kadar ileri gider mi? Kaynaklar yaptıkları açıklamada yaptırım kararlarının müttefikleri kapsaması çağrısı yapan Senatör Ted Cruz gibi radikal Cumhuriyetçiler ile devlet kurumları ve Hizbullah arasında ayrım yapılması gerektiğini belirten ılımlılar arasında bir görüş ayrılığı yaşandığını belirtti.Damlalık yöntemi ABD yönetiminin Hizbullah’ın müttefikleri konusundaki kararının ne olacağı halen belirsizliğini koruyor. Bununla birlikte yaklaşımı, yaptırımlarda ‘damlalık’ yöntemine dayalı olup bunun devam edeceği muhakkak.  17 Temmuz’da Lübnan Dışişleri Bakanı ve Yurtsever Hareket Lideri Cibran Basil’in ABD Dışişleri’nin ev sahipliği yaptığı Yıllık Dini Özgürlükler Konferansına katılmak üzere Washington’a gitmesi bekleniyor. Her ne kadar Lübnan Dışişleri Bakanlığından kaynaklar Basil’in Washington’daki faaliyet gündemini açıklamak istemezken bu ziyaret, ABDnin Hizbullah’a yaptırım uygulaması ve buluşmaların Basil’in eline Hizbullah’ın müttefiklerine açık ve doğrudan bir Washington mesajı verecek olmasından dolayı önemli işaretler taşıyor. Independent Arabia’nın edindiği bilgilere göre Yurtsever Hareket hesabına çalışan Savunma Bakanı İlyas Bu Saab’ın Washington’ı ziyaret etme planı vardı. Bununla birlikte Genelkurmay Başkanı Joseph Avn’ın Washington’a yönelik son ziyaretine damga vuran toplantılarının aksine bu ziyareti mümkün kılan görüşmeler üst düzeyde gerçekleşmedi. Hizbullahlı milletvekilleri, Lübnan hükümeti ile Temsilciler Meclisi’nden ABD Hazine Bakanlığı’nın yeni kararına karşı tavır almasını talep ederken bu talebe yönelik resmî yanıt gecikmedi. Kararı eleştiren ve ‘ABD’nin böyle bir uygulamaya başvurmasını esefle karşılayan’ Cumhurbaşkanı Mişel Avn, söz konusu kararın ‘Lübnan’ı ve bankacılık sektörünü gözettiğini belirten ABDnin önceki tutumu ve kara paranın aklanması ve terör saldırılarında kullanılması ile mücadeleye ilişkin uluslararası anlaşmalar ile örtüşmediğini’ ifade etti. Başbakan Saad Hariri ise ‘bu yaptırımlarla yeni bir eğilim gösterilmiş olsa da önceki yaptırımlardan farkı olmadığını’ söyleyerek mevcut hamleyi basit göstermeye çabaladı. Bu yaptırımların Temsilciler Meclisinin ve Bakanlar Kurulunun faaliyetlerini etkilemeyeceğini belirten Hariri duruma yönelik tavır alınacağının sözünü vererek meseleyi büyütmeme çağrısı yaptı. Karara yönelik en sert tepki ise Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’den geldi. “Hizbullahlı milletvekillerine yönelik yaptırımlar tüm Lübnan’a yönelik bir saldırıdır” ifadelerini kullanan Berri, Uluslararası Parlamentolar Birliğine ‘bu akıl almaz tavra karşı gerekli tutumun benimsenmesi’ çağrısında bulundu. Berri ayrıca ‘Amerikan demokrasisi dünya demokrasilerine saldırır mı oldu?’ sorusunu yöneltti. Yapılan değerlendirmelere göre ABDnin mesajı açık: Mevcut ABD-İran çekişmesinde resmî bir tutum alınması bekleniyor. Besbelli ki gri tonlar artık Amerikalılar için kullanışlı değil.

مشاركة :