Sudanda totaliter rejimleri deviren 3 devrim arasındaki farklar nedir?

  • 7/16/2019
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

Sudan halkı 3 halk devrimi gerçekleştirdi. Ekim 1964’te gerçekleştirilen Afrika kıtası tarihindeki ilk devrimde İbrahim Abboud rejimi alaşağı edildi. Sonra Nisan 1985 Cafer en-Numeyri ve Nisan 2019’da ise Ömer el-Beşir rejimi halk tarafından devrildi. Bu devrimlerin sebepleri ve dinamikleri benzer olsa da, her 3 devrimi de harekete geçiren unsurlar arasında birtakım farklar bulunuyor.Politik tıkanma Independent Arabia’dan İsmail Muhammed Ali’ye konuşan Milli Ümmet Partisi liderlerinden Abdurresul en-Nur, Sudanlıların üç askeri diktatörlüğü devirmedeki başarılarıyla kendilerini Arap dünyasındaki devrimciler ve öncüler olarak görmekten gurur duyduklarını ifade ediyor. Bu devrimler arasındaki ortak faktörün köklü çözümler bulunmayan siyasi tıkanıklıklardan ve ekonomik krizlerden kaynaklandığına dikkati çeken en-Nur, ortaya atılan geçici çözümlerin ardından durumun tekrar eski haline döndüğünü belirtiyor. Abdurresul en-Nur Sudan’ın 1964’te, 6 yıl boyunca ülkeyi yöneten İbrahim Abboud rejimine karşı Afrika’daki ilk halk devrimine tanık olduğuna atıfta bulunuyor. Rejimin başarılı oluşuna ve altyapı konusuna önemle eğilmesine rağmen insan hakları ve özgürlükleri üzerindeki kısıtlamalarıyla öne çıktığını dile getiren en-Nur, ülkenin kuzeyi ile güneyi arasında bir iç savaşın kıvılcımlarının çaktığını söylüyor. Askeri yönetim yıllarındaki çarpıcı siyasi gelişmelerin ardından Ekim devriminin Hartum Üniversitesi tarafından başlatıldığını dile getiren en-Nur, bu devrime başta Ahmed el-Kureyşi ve diğerlerinin hayatını kaybettiği  Hartum Üniversitesi olmak üzere siyasi partilerin, sendikaların ve federasyonların katıldığını belirtiyor. Abdurresul en-Nur, kamusal baskı ve grevlerin yanı sıra ordu güçlerinin baskısı sonucunda Abboud’un halkın iradesine cevap verdiğini kaydederek, böylece askeri konseyi ve kabineyi feshetme kararı verdiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Tüm siyasi partiler, sendikalar ve kurumlar Cebhetul Heyat adı altında bir araya gelerek sivil itaatsizlik ilan ettiler. Çok sayıda ordu subayı da halk devrimini destekledi.” Ani bir kasırganın ardından gelen 6 Nisan 1985 devrimi ise Devlet Başkanı Cafer en-Numeyri rejimi için sonunun başlangıcı oldu. Bu devrimin nedenleri arasında “yanlı yönetim, vatandaşlara yönelik sindirme politikaları, kötü yaşam koşulları ve iç ve dış seviyelerde dikkate alınmayan dönemeçler” yer alıyor. Abdurresul en-Nur, bu devrimin en önemli sebebinin, rejimin son 3 yılında halkın ülkeyi vuran zorlu yaşam koşullarından artık bıkması olduğunu belirtiyor. 26 Mart 1985 tarihinde Cafer en-Numeyri rejimini devirecek halk hareketinin ilk kıvılcımları patlak verdi. Hartum Üniversitesinden öğrenciler yürüyüşler düzenlemeye başladı. Sudandaki en uzun totaliter yönetimi (30 yıl) deviren mevcut halk devriminin en kanlı devrim olduğunu dile getiren en-Nur, Beşir yönetimi sırasında ülkenin iç ve dış çatışmalarla kaynadığını hatırlatıyor. Bu durum ülkeye yaptırımlar uygulanmasına ve ülke ekonomisini mahvedecek olan 20 yıl süren ekonomik ablukaya neden oldu. Ayrıca Güney Sudan’ın ayrılmasıyla birlikte Sudan, petrol gelirlerinin yüzde 75’ini kaybetti, ülkenin dış borcu 45 milyar dolara ulaştı, enflasyon oranı yüzde 70e vurdu ve işsizlik oranı yüzde 20yi aştı. Mevcut devrimin Sudan’ın şahit olduğu en geniş kapsamlı devrim olduğunu vurgulayan en-Nur, devrim kıvılcımlarının eyaletlerden başladığını ve Hartum’a ulaşana kadar tüm Sudan kentlerine yayıldığını söyledi.Farklar ve benzerlikler Sudanlı yazar Tarık eş-Şeyh, Ağustos ayından bu yana Sudan kentlerinde tanık olunan halk devriminin Abboud ve Numeyri rejimlerini deviren önceki devrimlerden farklı olduğuna dikkat çekiyor ve devrimlere sebep olan amillerin benzerliğine işaret ediyor. Ekonomik krizler ve özgürlüklere getirilen kısıtlamalar her üç devrimin patlak vermesinin ardında yatan benzer sebepler olurken, Ekim ve Nisan devrimlerinin özellikle başkent Hartumda örgütlenen siyasi harekete dayanmasına karşılık mevcut halk devriminin bütün Sudan şehirlerine yayılması, devrimler arasındaki temel farkı oluşturuyor. Doktorların, mühendislerin ve avukatların büyük sendikalarının bir araya gelerek oluşturdukları Sudan Meslek Odaları Birliğinin (SPA) 25 Ağustos 2018’deki çağrısı, onlarca yıldır benzeri görülmemiş bir şekilde gerek halk kesiminden gerekse de siyasi partilere cenahında geniş bir karşılık buldu. Meydana gelen hızlı gelişmelerin sendikaları, Beşir’in istifasının talep edildiği bir mutabakatı cumhurbaşkanlığı sarayına teslim etmeye sevk ettiğini dile getiren eş-Şeyh, bu durumun hükümeti köşeye kıstırdığını ve göstericileri dağıtmak için aşırı güç kullanımına yol açtığını dile getirdi. Öte yandan sokaklara dökülen kitlelerin sloganlarının açık ve politik olduğuna dikkat çeken el-Şeyh, yoksulluk ve açlığa rağmen barış ve adalet sloganları atılmasının niteliksel bir gelişme olduğunu vurguladı. Tarık eş-Şeyh, gençlik güçlerinin olayların gidişatını ve rejimin yıkılmasını büyük ölçüde etkileyen yeni bir faktör olduğunu düşünüyor. Ayrıca Sudan şehirlerinin tümünde devrimin asıl motorunun genç kesim olduğunu dile getiren eş-Şeyh, bu genç neslin Beşir rejiminin gölgesinde büyüdüğüne dikkat çekiyor.

مشاركة :