Körfez yetkilileri, İran’ın başka ülkelere müdahalesini durdurmak ve dünya enerji piyasası ile ekonomisini korumak için ortak uluslararası çabalara duyulan ihtiyacı vurgulayarak, Suudi Arabistan-ABD ittifakının bölgeyi ve istikrarını koruduğunu belirtti. Suudi Arabistan, tüm askeri kuvvetlerin yüksek komutanı olan Kral Selman’ın, bölgenin güvenliği ve istikrarının savunmasında ortak eylem seviyesini yükseltmek ve barışı sağlamak için ABD kuvvetlerinin ülkeye girişine ilişkin karara onay verdiğini açıkladı. Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’ya bilgi veren Savunma Bakanlığı’ndan bir kaynak, söz konusu kararın, iki ülke arasındaki ortak işbirliği ve ayrıca bölgenin güvenliği ile istikrarını koruyacak tüm alanları güçlendirme istekleri çerçevesinde alındığına dikkat çekti.Pentagon’dan açıklama ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) sözcüsü Sean Robertson, Pentagon’un, İran tehdidi karşısında caydırıcı bir güç ile savunma sağlamak için Suudi Arabistan ile koordineli şekilde bir grup askeri Suudi Arabistan’da konuşlandırmaya karar verdiğini ifade etti. Robertson, söz konusu konuşlandırmanın Suudi güçleriyle koordine edilecek ve Suudi Arabistan’da savunmaya yönelik tedbirler içerecek bir lojistik ağ sağlayacağını da söyledi.“İran bölgeyi savaşa sürüklemeye çalışıyor” Şarku’l Avsat’a konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Siyasi İşler ve Müzakerelerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Abdulaziz Hamed el-Uveyşık, “ABDnin yaptırımları beklenen sonuçları vermeye başladıktan sonra İranın bölgeyi savaşa sürüklemeye çalıştığı açık. Petrol tankerlerine yapılan son saldırının ardından, İran uluslararası hukuka aykırı olarak, uluslararası sularda veya komşu ülkelerin karasularında seyreden başka tankerleri de durdurmaya ve alıkoymaya başladı” yorumunda bulundu. El-Uveyşık, İran’ın provokasyonlarına rağmen, ABD ve Körfez ülkelerinin tepkilerinin dengeli kaldığını söyleyerek, bölgenin güvenlik ve istikrarını korumak adına İran ile açık bir savaşa girmekten kaçınarak savunmaya odaklandıklarına dikkat çekti. Mayıs 2019’da Mekke’de yapılan KİK Zirvesi’nde, Ortak Savunma Anlaşması’nın 2. maddesine dayanarak, saldırıya uğrayacak üye devletlerle dayanışma ilan edildiğini hatırlatan el-Uveyşık, herhangi bir dış saldırıyı engellemek için kolektif eylemlerde bulunacaklarını belirtti. Söz konusu zirvede, KİK ülkelerinin ABD’nin İran’a yönelik politikasına verdikleri desteği dile getirdiklerine ve İran’a bölgede savaştan kaçınma çağrısı yaptıklarına vurgu yapan el-Uveyşık, aynı şekilde iyi komşuluk ilkeleri, komşuların iç işlerine karışmama ve farklılıkları çözmek için güç kullanmama ilkelerine bağlılıklarını vurguladıklarını da dile getirdi. İranın şu ana kadar bu barışçıl çabaları reddederek gerginliği artmaya devam ettiğini belirten el-Uveyşık, bu durumun da ABD ile Körfez ülkelerini çıkarlarını korumak için adım atmaya ittiğini kaydetti. El-Uveyşık, bu bağlamda Suudi Arabistan’ın bölgenin güvenliği ve istikrarının savunmasında ortak eylem seviyesini yükseltmek ve barışı sağlamak almak için ABD kuvvetlerinin ülkenin girişine ilişkin karara onay verdiğini söyledi.“İran’ın bu eylemleri eski bir davranış” Şarku’l Avsat’a söz konusu karara dair yorumda bulunan bir diğer isim Suudi Arabistan Şura Meclisi üyesi Fayiz eş-Şehri ise İran’ın özellikle uluslararası deniz seyrüseferinde kaosun yayılmasını amaçlayan eylemlerinin eski bir davranış olduğunu hatırlatarak, 1970lerde İran devriminin başlamasından bu yana onlarca geminin saldırıya ve korsanlığa maruz kaldığını hatırlattı. Hürmüz Boğazı’nın, Körfezdeki petrol tankerlerinin çoğunun dünya pazarlarına geçtiği önemli bir kapı olduğuna işaret eden eş-Şehri, tankerlere el konulmasının, küresel enerji piyasası ile ekonomisini doğrudan etkileyen agresif bir davranış olduğunu söyledi. Eş-Şehri, son durumun da, bu nakliye koridorlarını korumanın yanı sıra İran’ın küresel enerji piyasası ile uluslararası ekonomiyi bozma girişimlerini durdurmayı acil bir hale getirdiğini dile getirdi. Suudi Arabistanın Arap Körfezi ve Kızıldenizdeki en önemli nakliye koridorlarını denetlediğini kaydeden eş-Şehri, Riyad’ın bu koridorların güvenli ve istikrarlı olmasıyla birlikte buradan geçen gemilerin dünyanın her yerine ulaşmasını sağlamakta her zaman kararlı olduğunu söyledi. Suudi Arabistan tarafından yürütülen işbirliği ve ittifakların daima bölgenin güvenliği ve istikrarını koruduğunu söyleyen eş-Şehri, Suudi Arabistan-ABD-Körfez ittifaklarının bölgeyi zararlardan koruyarak, Soğuk Savaş sırasındaki çelişkilerden uzak tuttuğunu kaydetti. Eş-Şehri, Suudi Arabistan-ABD ittifakının, Kuveyti Saddam Hüseyin’in başlattığı Irak işgalinden kurtardığını söyleyerek, böylece Kuveyt’in egemenlik, güvenlik, siyasi, sosyal ve ekonomik sistemlerini geri kazandığını hatırlattı. Eş-Şehri, Suudi Arabistan’ın içinde bulunduğu ittifakların her zaman bir işgalciden kurtarma veya terörle mücadele amacı taşıdığını da vurguladı.
مشاركة :