Iraklı Vefa el-Hıyat her yıl Filistin’e yaptığı ziyaretin bir parçası olarak, Batı Şerianın güneyindeki el-Halil kentinde bulunan İbrahim Camiini ziyaret ediyor. Mekke’de Mescid-i Haram ve Medine’de Mescid-i Nebevi’yi ziyaret ettikten sonra Kudüs’te Mescid-i Aksa’yı ardından el-Halil’de İbrahim Camii’ni ziyaret eden İsveç vatandaşı Vefa, Independent Arabia’ya bu kez Filistin’e İsveç’ten kendi özel aracıyla geldiğini, Batı Avrupa, Türkiye ve Ürdünden geçip Batı Şeriaya ulaştığını söyledi. Vefa, geçtiğimiz yıl başta Türkiye, Endonezya, Malezya ve Güney Afrikadan olmak üzere İbrahim Camii’ni ziyaret eden 75 bin turistten sadece biri.Kontroller 1994’ten bu yana İsrail işgal güçleri, İbrahim Camii’ne giren herkesi kontrolden geçiriyor. İsrail, ziyaretçilerine kısıtlamalar getirilen, kimlikleri kontrol edilen ve her köşesine güvenlik kameraları yerleştirilen camiyi adeta askeri bir kışlaya dönüştürdü. El-Halil’in en eski camisi olarak kabul edilen İbrahim Camii, Roma döneminde bir kiliseydi, ancak Müslümanların Filistini fethinden sonra cami haline getirildi. Kiliseye dönüştürülmeden önce ise İbrahim Peygamberin eşi Sare’nin kabrinin bulunduğu düşünülen bir mağaraydı. Ayrıca tarihçilere göre Mekke’den el-Halil’e döndükten sonra Hz. Sare buraya defnedilmesini istedi. Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar, İbrahim Peygamber ve eşi Hz. Sare ile çocuklarından bazılarının mağaranın 18 metre derinliğinde gömülü olduğuna inanıyorlar. Öte yandan tarihçiler, kilisenin Romalılar tarafından İmparator Justinianus döneminde inşa edildiğini ve yüzyıllar sonra Persler tarafından kilisenin yok edildiğini düşünüyorlar. İslam’ın ardından ise Emevi döneminde mağaranın bulunduğu yere üstü kubbelerle örtülü bir bina inşa edilirken, Abbasi döneminde doğudan bir kapı açıldı. Aynı şekilde Fatimiler döneminde de ilgilenilen camiye halılar serildi.Değişiklikler Ancak 1172 yılında Haçlılar tarafından önce kiliseye dönüştürülen İbrahimi Camii, daha sonra Selahaddin Eyyubi tarafından camiye dönüştürüldü. İsrailin 8 Haziran 1967de el-Halil’i işgalinden sonra, İsrail birlikleri İbrahim Camiine baskın düzenledi ve minaresine İsrail bayrağı astılar. Ardından birkaç ay boyunca Müslümanların camiye girmeleri engellendi. El-Halil’in işgalinden bu yana Yahudi yerleşimciler, her gün Talmudik ayin yapmak için güvenlik güçlerinin koruması altında İbrahim Camiini işgal etmeye devam ediyorlar. İsrail, katliamdan 9 ay sonra camiyi iki bölüme ayırdı. Yüzde 63ü Yahudi yerleşimcilere tahsis edilen caminin geri kalanı ise Müslümanlara verildi. Ancak İsrail işgal güçleri camiyi tamamen kontrol altında tutuyor. Her gün akşam saat 9’dan sabaha karşı 3’e kadar Müslümanlara ayrılan bölüm kapatılıyor. İbrahim Camiinde Yahudi yerleşimcilere tahsis edilen bölümünde Hz. İbrahim ile eşi Sare’nin kabrinin bulunduğu “el-Hadra’l-İbrahimiyye”, Yakup Peygamber ile eşinin kabrinin bulunduğu “el-Hadra’l-Yakubiyye” ve Yusuf Peygamberin kabrinin bulunduğu “el-Hadra’l-Yusufiyye” yer alıyor.Caminin Yahudileştirilmesi Independent Arabia’dan Halil Musa’nın haberine göre İbrahim Camii Müdürü Hıfzi Ebu Esnine yaptığı açıklamada, Filistinlilerin İsrail’in camiyi Yahudi ibadet yerine dönüştürme çalışmalarını tamamlamasını engellemeye çalıştığını söyledi. Müslümanların cami ile bağlantısının kesilemeyeceğini belirten Ebu Esnine, Hicr-i İsmail’in Mekke’de olmasıyla İshak Peygamberin kabrinin el-Halil’de olmasının iki yer arasındaki dini bağlantıyı doğruladığını ifade etti. Öte yandan Filistin Yönetimi’nin caminin Yahudileştirilmesi ve Müslümanlardan koparılmasını engellemek için Filistinlileri ve Müslümanları camiyi ziyaret etmeye teşvik etmeye çalıştığını belirten Ebu Esnine, Müslümanların nikahlarını İbrahim Camii’nde kıydıklarını da sözlerine ekledi.
مشاركة :