İsrail, İbrahim Camii yakınlarındaki yerleşim projesini dayatmaya çalışıyor

  • 5/5/2020
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Filistinliler, İsrail’in ‘Batı Şeria’dnın el-Halil kentindeki yerleşim yerlerinin genişletilmesi’ planını kabul etmediklerini duyurdu. Bu durumla her yolla mücadele edeceklerini vurguladı. Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett’in ilan ettiği ‘Batı Şeria’nın güneyindeki el-Halil şehrinde yerleşim yeri projesine ilişkin nihai kararı’ kınadı. Kararın, Yahudi yerleşimcilerin İbrahim Camii’ne ulaşmak için kullanacağı bir yol ile camiye büyük bir asansör inşası amacıyla eski beldede Filistinlilerin topraklarına el koyulmasını kapsıyor. Bakanlık, söz konusu kararın Yahudileşme süreci kapsamında Arap İslami kutsalları ve Filistin bölgesinin kimliğinde bir değişikliğe yol açacağı uyarısı yaptı. Bakanlık açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “İsrail Savunma Bakanı’nın kararı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından yönetilen Yahudilik kampanyasının bir uzantısı olarak, yayılmacı sömürü planını uygulamak amacıyla, dünya ve Filistin halkının koronavirüs salgınıyla mücadelesi sırasında ortaya koyulan ırkçı ve sömürgeci bir yaklaşımı temsil ediyor.” Söz konusu sömürgeci ve ırkçı kararın, uluslararası hukuk, Cenevre anlaşmaları ve Roma Tüzüğü uyarınca bir suç eylemi olduğunu vurgulayan bakanlık, uluslararası topluma da bu Yahudileştirme planlarının uygulanmasını engellemek amacıyla işgal makamlarına hızlı şekilde baskı yapma çağrısında bulundu. Bakanlık ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni ‘tartışma halini sona erdirme, savcılığın ‘yargı yetkisinin işgal altındaki Filistin topraklarına uygulanabilirliğine’ ilişkin tavsiyesini kabul etme, bu suçlara karışan İsrailli yetkililerin hesap verebilirliğini sağlama, işgalci ve yerleşimcilerin suçlarıyla ilgili resmi bir soruşturma başlatmaya’ çağırdı. Naftali Bennett, 3 Mayıs Pazar akşamı İbrahim Camii’ndeki vakıf arazilerine el konulması projesini nihai olarak onaylamış ve yerleşim planının uygulanması için işgal edilecek özel Filistin topraklarına dair İsrail Yüksek Planlama Konseyi’ne ‘tüm planlama prosedürlerini tamamlamak için yetkilerini’ kullanmasına izni vermişti. Bennett, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın yanı sıra yargı makamlarının onayını da aldıktan sonra ‘projeyi gecikmeden uygulamanın’ gerekliliğine dikkat çekti. Naftali Bennett, Şubat ayının sonunda işgal altındaki el-Halil kentinde şehrindeki bir karakolun açılışı sırasında, İbrahim Camisi’ne ‘büyük asansör projesinin’ onaylandığını duyurdu. Bennett, “Şehrin doğusundaki Kiryat Arba yerleşim yerine, İbrahim Camii’ne ve çevresine İsrail egemenliği dayatılmak zorunda” dedi. Proje, Arap topraklarının aleyhine, el-Halil’in merkezinde yerleşim alanlarının sınırlarını genişletmeyi amaçlıyor. El-Halil’deki eski beldede, yerleşimciler ve bölgeyi koruyan İsrail güçleri tarafından başlatılan çatışmalar nedeniyle çoğu göç etmek zorunda kalan 40 bin Filistinli ve silah zoruyla 500 Yahudi yerleşimci yaşıyor. Yerleşimciler, babalarının ülkesinde ve Ata Babalar (Machpelah) mağarasının (İbrahim Camii) bulunduğu kutsal bölgede yaşadıklarını iddia ediyorlar. Camide, semavi dinler tarafından saygı duyulan Hz. İbrahim Peygamber ve çocuklarının kabirleri yer alıyor. İsrail, onlarca Filistinliyi öldüren İsrailli bir terörist tarafından düzenlenen bir katliamın ardından İbrahim Camii’ni güç kullanarak ikiye bölmüş ve Yahudi yerleşimcilere ibadet etmeleri için bir alan tahsis etmişti. Fetih Hareketi, adımı ‘1994 yılında terörist Baruch Goldstein tarafından gerçekleştirilen ve yüzlerce Filistinlinin öldüğü ya da yaralandığı Harem-i İbrahim katliamının devamı’ olarak nitelendirdi. Fetih Hareketi sözcüsü ve Devrim Konseyi üyesi Usame el-Kavasmi yaptığı açıklamada, “İsrail’in Filistin halkına karşı işlediği suçlar tarihin en çirkin suçlarıdır. Tüm insanlığa ve insanlığın kültürel mirasına saldırıdır. Camilere ve ibadet alanlarına girmeyi, hoşgörü ve sevgi yerine bir nefret ve anlaşmazlık yaymayı amaçlamaktadır” dedi. Fetih Hareketi ayrıca uluslararası kurumlara bu saldırganlığa karşı seslerini yükseltme çağrısı yaptı. El-Halil Belediye Başkanı Tayser Ebu Suneyne de uluslararası toplumu Filistin davası hususunda sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Ebu Suneyne, “İşgalciler, bölgeyi galeyana sürükleyecek olan adımın tehlikelerinin farkında olmalıdır” dedi. Belediye Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:  “İbrahim Cami ve çevresindeki duvarlarının her taşının Filistinlilerin ve tüm İslam ümmetinin bir mülkü ve tüm ulusların kültürel mirası olduğunu bilmeliler.” Tayser Ebu Suneyne, İbrahim Camii’ni ve eski beldeyi etkileyen bu çirkin ihlallerin karşısında belediyenin de elleri boş durmayacağına dikkati çekerek “Belediye, tüm yasal önlemleri alacaktır. Filistin mirasını korumak ve ona zarar gelmesini engellemek için tüm uluslararası ilişkilerini seferber edecektir” ifadelerini kullandı.

مشاركة :