İran destekli darbeci Husilerin sözde İçişleri Bakanı ve Husi liderinden sonra onların yerine geçecek adaylar arasında ilk sırada olan Abdülkerim el-Husi’nin, yardımcısı Abdülhekim el-Hivani’yi devre dışı bırakarak ve ona bağlı yüzlerce personeli görevden uzaklaştırarak sözde bakanlığın bütün idari birimlerini ve mali kaynaklarını kontrol etmeyi başardığı söyleniyor. Darbe yönetiminin kulislerinde neler olduğuna ilişkin Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Beyrutta bir hastanede ölen Abdülhekim el-Maveri’nin yerine geçen içişleri bakanının, kısa bir süre içerisinde yaklaşık 200 milyar Yemen riyaline ulaşan bakanlığın mali kaynaklarını kontrolü altına aldığını aktardılar. Ayrıca kendisine bağlı olan yüzlerce kişiyi bakanlık bünyesinde önemli pozisyonlara getirdiğini ifade eden kaynaklar, onun Ali Hüseyin Bedreddin el-Husi olarak bilinen milis grubunun kurucusunun oğluna geniş yetkiler verdiğini dile getirdiler. Sana’daki kaynaklar el-Hivani’nin, içişleri bakanı yardımcısı olarak çalışmalarına geri dönmesi için arabuluculuk yapan önde gelen grup liderlerinden kendisine bazı mali yetkilerin verilmesini istediğini kaydetti. Ancak bu isimlerin başında yer alan Muhammed Ali Husi ve Ebu Ali el-Hâkim, Abdülkerim el-Husi tarafından bir ret cevabıyla karşı karşıya kaldı. Ayrıca kaynaklar, el-Hivani’nin Husilerin Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Mehdi el-Meşat’a başvurduğunu ve darbenin başından bu yana yaptığı hizmetleri hatırlattığını, ancak el-Meşat’ın herhangi bir şey yapamayacağını kendisine bildirdiğini ifade etti. Kaynakların ifadelerine göre darbeci Husi grubunun İçişleri Bakanı Abdülkerim Husi, kendisine yakın kimselere yaptığı konuşma sırasında, yardımcısı el-Hivani tarafından ele geçirilen fonları geri alacağına dair söz verdi. Kaynaklara göre ele geçirilenler arasında düzinelerce jeneratör de bulunuyor. Sanadaki elektrik sektöründeki yetkililer, daha önce el-Hivani’nin elçiliklerden aldığı jeneratörlerden yaptığı elektrik satışından ayda yaklaşık 60 milyon riyal topladığına dair raporlar sızdırmışlardı. Diğer bazı raporlarda ise el-Hivani’nin Sanadaki çeşitli elçiliklerden ve evlerden ele geçirdiği malları paylaşmayı reddettiğinden dolayı el-Meşat ile arasında bir sürtüşmenin yaşandığı kaydediliyor. Raporlar Hivani’nin aralarında zırhlı olanların da bulunduğu yaklaşık 50 kadar araca el koyduğunu söylüyor. Kaynaklar, el-Hivani’nin grup liderlerinden Ebu Ali el-Hâkim’i, kendisine büyük bir pay ayırdıktan sonra Sanadaki güvenlik organları ve polis mallarının yağmalanmasında kendisine destek olmaya ikna ettiğini ifade ediyorlar. Grup liderinin amcası ve içişleri bakanı iki hafta önce Sanadaki milis güçlerine bağlı koruma birimlerine el-Hivani’ye bağlı olan onlarca subaya yönelik baskın ve tutuklama kampanyası başlatmaları ve onları kendi idaresine karşı çıkmakla suçladıktan sonra özel hapishanelere koymaları yönünde talimat vermişti.