Geçtiğimiz 2 Nisan tarihinde halk ayaklanmaları ve ordunun baskılarına daha fazla dayanamayarak istifa eden eski Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika, şimdilerde herkesten uzak tecrit hayatı yaşıyor. 82 yaşındaki Buteflika günlerini, başkent Cezayir’in en gelişmiş semti olan el-Ebyar’daki geniş bir konakta kendisinden küçük iki kız ve bir erkek kardeşiyle geçiriyor. Fransa’da yaşayan bir kardeşi daha olan Butfelika’nın en küçük kardeşi Said ise yaklaşık 3 aydır hapiste. Konağın mülkü Buteflika’nın annesi El-hace el-Mensuriyye’ye ait. Oğlunun yönetiminin ilk yıllarında idarede önemli bir nüfuza sahip olan anne Buteflika’ya birçok kişinin bakan olma isteğiyle müracaat ettiği anlatılıyor. Ailenin 1950’li yıllarda Cezayir’in Fas sınırındaki Vecde kentinde yaşadığı dönemden beri kendisi için hayat sigortası olarak gördüğü büyük oğlunda önemli bir etkiye sahip olan el-Mensuriyye gelen talepleri böylece gerçekleştiriyordu.Özel bir ekip bulunuyor Her gün Abdulaziz Buteflika’nın fizik tedavi ve masaj seanslarını gerçekleştiren özel bir kliniğin sağlık ekibi içerisindeki bir doktor, eski cumhurbaşkanının vaktinin çoğunu içerisinin görülmesine imkân tanımayan yüksek duvarlarla çevirili konağın bahçesinde geçirdiğini söylüyor. Buteflika’nın komşularının çoğunluğu ise huzur ve güven ortamının bulunduğu bölgede büyük meblağlar ödeyerek ev kiralayan diplomatlardan oluşuyor. Konağının karşısında Buteflika’nın uzun yıllar boyunca yaşadığı şahsi mülkü olan ve diğer dairlerinde sıradan insanların ikamet ettiği üç katlı bir apartmandaki ‘cumhurbaşkanlığı konutu’ yer alıyor. Apartmanın önünde ise Buteflika’nın 1999 yılında başlayan iktidar sürecinden beri iki adet dört çeker araç bulunduruluyor. Sözü geçen sağlık ekibindeki doktor, Fas cellabiyesi giyen ve geleneksel bir şapka takan Buteflika’nın tekerlekli sandalyeyle bahçede ve evin avlusundaki havuzun çevresinde zorlukla gezindiğini söyledi. Çoğunluğu, 17 Nisan 2013 tarihinde felç geçirdiğinden beri tedavisini yakından takip eden sağlık personeli ve hizmetliden oluşan insanların ifadelerine göre Buteflika’nın her günü bu şekilde geçiyor. Buteflika, 37 yıldır oturduğu Mesleki Eğitim Bakanlığı Genel Sekreterliği görevinden istifa eden kardeşi Abdurrahim Buteflika ve ailesi dışında hiç kimsenin ziyaretini kabul etmiyor. Aileye yakın kişilerin Şarku’l Avsat’a verdiği bilgiye göre Buteflika, cumhurbaşkanlığı döneminin genel sekreterliğini yürüten ve şuanda hapiste olan kardeşi Said için derin üzüntü duyuyor. Akrabaları ise onu, Said Buteflika’nın serbest bırakılması için Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih ile temasa geçmeye ikna etmeye çalışıyor.Annesinin evinden hiç çıkmadı Abdulaziz Buteflika başkentin 30 km batısındaki Zeralda semtinde yer alan cumhurbaşkanlığı konutundan ayrıldığından beri annesinin evinden neredeyse hiç çıkmadı. Buteflika’nın kişisel meseleleriyle ise Said’den sonra kendisine en sadık ve en yakın kişi olarak gördüğü kız kardeşi Zuhur ilgileniyor. Abisinin iktidarı döneminde önemli bir nüfuza sahip olan Zuhur, konağın içerisinde yemek pişirmek, temizlik yapmak ve eski cumhurbaşkanının rahatı ile ilgilenen bir ekibi yönetiyor. Aynı ekip ayrıca iki haftada bir, Said Buteflika için başkentin güneyindeki Buleydedeki askeri hapishaneye götürülmek üzere yemek hazırlıyor. Gerek eski cumhurbaşkanının işlerini takip etmeye çalışan gerekse kardeşi Said’in hapishane yemeklerini kontrol eden Zuhur, diğer bir kardeşi Abdurrahim eşliğinde halen daha özel şoförüyle birlikte Buteflika’nın zimmetinde bulunan cumhurbaşkanlığı makam aracıyla yemeği hapishaneye götürüyor.Dış dünyaya ilgisini yitirdi Buteflika’ya yakın bir kaynağın bildirdiğine göre, Said’in davasını yakından takip eden eski cumhurbaşkanı, Abdurrahim’den avukatların takip ettiği tüm prosedürleri ayrıntılarıyla kendisine haberdar etmesini istiyor. Avukatları en son Said’in geçici olarak serbest bırakılmasını talep etmiş, ancak Askeri Temyiz Mahkemesi tarafından bu talep reddedilmişti. Said’in savunma ekibine, aynı suçtan hapiste bulunan eski İstihbarat Müdürü General Tevfik’in de avukatı olan Birleşmiş Milletler’in eski Suriye ve Afganistan Temsilcisi Ahdar el-İbrahimi’nin kardeşi Meylud el-İbrahimi önderlik ediyor. Kardeşlerinin ifadesine göre ülke gündemini ve dünyada neler olup bittiğini nadiren takip eden Buteflika ayrıca kendisinin de yargılanmasını talep eden halk hareketinde yaşanan gelişmelere karşı da ilgisiz. Buteflika’nın, kardeşi Zuhur’a bir keresinde şu sözleri söylediği ifade edildi; “Bana yönelik bu önyargıları tutumun nedenini anlamıyorum. İktidarı teslim aldığımda ülke şeytanın elindeydi. Terör insanların canını alıyor, halk geleceği için endişeleniyor, ekonomi ise yerle birdi. İnsanlar benden ısrarla talep etti ben de onlara kulak verdim. Güven ortamının ülkeye yeniden hâkim olması için sorumluluklar üstlendim. Cezayir’i uzun süre dünyadan soyutlanmış bir durumdayken uluslararası camiaya kattım. Birbirlerinin canına kasteden Cezayirli gençlerin arasını buldum, şuan da tüm dünya onları izliyor. Tüm enerjimle ekonomideki dengesizliği düzeltmeye çalıştım. Belki bunu başaramadım belki de güven duyduğum ve büyük sorumluluk gerektiren mevkilere getirdiğim insanlar beni aldattı. Benim güvenimi hak etmediler… Ama asla benim niyetim ülkeme kötülük etmek değildi. Asla…’’