Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, Suriyede Rusya destekli rejim güçlerinin İdlib’e yönelik saldırıların sivillere karşı ‘kıyım’a dönüştüğünü belirterek, uluslararası insancıl hukuk hakkında ciddi ihlaller hakkında soruşturma açılması çağrısında bulundu. İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü (PHR), 2011de Suriyedeki savaşın başlangıcından bu yana sağlık merkezlerine yönelik 578den fazla kasıtlı saldırı gerçekleştiğini kaydetti. Örgüt, saldırıların yüzde 90’ının Esed rejimi tarafından gerçekleştiğini belirtti. New Yorktaki BM Güvenlik Konsey’inde (BMGK) Suriye’deki insani durum hakkında brifing veren Lowcock, Suriye rejiminin Rusya’nın desteğiyle 90 günden uzun süredir düzenlediği bombardımanın, ‘sözde gerginliği azaltma bölgesi İdlibde kıyıma neden olduğunu’ söyledi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in 26 Temmuz tarihli açıklamasında, İdlib ve çevresinde Nisan ayından bu yana Suriye rejimi ve müttefiklerinin saldırıları sonucu 450 sivilin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Bachelet, ayrıca yüzlerce kişinin yaralandığı saldırılarda 440 binin üzerinde sivilin yerinden edildiğini aktardı. Suriye rejiminin ve müttefiklerinin İdlibde hastane, okul, market, fırın gibi sivil yapıları vurduğunu belirten Bachelet, bu yerlerin ‘kazayla’ vurulmasının mümkün görünmediğini vurguladı. Bachelet, "Sivillere yönelik kasti saldırılar, savaş suçudur ve bunun emrini verenlerle bunları gerçekleştirenler, eylemlerinden dolayı sorumludur" ifadesini kullandı. BMGK üyelerinden gelen bazı soruları yanıtlayan Lowcock, insani yardım kuruluşları, özellikle sivil toplum kuruluşlarının İnsani İşler Ofisi’ne sivil hareketliliğin tespiti için bilgi aktardıklarını söyledi. Lowcock, “Sivil hedeflere ve insani yardım çalışanlarına yönelik saldırıları önleme konusunda çatışmanın taraflarıyla birlikte çalışma çabalarımıza rağmen mevcut ortamda silahsızlanmanın, buna destek verenlerin korunmasına yardımcı olmakta etkili olamayacağı sonucuna vardım” diye konuştu. Suriyeli makamların İdlib’deki hastane ve ambulans araçlarıyla ilgili yazısındaki iddiaları yalanlayan Lowcock, “Elimizdeki bilgiler, tarafsız ve bağımsız bir uluslararası mekanizmaya ve gördüğümüz muhtemel ihlallerin incelenmesine destek olması için soruşturma komisyonuna aktarılacaktır. Ancak bunun için bize hassas bilgi verenlerin onayını göz önünde bulunduracağız” dedi.‘890 sağlık çalışanı hayatını kaybetti’ İnsan Hakları İçin Hekimler Örgüt (PHR) Direktörü Susannah Sirkin, Suriye’deki çatışmada yapılan ihlalleri belgelediklerini belirterek, Mart 2011 ile Temmuz 2019 tarihleri arasında en az 350 sağlık merkezinin 578 kez hedef alındığını ve 890 sağlık çalışanın yaşamını yitirdiğini tespit ettiklerini söyledi. Sirkin, 521 saldırının, rejim ve müttefiki tarafından gerçekleştiğini (297’si Suriye rejimi, 224’ü Rus güçleri ve Suriye rejimine ait) kaydetti. Sağlık merkezlerine yönelik saldırıların, savaş suçu kapsamına girdiğini hatırlatan Sirkin, saldırıların halen cezasız kaldığına dikkati çekti. Sirkin, “Savaşın dahi kuralları vardır. BMGK’nın bu tür saldırıları kınamaktan daha fazlasını yapması gerekir. Taraflara yükümlülüklerine bağlı kalmaları için elindeki tüm yetkileri kullanarak baskı uygulamalıdır” dedi. Kuveytin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Mansur el-Uteybi, “Suriye ve halkı uluslararası hukukta belirtilen en ciddi suçlardan bazılarına tanık oldu” dedi. BM Genel Sekreteri Antonia Guterres’in 11 Temmuz’da savaş suçlularının yargılanması yönündeki çağrısını desteklediğini belirten Uteybi, “Uluslararası insancıl hukuka karşı ciddi ihlallerde bulunan failler yargılanmalı. Suriyede adalet ve hesap verebilirlik olmadan kalıcı bir barış olmaz. Suçların cezasız kalmaması için verdiğimiz mücadele sözümüzde kararlıyız” dedi. Fransanın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nicolas de Rivier, BMGK toplantısında yaptığı konuşmada, “Şu üç önceliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız var: İdlib’de ateşkesin yeniden sağlanması, uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmesi ve kalıcı bir siyasi çözüm arayışı” ifadelerini kaydetti. Rivier, çatışmanın taraflarına sivilleri koruma yükümlülüğünü yerine getirmeleri çağrısında bulunarak, 2254 sayılı BM kararı uyarınca sürdürülebilir bir siyasi süreç başlatmanın gerekli olduğunu söyledi. İngilterenin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Karen Pierce de kuruldaki üyelere, ‘İnsani yardımları artırmanın, saldırıları durdurmanın ve uluslararası insancıl hukuku ihlalinin engellenmesinin bir yolu olup olmadığı’ sorusunu yöneltti. Pierce, “Temmuz ayında öldürülen çocuk sayısının yılın geri kalanınkinden daha fazla olduğunu fark ettim. Bu korkunç bir durum” ifadesini kullandı.
مشاركة :