Şam’da yoksulluğa yönelik tepki artıyor

  • 7/31/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Şam’da fiyatlardaki artış ve halkın büyük kesiminin yoksulluk sınırının altında yaşaması nedeniyle devlet çalışanları maaşlarının yükseltilmesi ytönündeki taleplerini yineledi. Uzmanlar, hükümetin yaşam standardını iyileştirme sözünün ‘insanlar için sadece anestezi’ olduğunu belirterek, hükümetin iflas ettiğini söyledi. Devam eden güvensizlik durumunun ışığında başkentteki ve diğer illerdeki bankalara ve döviz bürolarına düzenlenen silahlı soygunların yanı sıra rüşvet de arttı. Vatandaşlar, savaştan önceki yıllarda istihbarat servislerinin ‘raporlama’ korkusu nedeniyle maaşlarına zam istemekten korkuyor, ülkedeki güvensizlik ve kaosun hakim olduğu dönemde nispeten daha temkinli davranıyordu. Savaş yıllarında hükümetin döviz rezervleri geriledi. Savaştan önce 20 milyar dolar olan döviz rezervleri 0,7 milyar dolara kadar düştü ve ABD dolarına karşı 50 lira olan Suriye para birimi 600 liraya geriledi. Bir devlet çalışanının ortalama maaşının 30-40 lira olduğu göz önüne alınırsa bu durum yaşam maliyetleri açısından feci sonuçlar doğuruyor. Ülkedeki yoksulluk giderek artıyor. Suriye Politika Araştırma Merkezinin Beyrut Amerikan Üniversitesi ile iş birliği içinde yakın zamanda yürüttüğü bir araştırmaya göre Suriyelilerin yüzde 93ünden fazlası yoksulluk, yüzde 60ı ise aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Bir devlet çalışanı Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte duruma dair şunları söyledi: “Bugünlerde çalışma saatleri içinde memurlar arasında en çok konuşulan konu, yaşadıkları trajik durumdan çıkabilmeleri için maaşlarında artış yapılmasıdır. İnsanların sabrı tükendi. Durum artık hiç de tahammül edilir gibi değil. Çalışan kişi, ailenin temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Çoğu aile açlık sınırında yaşıyor. Aç kalmamak için cami önlerinde dilenmemiz gerekiyor.” 2011in mart ayında başlayan olalayların şiddetli bir iç savaşa dönüşmesinden bu yana Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, 2011’de, 2013’te, 2015’te ve 2018’de olmak üzere 4 defa kararname yayınladı. Önceki kararnamelerde aylık ücret ve maaş artış oranı toplam aylık maaşın yüzde 30unu geçmedi. Şam kırsalında yaşayan bir öğretmen, maaşların yüzde 100 artırılması durumunda dahi yaşam şartlarının iyileştirilemeyeceği görüşünde. İsmini vermek istemeyen öğretmen Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Savaştan önceki yıllarda bir çalışanın maaşı 800 dolara denkti. Bugün ise bu rakam 70 dolar. Hükümete bağlı merkezler tarafından yapılan araştırmalara göre 5 kişilik bir aile yaklaşık 300 bin ya da 500 bin liraya ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle bir çalışanın maaşını 140 dolara yükseltmek sorunu çözmeyecek.” Hükümet yetkililerinin vatandaşların yaşam koşullarını iyileştirme çabalarına ilişkin açıklamalar genellikle alay ile ile karşılanıyor. Bir ekonomi uzmanı Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Üretimi geliştirmek mümkün mü? Üretimi geliştirmek için gereken petrol nerede? Endüstri nerede? Tarım nerede? Devlet Başkanı maaşların artacağını söyledi. Bu paraların nereden geleceğini bilmiyorum. Göstergeler iflası doğruluyor” ifadelerini kullandı. Dünya Bankası’nın 2017 yılının ortasında yayınladığı raporda, savaşın neden olduğu toplam ekonomik zararın yaklaşık 226 milyar dolar olduğuna işaret edildi. Raporda konutların yaklaşık yüzde 27’sinin tahrip edildiği ya da kısmen zarar gördüğüne işaret edilirken, yerel veriler Suriye’nin sanayi kapasitesinin yüzde 67’sinin tamamen tahrip olduğunu gösteriyor. Suriye hükümeti ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) petrol sahalarını paylaşıyor. Ancak petrol sahalarının çoğunluğu Haseke ve Deyrizor vilayetlerinde yer alıyor. Hükümet Deyrizor’da, Batı Fırat bölgelerinden ve DEAŞ ile çatışmalarda tahrip edilen petrol sahalarından çekildi. Savaş patlak vermeden, 2011den önce Suriye’deki petrol üretimi günde yaklaşık 400 bin varil petrolken, hükümet kaynaklarının verilerine göre bugün bu rakam 14 bini geçmiyor. Araştırmalara göre hükümet, Suriye Merkez Bankası’nın avans ödemelerine ve müttefikleri tarafından yapılan yardımlara çok güveniyor. 2015 yılında devlet harcamalarının en az üçte biri Merkez Bankası’nın sağladığı uzun vadeli borçlanma ile finanse edildi. Şam yakınlarındaki Kudisyye bölgesinde bulunan el-Herem şirketinin döviz bürosuna geçen perşembe günü 2 silahlı adam tarafından baskın düzenlendi. Yerel medya kaynaklarında yer alan habere göre soygun anında büroda bulunan şirket müdürü Abdulkadir Şeyha ve Kudisyye belediye meclisinin bir üyesisi açılan ateş sonucu öldü. Soygun sırasında büroda bulunanlardan biri yaptığı açıklamada, çatışmadan önce silahlı adamların şubedekilere yere yatmaları için emir verdiğini ve çatışmanın ardından da motosikletle kaçtıklarını söyledi. Kudsiyye bölgesinin Facebook sayfasında silahlı adamların kaçarken çekilen görüntüleri paylaşıldı. Ertesi gün özel kaynaklar tarafından yapılan açıklamada, soyguncuların orduda subay olan Enes Mahfuz ve Muhanned Davud olduğu bildirildi. İçişleri Bakanlığı, soyguncuların kimliklerini ve görevlerini belirtmeden tutuklandıkları ve yargıya sevk edildikleri duyurusunda bulundu. El-Herem şirketine bağlı döviz bürosundaki soygunun ardından Halep’te el-Furkan mahallesindeki el-Hafız bankası, Cumartesiyi Pazara bağlayan gece, maske takan kimliği belirsiz iki kişi tarafından soyuldu. Medyada yer alan haberlere göre soyguncular dizüstü bilgisayarlar ve az miktarda para çaldı. Ancak en büyük soygun Suriye’nin güneyindeki Suveyda şehrinde düzenlendi. Şehrin Facebook sayfasında yer alan görgü tanıklarının ifadelerine göre gün ortasında kimliklerini gizlemeye gerek görmeyen silahlı soyguncular yaklaşık 35 milyon lira taşıyan Suriye Emlak Bankasının aracını içindeki şoförle birlikte kaçırdı. Suriye’deki olayların patlak vermesinden bu yana çok sayıda silahlı grubun ortaya çıkması ve kaosun yayılması nedeniyle benzeri görülmemiş derecede güvenlik ihlalleri yaşanıyor. Özellikle fidye ve hırsızlık amacıyla adam kaçırmada ve katliamlarda artış meydana gelmiş durumda.

مشاركة :