Tunus’ta Nahda Hareketi’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday sunmayacağı beklentilerinin aksine düzenlediği toplantı sonrasında partinin başkanı yardımcısı Abdulfettah Moro’yu seçimlere aday gösteren Şura Konseyi, birliği tehdit eden anlaşmazlıklara ve krizlere sahne oldu.Karar tatmin etmedi Söz konusu karar herkes açısından tatmin edici olmadı. Öyle ki Raşid Gannuşi’ye yakın taraflar, kararı sert bir dille eleştirdi. Şura Konseyi üyesi ve Gannuşi’nin damadı Refik Abdusselam, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada tepkisini şöyle dile getirdi: “Şeyh Abdulfettah Moro’ya olan saygıma ve takdirime rağmen onu Nahda için aday olarak seçmek yanlış ve gereksinimlere de cevap vermiyor. Yanlışlık üzerine kurulmuş bir birlik, sahte bir birliktir.” Nahda Hareketi Sözcüsü İmad el-Hamiri ise kararı memnuniyetle karşıladığını belirterek “Sayın Abdulfettah Moro, Tunus’ta önemli bir saygınlığa sahip. Tunusluları birleştiren, bugün Tunus’un ihtiyacı olan fikir birliğini ortaya koyan vicdani bir şahsiyettir” diye konuştu. Bu çelişkili ifadeler, Raşid Gannuşi’nin gelecek bahar düzenlenecek konferansta bir kez daha hareketin başkanlığına adaylığını yenilememesini isteyen birkaç kanat arasındaki farklar nedeniyle hareketin yaşadığı krizin büyüklüğünü yansıttı.Gannuşi’nin yumruğunun yumuşaklığı Hareketin bir adayını destekleme ve devlet başkanlığı seçimlerine bir lideri aday gösterme konusunda düzenlenen son Şura Konseyi toplantılarının tanık olduğu büyük çatışmalar, nihayetinde liderlerden birinin aday gösterilmemesi girişimlerinde başarısızlığa ve Muhammed el-Munsif el-Merzuki’nin adaylığı için Nahda Hareketi’nin desteğiyle 2014 seçimlerinde kabul edilen rollerin tekrarlanmasına neden oldu. Hareket içerisinde önemli bir muhalifi olan Gannuşi, özellikle yerel ofislerdeki seçim sonuçlarını göz ardı eden yasama seçimlerine yönelik hareket listesindeki kriz sonrasında oyunun tüm yönlerini kavrama yeteneğini kaybetmeye başladı.Azılı rakip Abdulfettah Moro Nahda’nın kuruculularından olan Moro birçok aşamada hem Habib Burgiba hem de Zeynel Abidin Bin Ali döneminde, şiddete başvurarak rejimle çatışan, 1980 ve 1990’daki hareketin benimsediği aynı yöntemi takip etmeyi reddeden isimlerden biri. Birçok kişi tarafından hareketin üyelerini ve rakiplerini öfkelendiren eylemlere sahip,  geçimsiz bir isim olarak görülen Moro, hareketin sempatizanlarıyla ilişkilerinde ifadelerini akıllıca kullanan bir avukat gibi farklı bir iletişim ortaya koyuyor.Minimum hasar almış bir aday Siyasi analist Hişam el-Haci, Independent Arabiya’dan Basil Torceman’a yaptığı açıklamada, Moro’nun adaylığından dolayı şaşkın olduğunu belirtti. Haci, Moro’nun başkan yardımcısı olmasına rağmen Nahda Hareket’indeki en zayıf aday olduğunu söyledi. Analist, harekette adaylığa koymaya çalışan diğer isimlerin varlığına rağmen iki kilit ismin Moro’yu aday gösterdiğini söyledi. Haci, Moro’nun adaylığının Nahda’yı yeni bir iç sarsıntıdan koruduğunu, “başkanın hareket içindeki muhaliflerine hediye vermesine, seçimlere aday olma ve aday gösterme taleplerine boyun eğmeye” izin vermediğini söyledi. Siyasi analist ayrıca, Nahda’nın Tunus siyasi hayatında İslam’ın büyük bir rol oynamasını istemeyen bölgesel ve uluslararası güçler karşısında bir sınava gireceğini belirtti.Geçmiş koalisyonlarla kopuş Abdulfettah Moro’nın seçimlere adaylığı sonrasında hareketin durumuna dair açıklamada bulunan siyasi analist Munzir Sabit, Independent Arabiya’ya yaptığı açıklamada Nahda’nın başkan yardımcısını aday göstermesinin, yalnızca iktidar kuruluşlarındaki konumları iyileştirmek, siyasi sisteme zarar vermeden veya değişim çağrısı yapmadan ikinci turdaki başlıca adayları desteklemek için bir taktik olarak okunabileceğini ifade etti. Sabit, Nahda’daki krizin gerçek olduğunu, bu nedenle kurallarının seçimlerin ilk turunda oy kullanmak için verilen talimatlarda disiplinle karşılaşamayacağını belirtti. Analist ayrıca bazı adayların hareketi destekleme hayalinin sadece yanılsama olduğuna dikkati çekerken tarih boyunca hareketin, hiçbir dosta sahip olmadığını ve Nahda’nın yalnızca kendi çıkarlarını göz önünde bulundurduğunu vurguladı.Vecdi Ganim ve Abdulfettah Moro Merhum Devlet Başkanı el-Beci Kayid el-Sibsi’nin vefatından ve cenazesinden birkaç gün sonra terörist Vecdi Ganim, Sibsi’ye hakaret eden, onu cehennem ve kötü sonla tehdit eden bir videoyla ortaya çıktı. Video ciddi bir tepkiye sebep oldu. Aynı zamanda İslamcıların Tunus halkını kontrol etmek için çalıştığı planlarından bahseden bir diğer video daha yayınlandı. Çok sayıda Tunuslu, Nahda hareketinin medya organları aracılığıyla terörist Vecdi Ganim ile görüşmesi dolayısıyla Tunus halkından özür dilemek zorunda kalan Moro’yu aday göstermesine öfkesini dile getirdi. Ancak bu özür, Moro’nun kendisini Müslüman Kardeşler ideolojisinden ve şüpheli bağlantılardan temizleyemediğini savunan çok sayıda Tunusluyu ikna edemedi.