Türkiye’de son yıllarda, ruhsatlı ve ruhsatsız silahların çoğalması nedeniyle artan cinayetlerin yanı sıra kaçırma, tecavüz ve taciz gibi toplumsal nitelikteki suçlar da hız kazandı. Ayrıca Arap ve yabancı turistlerin para ve eşyalarını çalmayı hedef alan ve çoğu cinayetle sonuçlanan saldırılar da çoğaldı. Suudi Arabistan’dan gelen bir kadın turistin geçtiğimiz hafta çocukları ve eşiyle kaldığı otelin yakınındaki bir caddede alışveriş yaparken kaçırıldığından şüpheleniliyor. Güvenlik güçleri ve Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nun ipucu bulmak amacıyla yürüttüğü çalışmalar henüz sonuç vermedi. Diğer yandan, polis, Suudi Arabistan’dan gelen 2 turist kardeşe saldırarak telefon ve çantalarını çaldığından şüphelenilen 2 kişinin yakalandığını duyurdu. Güvenlik kaynaklarından öğrenildiğine göre polis söz konusu saldırının meydana geldiği bölgedeki güvenlik kameralarını inceledi ve Şişli’deki bir kafede oturan iki Suudi kardeşin kimliği belirsiz motosikletli 2 kişi tarafından gasp ve silahlı saldırıya uğradığını tespit etti. Polis, 400 saatlik kamera kayıtlarını kontrol etti ve 2 şüphelinin adresine ulaştı. Polisler, salı günü şüpheliler Ferhat K. (20) ve Doğan K.’nın (20) kaldığı eve operasyon düzenleyerek şahısları gözaltına aldı. Söz konusu operasyonda, şüphelilerin silahlarına ve telefonlarına el konulurken saldırıya uğrayan Suudi turistlerin çantası da bulundu. Gasp, kapkaç, uyuşturucu ve hırsızlıktan suç kayıtları olduğu öğrenilen şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından İstanbul Adalet Sarayına sevk edildi. Suudi Arabistan vatandaşı olan iki turist, 16 Ağustos Cuma gece yarısından sonra Şişli’deki bir kafe önünde otururken kasklı 2 motosikletli yanlarına yaklaştı. İçlerinden biri motosikletten inerek turistleri gasp etmeye çalıştı. Turistlerin direnmesi üzerine ateş eden saldırgan masadaki telefon ile çantayı alarak kaçtı. Turistlerden biri bacağına isabet eden 2 kurşunla yaralandı. Türkiyedeki kayıp ve cinayet olayları, darbe girişimi sonrasında başlatılan güvenlik operasyonlarının ardından ülkenin karmaşık siyasi ve ekonomik kriz ortamı ile güvenlik eksikliği halinin ortasında yer alıyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2016 yılında yayınlanan resmi istatistiklere göre Türkiye, en fazla cinayet riskinin olduğu 10 ülke arasında 8inci sırada yer aldı. Adalet Bakanlığı tarafından 2015 yılında hazırlanan ve 2009 - 2013 yılları arasında karşılaştırma yapılan bir raporda suç oranlarda yaşanan artış göze çarptı. Rapora göre, 2009 yılında 21 bin 716 kişi adam öldürme suçundan ceza alırken, 2013 yılında bu sayı 25 bin 611’e yükseldi. 2009 yılında hırsızlık suçlarından dolayı ceza alan sayısı 14 bin 89 iken, 2013’te 22 bin 480 oldu. 2009 yılında yaralamadan dolayı 7 bin 286 kişi hakkında işlem yapılırken, 2013’te bu sayı 15 bin 817’ye yükseldi.  Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2012 yılında 210 kadın öldürüldü. Umut Vakfı’nın 2017 Türkiye Silahlı Şiddet Haritası’na göre, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 28, son üç yılda ise yaklaşık yüzde 61’lik bir artışla 3 bin 494 bireysel silahlı şiddet olayı yaşandı. 2017 yılında yaşanan 3 bin 494 bireysel silahlı şiddet olayında 2 bin 187 kişi öldürüldü, birçoğu ağır olmak üzere 3 bin 529 kişi de yaralandı. İstanbul 250 ölüm ve 316 yaralanma ile en çok suçun işlendiği birinci şehir olurken, Ankara 123 ölüm ve 195 yaralanma ile ikinci, İzmir ise 114 ölüm ve 91 yaralanma olayı ile üçüncü sırada yer aldı.