G7 Zirvesi, Fransa’nın Atlas Okyanusu’na nazır Biarritz şehrinde başladı. G7, NATO’nun müttefikler bloğundaki koalisyon ülkeleri bir araya getiren bir zirvedir. Rusya, sürpriz bir şekilde bu bloğa dâhil edildi. Ancak Rusya’ya getirilen yaptırımların ardından zirveden çıkartılıp tekrar davet edilmedi. Şu an ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’yı ısrarla zirveye yeniden davet ediyor. Çünkü Rusya, büyük ekonomiye sahip ülkelerden birisi. (Bu doğru değil. Çünkü Rus ekonomisi, İtalyan ekonomisinden daha küçüktür.) Fakat Rus ekonomisi, ekonomik güç oluşturan Çin ve Hindistan konusunda tehlikeli bir faktördür. Görünüşe göre G7 Zirvesi, Rusya’yı dâhil ederek, (Japonya hariç) Beyaz Adam Kulübü’ne dönüşmek istiyor. ABD ve Çin arasında meydana gelen ticaret savaşının zorluklarını ele alma noktasında üye ülkeler arasında büyük anlaşmazlıklar mevcut. ABD, diğer üye ülkelerden Çin’e karşı katı bir tutum benimsemelerini talep ediyor. Üye ülkeler de Çin ejderiyle özel ekonomik ve yatırım hesaplarına sahip. Bunun için ev sahibi devletin lideri sıfatıyla Fransa Cumhurbaşkanı, dikkatleri tam olarak iklim krizine, yani Brezilya’da Amazon ormanlarındaki büyük yangınlara çekiyor. Fransa Cumhurbaşkanı, Brezilya Devlet Başkanı’nı kusurlu olmakla suçlayarak, gezegenin oksijen ihtiyacının yüzde 22’sini üreten dünyanın akciğerlerini kurtarmak için uluslararası toplumu müdahale etmeye çağırdı. Brezilya Devlet Başkanı, Fransa Cumhurbaşkanı’nın sözlerini “yeni bir sömürge” türü ve diğer ülkelerin içişlerine açık bir müdahale olarak tanımladı. Fakat Amazon ormanlarındaki yangınlar, son derece tehlikeli bir durumdur. Bilim insanları, son haftalardaki yangınlar sonucu ortaya çıkan karbondioksitin 140 yıllık normal karbon üretiminden daha fazla olduğuna işaret etti. Dünya, “küçük” uluslararası toplumun Brezilya’da meydana gelen zarar konusunda ne yapabileceğini dikkatli bir şekilde gözlemliyor. Panama Kanalı’nı kapatıp küresel ticareti tehdit eden Noriega’ya karşı olduğu gibi Brezilya’ya karşı da müdahale gerçekleşecek mi? Son 50 yıldır küresel iklim meselesinde iki görüş hâkim. İlk görüşe göre meydana gelenler, her bin yılda olan doğal bir iklim döngüsüdür. Çünkü yerküre donuyor, sonra -şu an olduğu gibi- sıcaklık yeniden artarak buzlar eriyor. Diğer görüş ise, şu an meydana gelenlerin insan faktöründen, artan gaz tüketiminden ve bu gazların gökyüzüne yayılmasından kaynaklandığını söylüyor. Bu da atmosferin tabakalarını etkileyerek, gezegenin sıcaklığının artmasına ve -şu an olduğu gibi- buzların erimesine yol açtı. Petrol ve plastik üreten ülkeler, dünyayı kirletmeye yardım ettikleri konusunda suç oklarının kendilerine yöneltilmesinden ve para cezasına, vergiye ve yaptırımlara maruz kalmalarından kaygılandıkları için doğal olarak bir endişeye sahipler. Aynı şekilde Çin, Hindistan ve Endonezya gibi büyük sanayi ülkeleri de sorumsuz endüstriyel büyümeye ve havaya salınan gazlara ek olarak kömür, benzin ve dizel gibi kirli enerji kullanımı nedeniyle dünyayı kirletme noktasında suç oklarının hedefi olabilecekleri konusunda haklı bir endişeye sahip. ABD Başkanı Donald Trump’ın istemesine rağmen Rusya’nın G7 Zirvesi’ne katılması beklenmiyor. Ayrıca sonuç bildirisinde de önemli bir gelişme olmayacak. Fakat Trump ve Macron’un yaptığı açıklamalar, meydana gelmesi muhtemel olayların önemli bir mukaddimesidir. İklim krizi, Trump sonrası dönemi inşa etmek ve Putin sonrası süreçte Rusya’yı davet etmeye hazırlanmak için Avrupa tarafından hazırlanan ekonomik bir silahtır. Burada sayı bakımından küçük ancak nüfuz bakımından büyük bu seçkin kulüple ilgili tahminleri ele aldık.
مشاركة :