Suriye’nin güneyini kapsayan barış anlaşması başarısız oldu

  • 8/31/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Suriye rejim güçleri ile muhalif gruplar arasındaki bir arada yaşama deneyimi, şu anda bombardımanlara, suikastlara ve tutuklamalara tanık olan Suriye’nin güneyindeki Dera kentinde güvenliğin sağlanmasında başarılı olamadı. AFP’nin haberine göre Dera kenti, 2011 yılında rejimin düşüşünün talep edildiği gösteriler de dâhil olmak üzere rejime karşı protestoların beşiği oldu ve ülkede hala devam eden kanlı çatışmanın öncesinde uzun süre bir baskı politikasıyla karşı karşıya kaldı. Rejimin Temmuz 2018de şehrin kontrolünü ele geçirmesinin ardından bölgede beklenen sükûnet bir türlü sağlanamadı. Moskova’nın arabuluculuğuyla rejim güçleri ile muhalif gruplar arasında imzalanan anlaşmalar uyarınca askeri operasyonlara son verildi ve muhalif gruplar ağır silahları teslim etti. Ancak rejim tarafından kontrol altına alınan diğer alanların aksine buradaki muhalif unsurlar bölgeyi terk etmediler ve hafif silahları ellerinde tuttular. İki ay önce Dera’yı terk eden ve Müstear ismini kullanmayı tercih eden Selam, AFP’ye verdiği demeçte, Dera’da yaşananların diğer herhangi bir bölgede yaşanmadığını söyledi. İstikrarın yeniden sağlanmasına ilişkin imzalanan anlaşmanın başarısız olduğunu dile getiren Selam, kente kaosun hâkim olduğunu ve gerek bombardımanların gerekse de suikastların gün geçtikçe arttığını söyledi. Suriyenin başkenti Şamın merkezinden 10 km doğuda yer alan Doğu Guta, merkezde yer alan Hamas, ülkenin kuzeyinde bulunan Halep ve diğer bölgelerde yaşanan şiddetli savaşların ardından şehre giren rejim güçleri, imzalanan anlaşma gereği muhalif savaşçıların ve sivillerin tahrip edilen bölgeleri terk etmelerine izin verdi. 2018 yazında anlaşmayı reddeden binlerce savaşçı ve sivil, Dera’dan ayrıldı. Fakat anlaşmayı kabul eden çoğu savaşçı kentte kalmayı tercih etti. Eski muhalif savaşçılardan bazıları ise Rusya tarafından desteklenen Suriye ordusundaki Beşinci Kolorduya katıldı. Şam’ın 2015ten bu yana ülkenin yüzde 60ından fazlasını geri almasına rağmen, meydana gelen kayıplar ve ekonomik durumun bozulması, rejim tarafından ele geçirilen bu alanlardaki güvenlik durumunun kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor. Beyruttaki Synaps Ağında Suriye Programı Direktörü Alex Simon, yeniden yapılandırma imkânlarının ve sakinliğin olmadığı bir zamanda Şam’ın silahlı hareketlerden bir mozaik oluşturarak güney bölgesini kontrolü altına almaya çalıştığını söyledi. Eski muhalif savaşçıların Rusya ve rejimin ajanları olduğunu dile getiren Simon, Dera’daki durumun anlaşmanın ardından muhaliflerin burada kalmaya devam etmesinden kaynaklandığını belirtti.Suikastlar arttı Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), son aylarda bölgede neredeyse günlük olarak muhaliflere karşı gerçekleştirilen silahlı operasyonlar veya bombalamalar meydana geldiğini kaydetti. SOHR’un aktardığına göre Haziran ayından bu yana 60tan fazla eski muhalif suikasta kurban gitti. Mayıs ayında yayınlanan Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre suikastlar, anlaşmayı kabul eden savaşçılara veya devlet kurumlarında yeniden çalışmaya başlayan sivillere karşı gerçekleştiriliyor. Bunun yanı sıra kimse söz konusu saldırıların ve suikastların sorumluluğunu üstlenmiyor. Bununla birlikte bazıları, saldırıları gerçekleştirenlere ‘devrimciler’ veya ‘halk direnişçileri’ adını veriyor. Derayı aylar önce terk eden muhalif aktivist Ömer Hariri, yaşanan güvenlik kaosunun taraflar arasında çoklu kontrole ve silahların çoğalmasına sebep olduğunu belirterek, bununla birlikte rejime karşı hücre evlerinin oluşmaya başladığını söyledi. Gerçek ismini vermek istemeyen Dera sakinlerinden Rıfat, suikastların ardında kimlerin bulunduğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Her evde silah bulunduğunu ifade eden Rıfat, herhangi birinin herhangi bir sebeple bir diğerini öldürebileceğini belirtti. Birkaç ay önce şehirde kitlesel protestolar gerçekleştirildi. Mart ayında göstericiler, eski Cumhurbaşkanı Hafız Esed’in heykelinin yapılmasını protesto ettiler. Öte yandan duvarlara rejimin düşmesinin istendiği sloganlar yazıldı.  İnsan Hakları İzleme Örgütüne göre rejim tarafından kontrolün ele alındığı diğer bazı bölgelerde olduğu gibi Dera’da da muhalifleri ve insan hakları aktivistlerini hedef alan tutuklamalar gerçekleştirildi. Suriye’ye ilişkin araştırmalar yapan Sarah Kayali, tutuklananların tümünün anlaşmayı imzalayan kimseler olduğunu söylüyor. Uzlaşma vaatlerinin boş vaatlerden ibaret olduğunu dile getiren Sarah, kent sakinlerinin tutuklamalara, baskılara ve kötü muamelelere maruz kaldığını belirtiyor. Muhalif grupların konuşlandığı bölgelerde yaşamayı tercih eden Rıfat, Dera’yı asla terk etmeyeceğini söyleyerek, “Rejimin kontrol noktalarından geçmediğimiz sürece hiç kimse bize ulaşamaz. Kapana kısılmış olduğumu hissetsem bile bu, rejime karşı savaşmak veya hapsedilmekten milyonlarca kat daha iyidir” ifadelerini kullandı.

مشاركة :