ABD Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığından iki üst düzey yetkili tarafından yapılan açıklamada, Trump yönetiminin, Hizbullah, Hamas, İran Devrim Muhafızları ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin liderinden 12 kişinin terör listesine alınması için yeni bir karar çıkardığı belirtildi. Bu karar doğrultusunda terör örgütlerini finanse edenler, DEAŞ’a ait tüm şirketler, İran ve onun terörist ajanlarına bağışta bulunanların hedef tahtasına oturtulacağını söyleyen yetkililer, "Müslüman Kardeşler (İhvan) ile ilgili yasal standartlar Dışişleri Bakanlığı tarafından gözden geçirilecek. İhvan’ın bazı Arap ülkelerindeki kollarının ABD yaptırımı ile karşı karşıya olup olmadığı incelenecek” ifadelerini kullandı. Yetkililer, çıkarılan bu kararın, ABD Başkanı Donald Trump’a terör örgütleri ile mücadelede, birtakım yetkiler vereceğini ifade etti. Terör örgütleri son zamanlarda para ve asker temin etme noktasında kullandıkları yöntemleri geliştirdiler. Çıkarılan yürütme kararı doğrultusunda ABD, terör örgütlerinin lider kadrosunda yer alan isimleri belirli şiddet eylemleriyle ilişkilendirmek zorunda kalmadan doğrudan hedef alabilecek. 11 Eylül saldırıları ile ilgili açıklamalarda bulunmak üzere bir televizyon programına katılan ABD Dışişleri Bakanlığının Terörle Mücadele Koordinatörü Nathan Sills, burada yaptığı açıklamada, "Terör örgütlerinin mali kaynaklarını kurutmak ve böylece planladıkları saldırıları gerçekleştirmelerini engellemeyi hedefliyoruz" dedi. Sills konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; "El Kaidenin ABDye karşı düzenlediği saldırılar terörle mücadelede yeni bir döneme kapı araladı. Terörle mücadelede tüm olanaklarımızı kullandık. ABD Başkanı Trump’ın çıkarmış olduğu yürütme kararı da terörle mücadelede atılan bir başka adım. Son olarak çıkarılan yürütme kararı ile terör örgütlerinin mali kaynaklarının bulunması, tepe yönetimlerinin ortadan kaldırılması hedeflenecek. Bu yolla terör örgütlerinin mali kaynaklarını kurutmak ve böylece planladıkları saldırıları gerçekleştirmelerini engellemeyi hedefliyoruz" dedi. 18 yılda bin 500 kişi terör listesine eklendi 11 Eylül saldırılarından bu yana geçen 18 yılda, ABD, terör örgütlerinin mali kaynaklarının tespit edilmesini engelleyen ve bu kaynakların ABD mali sistemine erişiminin kapatılmasında kilit rol oynayan bin 500den fazla kişiyi terör listesine ekledi. Trump yönetimi, terör cezalarını önceki yönetimlerden daha fazla uyguladı ve Ocak 2017den bu yana 400 kişiyi terör listesine ekledi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçtiğimiz Salı günü, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, “Hizbullah, Hamas, İslami Cihad, İran Kudüs Gücü, DEAŞ, Pakistan Talibanı ve Filipin’deki DEAŞ’ın lider kadrosunda yer alanlar da dahil olmak üzere 12 terör örgütü lideri terör listesine eklendi” ifadelerini kullandı. Pompeo bu adım ile 11 Eylül saldırılarının bir daha tekrarlanmamasını amaçladıklarını bildirdi. Yeni yürütme kararı ile ABD yönetimi, terör örgütlerinin liderlerini, belirli şiddet eylemleriyle ilişkilendirmek zorunda kalmadan, doğrudan hedef alabilecek. Yeni yürütme kararı, ayrıca teröristleri yakalamak ve finans kaynaklarını kesmek için yeni yollar sunuyor. Terör örgütlerine ve onları mali açıdan destekleyen yabancı finans kuruluşlarına ikincil yaptırımlar uygulamak, ilk defa bu karar ile mümkün oluyor. Müslüman Kardeşlerin terör listesine eklenmesi ihtimalini değerlendiren Sills, “ABD yönetimi doğası veya konumu ne olursa olsun her örgüt için yasal standartları gözden geçirir. Biz, önce mevcut olgulara ve kaynaklara bakarız, ardından bir örgütün terör örgütü olarak tanımlanıp tanımlanmaması konusunda yasal kriterler karşısındaki durumuna bakar, ona göre karar veririz. Yaptırım makamlarını daha önce Müslüman Kardeşler ile bağlantılı olan grupları takip etmek için kullanmakta tereddüt etmedik ve standartları, yasalara ve kanıtlara uygun şekilde uygulamaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu. "Terör örgütlerini finanse eden şebekeleri ortadan kaldırmakta tereddüt etmeyeceğiz Hazine Bakanlığı’ndan terör finansmanı ile mücadele biriminden bir yetkili ise, "Teröristler hedeflenirken, hangi örgüte mensup oldukları veya hangi örgütün sancağı altında bulundukları dikkate alınmayacak. İsmi ne olursa olsun, terör örgütlerini finanse eden şebekeleri ortadan kaldırmakta tereddüt etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. Öte yandan iki bakanlık yetkilisi, ABD ve Körfez İşbirliği Konseyi arasında terörle mücadelede yürütülen ortak çabalara övgüde bulundu. Bu çabalar doğrultusunda DEAŞ’ın finansörleri, Yemen ve Lübnan’daki teröristlerin finansörleri ve silah kaçakçıları tespit edilecek. Bu çabalar sayesinde Hizbullah eskisi gibi İran’dan maddi destek alamıyor. Hizbullah aynı şekilde yasadışı finans şebekelerinden sağladığı maddi yardımı eskisi gibi sağlayamıyor. Bu durum, terör örgütlerinin gerçekleştirdiği ölümcül saldırıların fon kaybı nedeniyle azalmasını sağladı..