“Suudi Arabistan’ın güvenliği Ürdünün güvenliğidir”

  • 9/25/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Ürdün Kralı II. Abdullah, Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine yapılan saldırıda ülkesinin Suudi Arabistan’ın yanında olduğunu ifade etti. Kral Abdullah, New York’taki Amerikan kanalı MSNBC’de yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan ile Ürdün arasındaki ilişkinin özel olduğunu ve Arabistan’ın güvenliğinin Ürdün’ün güvenliği sayıldığını belirtti. Kral’ın konuşmalarını aktaran Ürdün Haber Ajansı JNA, Kral Abdullah’ın “Suudi kardeşlerimizle aramızdaki ilişki özeldir ve biz bu kardeşliği savunmaya kararlıyız” dediğini açıkladı. Konuşmasında Filistin-İsrail çatışmasına da değinen Kral Abdullah, tek seçeneğin iki devletli çözüm olduğunu vurgulayarak tek devletli çözümün ise İsrail için apartehid bir gelecek demek olduğunu bunun da felaket olacağını belirtti. Kral, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile BM 74. Genel Kurul çalışmalarında yaptığı görüşmede iki devletli çözüm için uluslararası çabalara destek çıkmanın gerekliliğini vurguladı. Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin bin Abdullah’ın da katılımıyla Genel Kurul’da konuşma yapan Ürdün Kralı, İsrail’in işgale devam etmesinin ‘küresel ahlaki bir trajedi’ olduğunu vurgulayarak “Hiçbir işgal, tehciri ve sürgünü haklı kılamaz, bir halkın tarihini, umutlarını, hukukunu ve semavi dinlerin ortak değerlerini yok edemez” dedi. Kral Abdullah, Filistin halkının uluslararası eşitlik, adalet ve özerlik haklarının ellerinden alınamayacağının altını çizerek “Gençler bana neden dünyanın Filistin halkının yanında durmadığını soruyor. Bu gençlere uluslararası adaleti ve insan haklarını göstermenin zamanı gelmedi mi? İşte bu, kutsal yerlere saygı duymakla, Doğu Kudüs’ün yasal statüsünü ve köklü tarihini değiştirme girişimlerine karşı çıkmakla başlar. Mescid-i Aksa ve Harem-i Şerif’e silahlık kuvvetlerin girdiğini gördüklerinde gençlere ne söyleyebiliriz?” ifadelerinde bulundu. Ürdün Kralı, konuşmasına şöyle devam etti: "Haşimi  ailesinin (Hz. Peygamberin soyunun) temsilcisi olarak Kudüs’teki İslami ve Hristiyan kutsal alanları korumakla mükellefim. Ancak sadece ben değil, hepimiz dini özgürlükleri ve insan haklarını ahlaki olarak korumak mecburiyetindeyiz. O halde gelin hep beraber, tüm insanlığı birleştirip barışın sembolü olan bu kutsal şehri koruyalım.”

مشاركة :