İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, parlamentoda yaptığı konuşmada, İran’ın uluslararası hukuku ciddi ve sistematik bir şekilde ihlal ettiğini söyledi. Raab, İran’ın uluslararası hukukun temel kurallarına saygı sicilinin giderek kötüleştiğini ifade etti. İran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya taraf olan ülkeler, New York’ta Tahran’a anlaşmaya uyması çağrısında bulunurken, giderek daha da zorlaşmasına rağmen anlaşmayı koruma konusundaki kararlılıklarını yinelediler. İngiltere Dışişleri Bakanı Raab, dün yaptığı açıklamada, “İran’ın uluslararası hukukun temel kurallarına saygı sicili üzüntü verici ve giderek kötüleşiyor. Ancak yine de İran’la bölgedeki gerginlikleri azaltmak için çalışabileceğimizi ve İranın uluslararası hukuka saygı duyması için net bir rota çizmek üzere uluslararası ortaklarımızla birlikte hareket edebileceğimizi umuyoruz” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte Raab, Tahranı 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya uymaya çağırdı. İngiliz Bakan’ın açıklamaları öncesinde, Avrupa Birliği (AB) Dış Politika Sorumlusu Federica Mogherini, İran nükleer anlaşmasının tarafları arasında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi’nde yapılan toplantının ardından bir açıklamada bulunmuş ve ‘giderek daha da zor bir hale gelse bile’ tarafların anlaşmayı korumaya kararlı olduklarını söylemişti. Temmuz 2015te imzalanan nükleer anlaşma, ABDnin geçtiğimiz yıl geri çekilmesi ve İran’a yeniden yaptırımlar uygulamaya başlamasının ardından çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Mogherini, açıklamasında, “Anlaşmaya bağlı kalmak herkesin yararına. Ancak bunu yapmak giderek zorlaşıyor” ifadelerini kullandı. Mogherini, ayrıca Fransa, İngiltere, Almanya, Rusya, Çin ve İran’ın anlaşmayı uygulama çabalarını sürdürme konusunda anlaştıklarını da sözlerine ekledi. İran, anlaşmada imzası bulunan Avrupa ülkelerine aralarındaki ticari faaliyetleri sürdürme imkanlarının yeniden sağlanması halinde anlaşmadaki taahhütlerine uymaya devam edebileceğini söyledi. Ancak ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımlar, söz konusu ticari faaliyetleri engelliyor. Tahran, Kasım ayına kadar anlaşmadan ekonomik fayda sağlayamaması halinde anlaşma taahhütlerini daha da azaltacağını açıkladı. Öte yandan AB Dış Politika Sorumlusu Mogherini, açıklamasında, “İranın şu ana kadar attığı her adım tersine çevrilebilir. İranı aldığı kararları tersine çevirmeye ve anlaşmayı yeniden tam olarak uygulamaya çağırıyoruz. Umarım sağduyu kazanır” şeklinde konuştu. Bununla birlikte New York’taki toplantıya İngiltere, Çin, Fransa, Almanya, İran ve Rusyadan yetkililer katıldı. Reuters’ın haberine göre İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, toplantıda ‘olumlu bir ton’ kullandı. Habere göre Zarif, toplantıya katılmak üzere geldiği BM Genel Merkezi’nde yaptığı açıklamada, “Diplomasi sorunları çözmenin tek yolu... Bu toplantı bize şu anki durumumuzu gözden geçirme fırsatı veriyor” şeklinde konuştu. Ancak kimliğinin açıklanmasını istemeyen İranlı bir yetkili, ABD Başkanı Donald Trump ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani arasında New York’ta bir görüşme olabileceğini belirtti. Yetkili, ABD’nin, Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak da bilinen nükleer anlaşmaya İran’ın geri dönmesini ısrarcı bir şekilde isteyeceği görüşünde olduğunu belirtti. ABD Başkanı Trump, BM Genel Kurul toplantıları açılışında yaptığı konuşmada, “Hiçbir sorumlu ülke İran’ın kana susamışlığına ortaklık edemez” ifadelerini kullanarak, diğer ülkelere 14 Eylül’de Saud Aramco’ya ait petrol tesislerini hedef alan saldırının ardından İran’a baskı uygulamak için kendilerine katılma çağırısında bulunmuştu. Reuters’a konuşan yetkili, “Toplantı tam bir fırsattı. Ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. KOEP’e geri dönmeli, yaptırımları kaldırmalı ve İran’a yönelik aşırı baskı politikasına son vermeliler. Elbette sonra, anlaşma uyarınca görüşmelere katılabilirler” şeklinde konuştu. Trump, İranın nükleer programını ve balistik füze çalışmalarını kısıtlayan ve Ortadoğudaki vekil güçlere verdiği desteği sona erdiren bir anlaşma yapmak istiyor. Tahran ise yeni bir anlaşma yapmayı reddediyor. Diğer yandan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Körfez’deki tansiyonu düşürmek için ABD Başkanı ve İran Cumhurbaşkanı arasında acil bir toplantı yapılması çağırısında bulundu. New Yorktaki BM Genel Kurul toplantıları oturum aralarında açıklamalarda bulunan Maas, “Eğer biri savaş istemiyorsa, bunun için çaba harcaması gerekir. Körfezde daha fazla gerginlik yaratmamak için görüşmeler yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. BM Genel Kurul toplantıları bitmeden önce Trump ile Ruhani arasında bir görüşme olma ihtimaline ilişkin olarak ise Maas, “Beklentilerimi yüksek tutmak istemem. Ancak New Yorkta böyle bir görüşmenin ana şartlarını sağlamak mümkün” dedi. Bununla birlikte Sputnik’in haberine göre Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Vershinin ise dün yaptığı açıklamada, Saudi Aramco petrol tesislerine yapılan saldırının ardından ABD’nin Ortadoğu’ya ek askeri takviyeler göndermesi ve bölgedeki askeri imkanlarını güçlendirmesinin Körfez’deki sorunları çözmeye yardımcı olmayacağını söyledi. Vershinin, açıklamasında, “Bu sorunların askeri araçlarla ve askeri takviyelerle çözüleceğine inanmıyoruz. Her detayın netleştirilmesi ve objektif bir soruşturma yapılması gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
مشاركة :