Suudi Arabistandan BMye İran çağrısı

  • 9/27/2019
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı İbrahim el-Assaf, Saudi Aramco petrol tesislerine yapılan saldırıdan İranı sorumlu tutarak, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası uzmanlara bunun kanıtlanması çağrısında bulundu. BM Genel Kurulu toplantıları sırasında konuşan el-Assaf, düşmanca eylemler ve son saldırıların bir terör rejimi haline gelen İranın gerçek yüzünü bütün dünyaya gösterdiğini dile getirdi. Ayrıca İran’ın uluslararası barış ve güvenliğin yanı sıra enerji güvenliği ile küresel ekonomiyi tehdit etmeye devam ettiğini vurguladı. Assaf, "Bu saldırının arkasında kimin olduğunu çok iyi biliyoruz. BM ve uluslararası uzmanlara kendilerinin de bundan emin olması için bunun kanıtlanması çağrısında bulunduk. Bu saldırının arkasındaki ile Haziran ve Temmuz aylarında Umman Körfezindeki tankerlere saldıran aynı taraftı. Yine İranın ajanları Temmuz ayında Uluslararası Abha Havaalanına ve Ağustos ayında eş-Şeybe petrol sahasına saldırdı. Bu rejim, Abkayk ve Hurays saldırılarına karşı sorumluluğu milislerine yüklerken, korkakça gizlenen bir rejimdir" diye konuştu. Suudi Dışişleri Bakanı Assaf, Suudi Arabistandaki petrol tesislerine 25 füze ve silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile düzenlenen korkunç saldırının, petrol üretiminde günde 5.7 milyon varile eşdeğer yüzde 50 oranında bir düşüşe neden olduğunu söyleyerek, bunun uluslararası barış ve güvenliğin yanında küresel petrol arzına yönelik büyük bir tehdit olduğunun altını çizdi.“2005’te Rafik Hariri’yi de öldüren bu rejimdir” Bakan el-Assaf, "Bu rejimi kırk yıldır biliyoruz. Bombalama ve imhadan başka bir şey bilmiyor. Suikastları sadece bölgemize değil bütün dünyaya yönelik. Bu, Suudi Arabistan, Bahreyn, Kuveyt, Lübnan, Avrupa ülkeleri ve tüm dünyada terör eylemleri gerçekleştiren rejimdir. 1989 ve 1990da Taylandda bir dizi Suudi diplomatına suikast yaptı. 2011 yılında Pakistanın Karaçi şehrinde bir Suudi diplomatına suikast düzenledi. Aynı yıl Suudi Arabistanın Washington Büyükelçisine suikast girişiminde bulundu. Lübnan Başbakanı Rafik Hariri’yi 2005’te Beyrutta öldüren de bu rejimdir” ifadelerini kullandı. İran rejiminin aynı yaklaşımla Danimarka ve Fransa’daki girişimlerine değinerek, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve bölgedeki diğer ülkelerdeki terörist yaklaşımına dikkat çeken el-Assaf, BM ve uluslararası toplumun tek bir duruş sergileyerek, İran rejiminin terörist ve saldırgan davranışını sona erdirme yönünde ahlaki ve tarihi bir sorumluluk taşıdığını kaydetti. El-Assaf, İran rejiminin, uluslararası yasalara saygı duyan normal bir devlet haline gelme veya tüm baskı ve caydırma araçlarını kullanan tek bir uluslararası tutumla karşı karşıya kalma gibi iki seçenekten biriyle karşı karşıya kalması gerektiğini dile getirdi. Suudi Bakan, ülkesinin kendisini savunma ve topraklarını koruma yeteneğini vurgulayarak, "Müslümanların kıblesi Hadumul Harameyn Şerifeyn toprakları olan ülkem, asla bir savaşın savunucusu olmadı, ancak kutsallarını ve egemenliğini savunmakta asla tereddüt etmeyecek" diyerek sözlerini noktaladı.

مشاركة :