İsrail’de yaşayan Arap vatandaşlarının (1948 Topraklarındaki Filistinliler) kurumları tarafından Yahudi Ulus Devlet Yasası’na karşı açılan davanın yanı sıra diğer bazı insan hakları örgütlerinin de açtığı davaların ardından dün İsrail’in verdiği en yüksek dereceli ödül olan ‘İsrail Ödülü’nü kazanan 40 yazar bir araya gelerek yasanın iptali ya da yasada Arap vatandaşlarına tam eşitlik sağlanması için değişiklik yapılması talebiyle Yüksek Mahkemeye dilekçe verdiler. Önde gelen Yahudi bilim insanlarının, yazarların, sanatçıların ve aydınların imzaladığı dilekçede, Knesset (İsrail Parlamentosu) tarafından Temmuz 2018de kabul edilen Yahudi Ulus Devlet Yasası’nın, Arap vatandaşlarını kamusal alandan dışladığı, İsraili yalnızca Yahudi halkının ulusal devleti olarak tanımladığı, ülkede kendi kaderini tayin hakkının sadece Yahudilere verildiği ve Arapçanın resmi dil statüsünü ortadan kaldırdığı için ırkçı olduğu ve azınlıklara karşı ayrımcılık yaptığı vurgulandı. Dilekçede, mahkemeden konuya ilişkin kararın 11 hakimlik heyet tarafın verilmesini ve yasanın başlangıcında yer alan “İsrail Devleti, Yahudi halkının ulus devletidir” şeklindeki cümlenin Arapların haklarının güvence altına alınması için “İsrail Devleti, Yahudi halkının ve içinde yaşayan tüm azınlıkların ulus devletidir” şeklinde değiştirilmesi talep edildi. Dilekçeyi imzalayanlar, İsrail’in Yahudi halkının ulus devleti olduğunu ancak aynı zamanda medeniyet ve yasalar açısından, Arap vatandaşlarının, Dürzilerin, Bedevilerin ve diğerler azınlıkların da devleti olduğunu belirttiler. Dilekçede, “İki milyondan fazla vatandaş, Yahudi halkının ulus devletinde misafir değiller. Onlar bu devlete, bu devlet de onlara aittir” ifadeleri yer aldı. İmzacılar, ayrıca Ulus Devlet Yasası’nın, Yahudi halkının kendi devletlerindeki imtiyazlarını muhafaza etmesinin yanı sıra aynı zamanda diğer vatandaşları da kapsaması gerektiğini eklediler.Nüfusun yüzde 20’si dışlanmıştır İmzacılardan biri olan İsrail merkezli Weizmann Bilim Enstitüsü araştırmacısı ve Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısı Profesör David Harel yaptığı açıklamada, “İsrail, bu yasanın yürürlüğe girmesinin ardından artık demokratik bir ülke olmaktan çıkmıştır. Bir devletin tüm vatandaşları için geçerli olan eşitlik ilkesi, sadece kutsal bir ilke değildir, aynı zamanda demokrasinin temel yapı taşıdır. Yasanın yürürlüğe girmesiyle artık demokratik olmayan ülkede yaşayan nüfusun yüzde 20’si dışlanmıştır” ifadelerini kullandı. Yüksek Mahkeme’ye yasanın iptali veya değiştirilmesi talebiyle 10 ayrı dilekçe sunulurken imzacılar arasında Arap Vatandaşları İzleme Yüksek Komitesi, Arap Yerel Konsey Başkanları Komisyonu, İsraildeki Arap Azınlık Hakları Hukuk Merkezi (ADALAH), İsrail Vatandaş Hakları Derneği gibi önde gelen kurumların yanı sıra yasanın aynı zamanda Doğu Yahudilerinin mirasını da etkilediğini öne süren Doğu Yahudilerinden yaklaşık 50 önemli isim de yer aldı.
مشاركة :