Sudanlı bakan, kendisini kafir ilan eden imama dava açtı

  • 10/9/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

İsmail Muhammed Ali Sudan Gençlik ve Spor Bakanı Vela el-Buşi, geçen pazartesi günü kendisini dinden çıkmakla (mürted olma) suçlayan din adamı Abdulhay Yusuf aleyhinde dava açtı. Sudan’daki avukatlar Buşi’ye, “ülkeyi, bazı Arap ülkelerinin mustarip olduğu bombardımanlar ve suikastlar dünyasına çevirecek bu radikalizm yanlısı ifadelerin ve istismarın büyümesini önlemek amacıyla” yargıya gitme çağrısında bulunmuştu. Yasal suç İddianameyi teslim eden avukatlar Mahmud eş-Şazeli, Şerif Ali, Muhammed Yusuf, Muaz Adem, Yunan Eyub, Şerif Muhammed ve Amine Rubina’nın yasal dilekçesine göre dava yasal açıdan 2005 yılında değiştirilen 1991 tarihli Ceza Kanunu’nun birkaç maddesinin ihlal edilmesine dayanıyor. Abdulhay Yusuf tarafından kullanılan ifadeler ayrıca, inanç ve ibadet özgürlüğü, onurlu ve insani yaşam, vatandaşlık hakkı ile temsil edilen dini özgürlükler çerçevesinde, 2019 anayasasının bazı hükümlerini ihlal ediyor. Dilekçede, Hartum’un Gabra bölgesindeki Hatim el-Murselin Camii İmamı Abdulhay Yusuf’un, geçtiğimiz cuma günü yaptığı hutbedeki ifadelerinin “karşı tarafın, ailesinin güvenliğini ve kamu güvenliğini tehlikeye soktuğu, dini inançları, özgürlükleri açıkça ihlal ettiği” belirtildi.İfade özgürlüğü Sunulan dilekçede, şikayetçi tarafın (Vela el-Buşi) ifade özgürlüğünü en çok destekleyenlerden biri olduğu ve geçen yıllarda ifade özgürlüğünü güçlendirmek için faaliyet gösterdiği, ancak ne yazık ki İmam Abdulhay Yusuf’un bu hakkı gerektiği gibi kullanmadığı ifade edildi. Aynı şekilde Medenî ve Siyasî Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 20. maddesinin ayrımcılığa, düşmanlığa veya şiddete teşvik oluşturan her türlü ulusal, ırkçı veya dini nefret çağrısını yasakladığı vurgulandı. Independent Arabia’nın haberine göre söz konusu 7 avukat, sundukları dilekçede “İmam Yusuf’un kadınları ve kadın sporlarını küçümseyen ifadeleri, anayasa uyarınca kadın haklarını açıkça ihlal ediyor. Devlet, bu hakları pozitif ayrımcılıkla her alanda garanti etmekte ve desteklemektedir” ifadelerine yer verdi.Kazanımları koruma Vela el-Buşi, Allah’ın evlerinin “muhabbeti, sevgiyi, barışı ve merhameti” yansıtması gerektiğini söyleyerek, son otuz yılda ülkeyi hedef alan bölünmüşlüğün, ‘ırkçı, kabileci ve dini çatışmaların bir ürünü olduğuna’ dikkati çekti.   Eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir rejiminin 11 Nisan’da devrilmesine neden olan Aralık devriminin, barış, birlik ve uyum köprüleri kurduğunu söyleyen Buşi, “Ötekini kabul etmenin, farklılıklara sayı göstermenin, çeşitliliği kutlamanın, başkalarının haklarını güvence altına almanın, hukukun ve vatandaşlığın üstünlüğüne saygı göstermenin yanı sıra bu kazanımların herkes tarafından korunması gerekiyor” dedi.Fitne ve saplantı Söz konusu gelişme, kadınların spor müsabakalarında ve gelişimlerinde bir değer değişikliği ve gelişmiş dünyaya açılma adımı olarak 28 Eylül’de Sudan’ın ilk kadın futbol liginin kurulması ve Sudan toplumunun geniş bir kesiminin bu yeni ligi kutlaması sonrasında yaşandı. Bununla birlikte kadın futbolunun destekleyicileri ve karşıtları arasında sosyal medya organlarında sözlü çatışmalar yaşanırken, bazı kesimler bu adımı eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir rejiminde ortaya koyulan dini saplantıyı yeniden onaracak bir hareket olarak niteledi. Sosyal medya organlarında ayrıca Sudanlı avukatlara ve Gençlik ve Spor Bakanı Vela el-Buşi’ye, radikalizmin daha da büyümesini önlemek için kendilerini yasal bir temele dayanmadan tekfir eden aşırılıkçılara karşı tebliğde bulunma çağrısı yapıldı. Ülkede güvenliği sağlamaktan sorumlu ilk kuruluş olarak nitelenen Egemen Konsey de eski rejimin yandaşı olan aşırılıkçılara karşı gerekli önlemleri almaya, camilerde ve kamusal platformlarda tekfirci faaliyetlerin önüne geçerek geçiş dönemini korumak için faaliyet göstermeye çağrıldı.Radikal görüş Abdulhay Yusuf, verdiği cuma hutbesinde “Yeni hükümet, halkın ve sokaklara dökülüp, çökmüş ekonominin onarılmasını isteyen vatandaşların krizlerini çözmede başarısız oldu” ifadelerini kullandı. Hükümetin bir gaflet anında yönetimi devraldığını söyleyen Yusuf, “Tüm eylemleri, dini yok etmek için geldiklerini doğruladı. Bu yeni hükümet, Yahudilik, dört mezhep, alkol kültürü ve kadınlar ligi çağrılarıyla fitneyi teşvik etti” dedi. Abdulhay Yusuf, çeşitli tarafları da Sudan’da laikliği uygulamaya çalışmakla suçladı. Müslümanların çoğunlukta olduğunu ve azınlığın arzularıyla yönetilemeyeceğini söyleyen Yusuf, yeni hükümetteki Gençlik ve Spor Bakanı’nı da eleştirerek, kendisinin İslam dinine mensup olmadığını vurguladı. Dini radikalizm yanlısı Yusuf, Vela el-Buşi’nin, eski Sudan Cumhurbaşkanı Cafer Muhammed el-Numeyri zamanında dinden çıkma (mürted olma) suçlamasıyla idam edilen Mahmud Muhammed Taha’nın kurduğu Cumhuriyet Partisi’ne mensup olduğunu belirtti. Yusuf ayrıca, kadınlar futbol liginin yabancı ülkelerin amaçlarına hizmet ettiğini ve ligin kurulmasının yasadışı olduğunu söyleyerk “Başta ABD Elçiliği olmak üzere yabancı elçiliklerin bu haberi nasıl kutladıklarını gördük. Bu hiç şaşırtıcı değil çünkü Gençlik ve Spor Bakanı, ABD’lilerin ortaya çıkardıkları değişim programlarında yetişmiş ‘piliçlerden’ biri” ifadelerini kullandı. Yusuf, eski hükümetin Sudan Alimler Heyeti’nden kadın futbol liginin kurulmasına ilişkin bir fetva yayınlamasını istediğini de belirtti. Sudan Alimler Heyeti Başkanı Muhammed Osman Salih ise yaptığı açıklamada, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (ÖDBG) Sudan toplumunun geleneklerini değiştirerek Sudan devletini laikleştirmeye çalışan açık bir program üzerinde çalıştığını ve bunu ülkenin dini inançlarıyla yaptığı söyledi. “ÖDBG’nin laikleşme eğilimi, mevcut hükümetin bir bakanı tarafından yapılan açıklamalarda da açıkça görüldü” diyen Osman Salih, ülkede kadın futbol liginin kurulmasının laikliği yansıttığını ifade etti. Yetkili, “Her ne kadar kadınlar İslam dinine göre spor yapabiliyor olsalar da bu sporlar, sağlık ve örtünmeyle ilgili bazı şartlarla sınırlandırılıyor” ifadelerini kullandı. Muhammed Osman Salih ayrıca, “Erkeklerin ve kadınların, uygunsuz şartlarda futbol oynaması caiz değildir. İslam, bir kadının gizli bir ortamda, yabancı bir erkek olmadan futbol oynamasına izin vermektedir” diyerek, futbolun seküler olan küresel bir masonluğa hizmet ettiğine dikkati çekti.

مشاركة :