ABD’den koruma isteyen Öz Yönetim ve Kürt liderlerini bilinmeyen bir gelecek bekliyor

  • 10/14/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Rakka’nın kuzeyindeki hava bombardımanlarının yaklaştığı ve Türk askerleri ile Suriyeli silahlı grupların ilerleme kaydettiği Ayn İsa’da yapılan bir toplantıda, Kürt ve Araplardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Abdi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye temsilcisi Büyükelçi William Robak ile kısa bir görüşme yaptı. Abdi konuşmasının başında ABD’li Büyükelçi’ye, “Bizden vazgeçtiniz. Bizi ölüme terk ettiniz. İnsanları korumaya hazır değilsiniz. Ayrıca bizi koruması için başka bir gücün gelmesini de istemiyorsunuz. Bizi sattınız ve bu ahlaki değil” ifadelerini kullandı. Abdi ve Robak görüşmesi öncesinde açıklamalarda bulunan sahadaki güvenilir kaynaklar, DMUK Operasyon Odası Komutanlığı’nın DEAŞ terör örgütü üyelerinin ve ailelerinin kaldığı bir kampın yanı sıra Kürt Öz Yönetimi karargâhlarının da bulunduğu Ayn İsa kasabası yakınlarında konuşlu ABD askerlerinin geri çekilmesi talimatı verdiğini ve bu durumun Kürt liderleri ve Öz Yönetim yetkililerini kızdırdığını belirttiler. ABD merkezli CNN televizyonu tarafından dün yayınlanan toplantı tutanaklarına göre Abdi, misafiri Robaka ABD yönetiminin neden bölge halkını koruyamadığını ve Türkiye’nin operasyonlarını durduramadığını öğrenmek istediğini söyledi. Abdi, “Bunu bilmek istiyorum. Aksi takdirde Rusya ve Suriye rejimiyle bir anlaşama yapmak ve bölgeyi korumak için uçaklarını göndermelerini istemek zorundayım” şeklinde konuştu. Bugün, Suriye Kürtleri ile Araplar, Süryaniler, Ermeniler ve Türkmenler dahil olmak üzere Suriyenin kuzeydoğusundaki tüm oluşumlar, Türkiye ve ona sadık Suriyeli silahlı grupların, bir yandan Türkiye sınırlarını YPG’den korumak diğer yandan ise Türkiyedeki 2 milyondan fazla Suriyeli mültecinin yerleştirileceği 32 kilometre derinlikte güvenli bir bölge kurmak için başlattığı askeri operasyonlarla karşı karşıyalar. Ancak SDG, her ne pahasına olursa olsun topraklarını tüm askeri imkanlarıyla savunacağını açıkladı. Ancak Öz Yönetim’in ve kontrolü altındaki alanların kaderi, geçtiğimiz çarşamba gününden bu yana sahada yaşananlara ve askeri gelişmelere bağlı gibi görünüyor. Onlarca yıl süren dışlama ve yoksunluktan sonra, Suriyeli Kürtlerin ülkenin kuzeyindeki nüfusu, özellikle 2012 yılı sonlarında Esede bağlı olan düzenli güçlerin bölgeden çekilmesinden sonra giderek arttı. Böylece Kürtler Suriye’nin dört bölgesinde öz yönetimler kurmayı başardılar. Halep, Haseke, Rakka ve Deyr Zor’daki bu öz yönetimlerin toplam ölçümünün, Suriye’nin üçte biri kadar olduğu tahmin ediliyor. Bu bölgelerde Kürtlerin liderliğinde askeri ve güvenlik güçlerinin kurulmasının yanı sıra idari kurumlar da kurulurken Kürtler dillerini ve miraslarını yaşatmak için Arapça ve Süryanice’nin yanı sıra Kürtçeyi de okul müfredatına eklediler. Ancak Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde Arap ve Kürt kasaba ve şehirlerinin bulunduğu 460 kilometreye kadar uzanan güvenli bir bölge oluşturulması için birçok kez ABD’ye baskı uyguladı.  Birleşmiş Milletler’in (BM) tahminlerine göre Washington’ın Türkiye’ye operasyon için yeşil ışık yakmış gibi onlarca askerini sınır noktasından çekme kararı sonrası Türkiye’nin 9 Ekim’de bölgeye yönelik askeri operasyon başlatmasının ardından yaklaşık 200 bin kişi bölgeyi terk etti. Sahadaki kaynaklara göre Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Suriyeli silahlı gruplar, birincisi kuzeydoğudaki Haseke’de ikincisi kuzeydeki Rakka’da bulunan özerk bölgelerin coğrafi bağlantılarını ayıran bir tampon şerit yerleştirmek için Tel Abyad ve Rasulayn sınır kasabalarını ele geçirmeye çalışıyorlar. Her ne kadar basında sık sık TSK ve Suriyeli grupların Tel Abyad’ı kontrol altına aldığına dair haberler çıksa da Türkiye ve müttefiki Suriyeli gruplar henüz Rasulayn’da kontrol sağlayamadı. Buranın kontrol altına alınması, farklı bir gerçeği ortaya koymada stratejik öneme sahip. Öyle ki 8 yılı aşkın bir süredir Suriye topraklarında savaşan bu güçlerin, temas sınırları ve bölgeleri yeniden çizilecek. Kürt kaynaklara göre Tel Abyad, Ayn el-Arab (Kobani) şehrini özerk bölgelerinin kalanından ayırıyor.  Bununla birlikte Türkiye’nin YPG çekilmediği takdirde büyük bir operasyon başlatmakla tehdit ettiği Fırat Nehrinin batısında bulunan ve SDG kontrolü altında olan Menbiç’in geleceği de bilinmiyor. Buna karşın YPG, birçok kez Menbiç’ten tamamen çekildiğini duyurdu. Geçtiğimiz hafta operasyonun başlamasından bu yana TSK ve Suriyeli gruplar, gözlerini Rasulayn’a dikmiş durumdalar. Bu nedenle Rasulayn’ın doğusunda bulunan Aluk ve batısındaki Tel Halaf köylerinin karşısında kalan Öz Yönetim bölgelerini diğer bölgelerden ayıran beton blok parçalarını kaldırdılar. Öte yandan SDG, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Öz Yönetim’in kontrolü altında olan bölgelerde DEAŞ üyesi olduklarından şüphelenilen 11 binden fazla aşırılık yanlısının tutuklu bulunduğunu duyurdu. Açıklamada ayrıca aralarında Arap ve Batı ülkelerinden 50 farklı uyruklu bin kişinin de yer aldığı tutukluların 7 farklı hapishanenin yanı sıra çatışma bölgeleri ve çatışmaların yaşanabileceği bölgelerin yakınlarındaki gözaltı merkezlerinde tutuldukları belirtildi. SDG ayrıca DEAŞ üyelerinin ailelerini, Malikiye’de (Derik) bulunan Roj Mülteci Kampı, Ayn İsa Mülteci Kampı ve Haseke kırsalındaki Haseke Mülteci Kampı olmak üzere üç ayrı mülteci kampında tutuyor. Türkiye sınırından yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta bulunan Haseke Mülteci Kampı’nın nüfusu 68 bini aşıyor. 11 bini yabancı uyruklu olan kamp nüfusunun yüzde 90ından fazlasını kadın ve çocuklar oluşturuyor. Diğer yandan Öz Yönetim tarafından dün yapılan açıklamada, Rakka’nın kuzeyindeki Ayn İsa Mülteci Kampı yakınlarında gerçekleşen bombardımanların DEAŞ’ın yeniden canlandırılmasına yönelik destek teşkil ettiği belirtildi. SDGnin Basın Sorumlusu Mervan Kamışlo yaptığı açıklamada kendilerine bağlı güvenlik güçlerinin Ayn İsa Mülteci Kampı’nı korumak için yeterli personele sahip olmadığını belirtti. Kampta şuan sadece 60-70 kadar güvenlik gücünün olduğunu söyleyen Kamışlo, bu sayının normal şartlar altında en az 700 olması gerektiğini vurguladı. Öz Yönetim’in verdiği bilgilere göre Türkiye’nin başlattığı operasyondan bu yana yaklaşık 200 bin kişi evlerini terk etti. Bununla birlikte BM, Suriye’nin kuzeyindeki Tel Abyad ve Rasulayn çevresindeki kırsal bölgelerden 130 binden fazla insanın göç etmek zorunda kaldığını bildirdi.

مشاركة :