SPLM-N, laik bir devlet ya da Güney Kordofanın kendi kaderini tayin etme hakkı talep ediyor

  • 10/20/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Cubadaki doğrudan müzakerelerin ikinci turunda Sudan hükümeti ve Abdülaziz el-Helu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N), siyasi, insani ve güvenlik düzenlemeleri dosyalarına ilişkin görüşlerini ihtiva eden belgeleri karşılıklı olarak birbirlerine ve arabuluculuk komitesine teslim ettiler. Şakur’l Avsat’ın kaynaklardan edindiği bilgilere göre Abdülaziz el-Helu liderliğindeki SPLM-N heyeti, laik bir devlet çağrısının yapılmasını ve Sudandaki çeşitliliğin göz önünde bulundurulmasını kapsayan bir belge sundu. Ayrıca hareket, taleplerinin karşılanamaması durumunda Güney Kordofan ve Mavi Nil bölgelerine kendi kaderini tayin hakkı verilmesi çağrısında bulundu. SPLM-N, hükümetin müzakere heyeti tarafından sunulan belgeyi incelemek için iki gün süre istedi. Öte yandan arabulucu komitenin pazartesi günü yapılacak toplantıyla tarafların sunmuş olduğu belgelerden ortak bir vizyon oluşturulması bekleniyor. SPLM-N, doğrudan müzakerelerin ikinci oturumunda, hükümet heyetine ve müzakereleri düzenleyen arabulucu komiteye İlkeler Bildirgesi’ni sundu. Taraflar, görüşmeler sırasında bir yol haritası üzerinde sağlanan uzlaşının, müzakereler için büyük bir atılım olduğu değerlendirmesinde bulundular. Bu uzlaşı, savaşa son verilmesini ve ülkede kapsamlı bir barışın yolunun açılmasını sağlayacak müzakere sürecinin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. SPLM-N ve hükümet, görevi müzakerelerin gündemini belirlemek olan ve her iki taraftan 6 kişi olmak üzere toplamda 12 kişiden oluşacak bir teknik komitenin kurulması hususunda uzlaştılar. Komite, nihai raporunu yüksek siyasi komiteye sunacak. SPLM-N, hükümeti Güney Kordofandaki mevkilerinden birine saldırmakla itham ederek, geçtiğimiz salı günü doğrudan müzakerelere girmeyi reddetti. Bu durum, Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah el-Burhan’ı ülke genelinde ateşkes ilan edilmesi için bir kararname çıkarmaya sevk etti.   Geçiş hükümeti ile Abdülaziz el-Helu liderliğindeki SPLM-N heyeti ve Devrimci Cephe çatısı altındaki silahlı hareketler arasındaki resmi müzakereler, Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayarditin arabuluculuğuyla ve bir dizi devlet başkanının ve uluslararası toplumun temsilcilerinin katılımıyla 14 Ekimde başladı.Sudan, silahlı harekete bağlı bazı unsurları serbest bıraktı Öte yandan Sudan makamları, Darfur’da azledilen Devlet Başkanı Ömer Beşir’in hükümetiyle savaşan ve sonrasında tutuklanan bir grup silahlı hareket unsurunu serbest bıraktı. Bu adım, taraflar arasında güven oluşturmak için geçen ay Cubada imzalanan İlkeler Bildirgesinin uygulanması kapsamında geldi. Abdulvahid Muhammed Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM-AW), yaptığı açıklamada, senelerce işkence gören ve en temel haklarından mahrum bırakılan 24 unsurunun serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladı.  35 göçmen tutuklunun yanı sıra kendi güçlerinden 3 kişinin halen hapiste olduğunu vurgulayan hareket, yetkililere onları derhal serbest bırakmaları çağrısında bulundu. Ayrıca göçmen kamplarının büyük bir hapishane olarak nitelendirildiği açıklamada, bu kampların hükümete bağlı güçler tarafından taciz edilmeye devam edildiği belirtildi.Sadık el-Mehdiden gösterilere katılmayın çağrısı Sadık el-Mehdinin liderliğindeki Milli Ümmet Partisi, 1964 Ekim Devriminin yıldönümünü kutlamak için 21 Ekimde milyonluk bir gösteri düzenlenmesi çağrısını reddettiğini açıkladı. Bu devrim, bölgedeki askeri yönetimi deviren ilk halk devrimi olarak kabul ediliyor. Partinin açıklamasında, eski rejimin geçiş hükümetini baltalamak amacıyla karışıklık ve kaos yaratma planlarının olabileceği konusunda uyarıda bulunuldu. Ayrıca vatandaşlara, ülkede fitne ve kaos çıkarmak isteyenlerin ellerine fırsat verilmemesi için yürüyüşe katılmamaları çağrısında bulunuldu.Devrik liderin yargılanması devam ediyor Öte yandan yaşanan iki haftalık bir gecikmenin ardından yasadışı servet ve döviz bulundurma suçlamaları ile yargılanan devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in mahkemesi yeniden başladı. Beşirin savunma tanığı olan eski Savunma Bakanı Abdurrahim Muhammed Hüseyin, ulusal güvenliğe zarar verebilecek bazı bilgilerin de tanıklığında yer alacağı gerekçesiyle gizli bir duruşma istedi. Hüseyin, azledilen devlet başkanının parası hakkında bilgi sahibi olduğunu doğruladı, ancak bunları nasıl harcadığını bilmediğini ifade etti. Ayrıca ulusal güvenliğe ilişkin bazı durumların söz konusu olması dolayısıyla Beşir’in mali prosedürleri göz ardı etmek zorunda kaldığını belirtti. Tanık, devlet başkanını bilinen resmi kanalların dışında mali işlemlerde bulunmasının sebebinin, ABDnin ülkeye dayattığı ambargo olduğunu söyledi.

مشاركة :