‘Lübnan Devrimi’ henüz yönetecek bir lider üretmedi

  • 10/26/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Lübnan’da yaklaşık 9 gündür devam eden halk hareketlerinin hala belirgin bir lideri yâda liderleri yok. Sokak gösterilerinde “halkın kabul ettiği lider kim olacak” sorusu kafalarda soru işaretleri bırakırken, bazı sivil toplum grupları bağımsız politikacılarla iletişime geçmeye başladı. Lübnan’ın eski İçişleri Bakanı Mervan Şerbil, bazı göstericilerin, atılan adımlar ve yapılan eylemlerin olumlu sonuçlar vermesi için kendisiyle görüşmelerde bulunduğunu açıkladı. Şerbil, Şarkul Avsat’a yaptığı açıklamada, yaşananların bir devrimden daha büyük olduğunu ve Lübnan tarihinin ayrıntılı bir dönüşüme sahne olduğunu söyledi. Ayrıca hükümetin devrilmesin durumunda kazananın göstericiler, kaybedenin ise hükümet olacağına işarette bulundu. Gösterilerin iyi okunması gerektiğini belirten Mervan Şerbil, “Lübnan’ı kaosa sürüklemeden bir dönüşüm için iki tarafı da razı edecek bir yol bulmalıyız” dedi. Şerbil, görüşmeye gelen heyete 3 maddelik bir plan önerdiğini söyledi. Lübnanlı Eski Bakan, söz konusu maddeleri açıklayarak, “Birincisi Başbakan Saad el-Hariri tarafından sunulan reformları kabul etmek ve uygulamaya konulması için gerek süreyi vermek. Ardından partizan olmayan kişilerden oluşan doğru yere doğru kişinin geleceği bir hükümet oluşturmak ve üçüncü olarak da yeni bakanların gelecek parlamento seçimlerine aday olmama konusunda söz vermesi” dedi. Şerbil, ayrıca, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın protestoları ve hükümetteki durumu görmezden gelmemesi gerektiğini ifade etti. Öte yandan destekçileri tarafından ‘devrim’ olarak anılan halk hareketlerini yakından takip eden kaynaklar, partizan üyelerin protestoları sabote etmesi ve onları korkutup zorla vazgeçirmelerinden endişe ettiklerini ifade etti. Kaynaklar, Şarkul Avsat’a yaptıkları açıklamada, liderleri ve milletvekillerine karşı mali ve ekonomik yaptırım uygulanan Hizbullah’ın, Lübnan’da politik olarak kuşatılmayı kabul etmeyeceğini söyledi. Kaynaklar, gerektiği takdirde Hizbullah’ın güneyde oluşturduğu çevreden başlayarak Beyrut’a kadar kan dökebileceğine işarette bulundu. Bu kaynaklar, Lübnan’da yaşananların Irak’ta meydana gelenlerden çok da farklı olmadığını düşünüyor. Bunun Suriye’de çözüm arifesinde gerçekleşen İran kuşatmasının bir parçası olduğunu belirttiler. Halk hareketlerinin hala bir liderliğe sahip olmaması hükümet güçleri için şaşırtıcı bir konu. Hareketin katılımcılarından biri olan siyasi araştırmacı Dr. Fadi Ahmar, “Devrimin siyasi liderliği iki ucu keskin bir kılıçtır” dedi. Ahmar, Şarkul Avsat’a yaptığı açıklamada, “Mevcut aşamada bu devrim için bir liderliğin oluşturulması, hükümetin onu zayıf bir pozisyondan diyalog ve müzakerelere sürükleyeceği anlamına gelir. Bu nedenle hükümetten istifa etmesini istiyor. Bunun ardından iktidar oluşumu hakkında konuşuruz. Bir gün bu hareketlerin liderleri olacak. Ancak şimdi kimliğini oluşturmak için kararlı bir şekilde meydanlarda durmak gerekiyor. Devrimin gücü, Lübnan kuzeyindeki Trablus’tan güneyindeki Tire’ye kadarki halkı kapsaması ve ademi merkeziyetçiliğinden ortaya çıkıyor. Bu ona mutlak bir özgürlük veriyor ve onu tüm yükümlülüklerden kurtarıyor” ifadelerini kullandı.

مشاركة :