İnsanlık tarihinin tanığı: St. Catherine Manastırı Kütüphanesi

  • 11/5/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Mey İbrahim St. Catherine Manastırı, dini değerinin ve turistik cazibesinin yanı sıra eşsiz bir kütüphaneye sahip. Dünyanın en eskilerinden biri olan kütüphane, barındırdığı tarihi eserlerle değerine değer katıyor. Yaklaşık 4 bin 500 el yazması kitaba ev sahipliği yapan kütüphanede ayrıca manastır yöneticileri ile imparatorlar arasındaki yazışma metinleri, tarihi kayıtlar, haritalar ve resimler yer alıyor. Üç salondan oluşan kütüphanede, bazılarının ilk baskısı olan yaklaşık 6 bin kitap bulunuyor. Dünyanın en eski Ortodoks Hıristiyan manastırlarından biri olan St. Catherine Manastırı, M.S. 6’ıncı yüzyılda kuruldu ve halen kuruluş gayesine uygun olarak hizmet ediyor. Musa Dağı, Horeb Dağı ve Mukaddes Tuva Vadisi isimleriyle de bilinen ve Musa peygambere 10 emrin indirildiğine inanılan Sina Dağı’nın eteklerinde yer alan manastır, tüm ilahi dinler arasında önemli yeri olan bir bölgede bulunuyor.Nadir el yazmaları ve belgeler St. Catherine Manastırı Kütüphanesi’nin, dünyanın en değerli kütüphanelerinden biri olduğunu söyleyen Güney Sina Eski Eserler Müdürü Halid Alyan, bunun nedenini içerisinde oldukça nadir olan yazma eserler ve belgeler bulunmasına bağladı. Independent Arabia’dan Mey İbrahim’e açıklamalarda bulunan Alyan, “Kütüphanede çok sayıda Arapça, Latince, Amharca ve Rusçanın yanı sıra Yunanca kaleme alınmış el yazmaları bulunmaktadır. Manastırda yaşayan keşişlerin çoğu Yunanistan kökenli Ortodokslardır” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte kütüphanede, uzun süredir St. Catherine Manastırı’nın bulunduğu bölgede yaşayan ve manastırdaki keşişlerin hayatlarını idame etmelerine yardım eden el-Cebaliyye Kabilesi ile keşişlerin arasında geçen alışverişlerle ilgili oldukça eski yazışmaların belgeleri yer alıyor.Muhammediyye Emannamesi Kütüphanedeki en önemli el yazmasının Muhammediyye Emannamesi olduğunu söyleyen Alyan, söz konusu belgenin M.S. 2’inci yüzyıldan kalma el yazması bir kopya olduğunu söyledi. Alyan, üzerinde Hz. Muhammed’in parmak izinin olduğu ve cennetle müjdelenen 10 sahabenin (Aşere-i Mübeşşere) şahitlik ettiği emannamenin buradaki keşişlerin hayatları için bir teminat olarak görüldüğünü, belgenin orijinalini 1517’de Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim tarafından manastırdan alınarak İstanbul’a götürüldüğünü ve Türkiye’deki bir müzede sergilendiğini belirtti.Yunanca Yeni Ahit Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, kütüphanede ‘Codex Sinatikos’ olarak bilinen Yunanca Yeni Ahit’in de olduğunu belirten Alyan, bunun eksik bir kopya olduğunu ve Caesarea Piskoposu Eusebios’un 331 yılında İmparator Konstantin’in emriyle bunu yazdığını, ardından 560 yılında İmparator I. Justinianus tarafından manastıra verildiğini söyledi. Aynı şekilde M.S. 4’üncü yüzyıl tarihli ve oldukça değerli bir el yazması olan Sina İncili’nin de kütüphanedeki eserler arasında bulunduğunu ifade eden Alyan, M.S. 5’inci yüzyıldan kalma kayıtlı parşömen kâğıdı üzerine Süryanice yazılmış İncilin eksik bir nüshasının da kütüphanede bulunduğunu kaydetti.El yazması eserlerin ve belgelerin kopyaları Bu İncil nüshasının Süryanice yazılmış en eski nüsha olduğunu söyleyen Alyan, kitabın bazı bölümlerinin silindiğini ve daha sonra tekrar yazıldığını, bu işlemin de o dönemde yaygın olarak yapıldığını belirtti. Alyan bu işlemin, el yazması eserler üzerinde kızılötesi ışınlarla yapılan inceleme sonucu ortaya çıktığını da sözlerine ekledi. Yine söz konusu incelemeler sırasında el yazmalarından birinin tıbbın babası olarak anılan Hipokrat’a ait olduğunun anlaşıldığını belirten Alyan, Hipokrat tarafından kaleme alınan tıbbi reçetelerin çok önemli el yazmaları olduğunu ifade etti. Söz konusu eserlerin korunması ve halkın bu eserleri görmesiyle ilgili olarak ise Alyan, St. Catherine Manastırındaki belgelerin incelenmesi ve korunması işlemlerine İskenderiye Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Amerikan Kongre Kütüphanesi’nin ortak çalışmasıyla 1950 yılında başlandığını ve eserlerin mikro film yöntemiyle kayıt altına alındığını aktardı. Alyan şuan tüm bu eserlerin elektronik ortama aktarılma işleminin yapıldığını da sözlerine ekledi. Kütüphanenin şuan mükemmel bir durumda olduğunu ve 2017 yılı sonlarında yapılan restorasyonun ardından yeniden hizmete açıldığını belirten Alyan, el yazması eserlerin korunması için özel nem ve sıcaklık kontrol sistemlerinin kurulduğunu söyledi. Alyan ayrıca herhangi bir tehlike karşısında anında müdahale için kütüphanenin güvenlik kameralarıyla izlendiğini ve el yazmalarının özel çelik kapılar ardında koruma altına alındığını belirtti. Bununla birlikte Alyan kütüphanedeki eserlerin korunmasının insanlık mirasını korumak adına oldukça önemli olduğunun altını çizdi.

مشاركة :