8 Kasım’da başkent Cezayir’de ve ülkenin birçok bölgesinde sıcaklığın düşmesi ve devam eden yağmurlar, 12 Aralık’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini kabul etmediklerini haykırmak ve gözaltına alınan eylemcilerin serbest bırakılmasını talep etmek için sokaklara akın eden binlerce göstericiyi eylemlerinden vazgeçiremedi. Başkent sokaklarındaki eylemciler, askeri mahkeme tarafından 15 yıl hapis cezasına çarptırılan İşçi Partisi lideri Luisa Hanun, devrimci Lahdar Bourega, aktivistler Samir Belarbi, Fadıl Bumala ve Berberi (Amazig) bayrağı taşıdıkları için tutuklanan birçok gencin bulunduğu fotoğrafları taşıdı. Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Ulusal Komite, 8 Kasım’da ellerinde Berberi bayraklarıyla başkent Cezayir’e gitmekte olan 3 vatandaşın gözaltına alındığını açıkladı. Söz konusu Cezayirliler, jandarma tarafından karakola götürüldü. Komite, 3 kişinin arasında olan Cilali el-Vadahi’nin yarın (10 Kasım) savcılık karşısına çıkarılacağını belirtti. Temmuz ayından bu yana cezaevinde bulunan eylemcilerden dokuzunun, Pazartesi günü “kamu düzenini bozmak ve ulusal birliği tehdit etmek” suçlamalarıyla yargılanacakları ifade edildi.Eylemcilerin sayısında azalma Bağımsızlık devrimi (1954- 1962) kutlamalarıyla eş zamanlı olarak geçtiğimiz Cuma günü eylemcilerin sayısında düşüş gözlemlendi. Gözlemciler, geçen haftaki kutlamalar dolayısıyla 20 milyondan fazla Cezayirlinin sokakta gösteri düzenlediğini açıkladı. 8 Kasım’daki yürüyüşler sırasında eylemciler, “askeri bir sivil devlet inşa etme” ve “çeteler arasından seçim yapmama” taleplerini yineledi. Eylemciler, eski Başbakan Abdulmecid Tebbun başta olmak üzere “Buteflika yönetimini sürdüreceklerine inandıkları” 5 adaya sert eleştiride bulundu. Bourega ailesi üyeleri de protesto gösterilerine yoğun bir katılım gösterdi. Geçtiğimiz Salı günü cezaevinden hastaneye nakledildikten sonra onlarca eylemci de Lahdar Bourega’nın nasıl olduğunu öğrenmek için hastaneye akın etti. Kızı Nebile, “Bilmediğim nedenlerden dolayı dün (8 Kasım) babamı ziyaret etmem engellendi. Onu hastane koridorunda tekerlekli sandalyede gördüm ve bana gülümsedi. Ama çok yorgun görünüyordu. Ülke yetkililerinin, sırf politikalarına aykırı bir siyasi görüş benimsediği için 80’lerinde olan bir adamı aile sıcaklığından mahrum bırakmak utanç verici değil mi?” ifadelerini kullandı. Savcılar, orduyu “milis” olarak nitelemesinin ardından “ordunun moralini zayıflattığı” gerekçesiyle Bourega’yı “siyasi tutukluların şeyhi” olarak görüyor. Genelkurmay Başkanı General Kayid Salih’in, orduya veya kendisine yönelik eleştiriler karşısında oldukça hassas olduğu biliniyor. Birçok siyasi analist, hatta sıradan vatandaşlar bile, Kayid Salih’in krize yönelik çözüm planlarına muhalif olmaları dolayısıyla hapse atıldı.“Çete, bir tehlike görüyor” İslami eğilimli Adalet ve Kalkınma Cephesi Başkanı Cemal Savalhi, yaptığı açıklamada “Hareketimiz, etkileyici ve istikrarlı şekilde devam ediyor. Bununla birlikte birçok tarafın varlığını yok etme girişimleri de mevcut. Çete, bir tehlike görüyor. Çünkü insanlar birleşti ve farkındalığı yaydı. Buteflika’yı satın alan kişiler, kendilerini bu makamlarda güvence altına aldı. Onlar, halk hareketinin karşısında duruyor. Onları, yollarından saptırmaya çalışıyor. Çünkü halk hareketi, onların çıkarlarını tehdit ediyor. Sahte partiler, yolsuzlukla mücadelelerini engellemek için hareketi küçümsüyor. Bazı temiz ulusal partiler bile bu hareketten çok fazla memnun değil ve ne yazık ki özgür gençlik mücadelesini küçümsüyorlar. Övündükleri ve gurur duydukları Cezayir için yeni kanlar taşıyan yeni genç isimlerin öne atılması fikrini henüz kabul etmediler. Harekete yönelik görevlerini ihmal ettiler” değerlendirmesinde bulundu.Seçim heyecanı başlıyor Öte yandan Abdulmecid Tebbun’un seçim kampanyası ofisi, yaptığı yazılı açıklamada, bugün başkentteki bir otelde seçim kampanyası sloganını açıklayacaklarını ve halka yönelik taahhütlerini medya aracılığıyla ilan edeceklerini belirtti. Eski Başbakan ve Özgürlük Öncüleri Partisi lideri Ali Benflis de yarın medya organları aracılığıyla seçim programlarının duyurulacağını ifade etti. Bağımsız Ulusal Seçim Otoritesi, 8 Kasım’da “seçim uygulamalarının etik kurallarını” belirledi. Seçim Otoritesi, adayları da bu kurallara bağlılıklarını göstermek üzere imza atmaya çağırdı. Etik kurallar belgesine göre seçimlere katılan partiler, adayların öngörülen yasal sürenin dışında herhangi bir şekilde kampanya düzenlemesini yasaklayan yasal hükümlere uymayı taahhüt ettiler. Ayrıca camilerin, ibadet yerlerinin, kamu idarelerinin, okulların, eğitim merkezlerinin ve üniversitelerin seçim propagandası için kullanılmasının yasaklanması ilkesine saygı duyulması gerektiği belirtildi. Korkutma ve yıldırma üslubundan uzak durulmasına vurgu yapılan belgede, “seçim kampanyalarının finanse edilmesi hususunda şeffaflık sağlanması, seçimlerden sorumlu kurumun bağımsız ve tarafsız olması” gerektiğine dikkat çekildi. Ayrıca seçim süreci boyunca tüm aktörlerin, seçim yasasını ihlal edecek her şeyden uzak durması gerektiği vurgulandı.
مشاركة :