Ali Yahi Cezayir halk hareketi tarafından, geçtiğimiz Cuma günü düzenlenen gösteriler, ülkede yaşanan bölünmeyi gözler önüne serdi. Bu bölünme, 22 Şubat’ta düzenlenen protestolarda göstericilerin talepleri ve kullandıkları sloganların, aradan geçen 7 aylık bir süre içerisinde değişmeye başlaması göz önüne alındığında kolayca anlaşılabilir. Öte yandan geçici hükümet, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesi için gerekli prosedürleri yerine getirmeye devam ederken, muhalifler ise Genelkurmay Başkanı Kayid Salih’e karşı eleştirilerini artırdı. Bölünme belirtileri gösteren halk hareketi grupları arasında ortaya çıkan ‘sessiz sınıf’ ise yeni cumhurbaşkanı seçme çabalarını desteklemesi sonrası yeni bir gelişme ortaya koydu.“Sessiz sınıf” Independent Arabia’dan Ali Yahi’nin haberine göre siyasi analist Enes el-Sabri, Diyalog ve Arabuluculuk Komitesi’nin kurulması sonrasında oluşan “sessiz sınıfın”, yürüyüşe katılmadan Genelkurmay Başkanlığının tıkanıklıktan kurtulma çabasını desteklediğini ifade etti. Sabri, “Muhalefet de dahil olmak üzere siyasi sınıf ve isimler, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en kısa sürede yapılması için destek verdiklerini ilan etti. Genelkurmay Başkanına desteğini aleni olarak belirtmese de askeri kurulun çabalarına yönelik memnuniyeti gizlemiyor” dedi. Enes el-Sabri, “Hareketin kaynağı kökten keskin ve hareketin genel sahnesini bozan insanları hedef alıyor. Tüm ailelerin yürüyüşe katılmak için sokaklara dökülmesi sonrasında vatandaşlar, durumun yanlış bir yöne kaymasından korkuyor. Belli bir taraf, halkın reddettiği taleplere hala bağlı ve taleplerini, orduda temsil edilen kuruluşlara taşıdı. Bazı halk hareketi üyeleri de bu sessiz sınıfla uzlaşı sağlayamamaları dolayısıyla sokaklardan geri çekildi. Sessiz sınıf, iktidardaki eski rejim sembollerinden memnun değil. Ancak askeri kuruluşun eleştirilmesini, ona hakaret edilmesini ve liderlerine de ihanet edilmesini kabul etmiyorlar” dedi.Eski rejimin sembolleri Siyasi tabaka ve halk hareketinin talepleri uyarınca geçici rejimin, adil seçimlerin gerçekleştirilmesi için her türlü koşulu sağlamasına rağmen, halk hareketi içerisinden bir kesim, güvence sağlanmadan ve eski rejimin sembolleri yönetimden ayrılmadan seçimlerin gerçekleşmesini kabul etmiyor. Öte yandan Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi, “Çok sayıda aktivisti gözaltına alan Cezayir makamları, ülkede ifade özgürlüğüne ciddi bir darbe vurdu” açıklamasında bulundu. Gözlemevi, yalnızca bayrak veya pankart taşımaları, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın istifası sonrasında iktidarı üstlenen güç politikasını eleştirmeleri dolayısıyla aktivistlerin gözaltına alınmasını eleştirdi.Dış pozisyonlar Genelkurmay Başkanı Salih’i “Cezayir’deki en güçlü adam” olarak niteleyen İnsan Hakları Gözlemevi, “Yürüyüşte bayrak ve afiş taşıyanları, siyasi parti liderlerini ve iktidarın politikalarına karşı çıkan herkesi tutuklatıyor” ifadelerine yer verdi. Gözlemevi, Buteflika rejimine bağlı bazı siyasi parti yetkililerinin de yolsuzluk suçlamasıyla geçici olarak gözaltına alındığına dikkati çekti. Aynı şekilde İşçi Partisi Genel Sekreteri Luisa Hanun ve eski cumhurbaşkanı adayı Tuğgeneral Ali Gadiri de dahil olmak üzere bazı isimlerin daha devlete ve askeri yönetime karşı komplo kurma suçlamasıyla tutuklandığını belirten Gözlemevi, Cezayir yönetimine “Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesine ve Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi’ne saygı duyma” çağrısı yaptı.Topluluk Genelkurmay Başkanı, son konuşması sırasında ordunun, şartlar ve koşullar ne olursa olsun sözlerini yerine getireceğini vurgularken, önceliklerinin de cumhurbaşkanlığı seçimlerini zamanında yapmak olduğunu belirtti. Saldırgan tarafların, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ‘kapıların demokrasiye doğru açılması” anlamına geldiğinin farkında olduğunu söyleyen Kayid Salih, “Halkın önünde demokrasi kapılarını açmak, çetenin mantığıyla hareket eden topluluğun hoşuna gitmiyor” dedi. Yetkili, bazı tarafların anayasal çözümü engelleyici her türlü çabayı sarf ettiğini de vurguladı. Genelkurmay Başkanı ayrıca, ordunun, ülke ve halka hizmet etme hususunda büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkati çekti.