İsrail yargı organları dün, İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit’in rüşvet almakla suçlanan bir başbakanın görevinde kalmaya devam edemeyeceğini belirten bir bildiri yayınlama üzerinde çalıştığını açıkladı. İktidardaki İsrail sağı, Başsavcının Başbakan Binyamin Netanyahuya karşı ciddi suçlamalar yönelttiği kararı ise kabul etmedi. İsrailli sağ partilerin liderleri yargıya sert sözlerle yüklenerek Netanyahu hakkındaki suçlamaları hükümete karşı darbe yapmak olarak niteledi. Ulaştırma Bakanı Bezalel Smotrich, İsraillileri sokağa çıkmaya ve gösteriler düzenlemeye çağırdı. Muhalefet partileri ise Netanyahuya derhal istifa etmesi çağrısında bulundu. Kendisini istifaya zorlamak amacıyla Yargıtaya başvuruda bulunmakla tehdit etti. Arabulucular ise mahkemeden önce siyasetten emekli olması karşılığında Netanyahu için cumhurbaşkanlığı affı düzenlenmesi çağrısında bulundu. İsrail siyaset arenası, Netanyahunun yargılanmasına ilişkin kararın ardından kaynamaya başladı. Yargı ve Savcılık Kurumu benzeri görülmemiş bir durumla karşı karşıya. İçerisinde kararın haksız ve zalimce olduğunu ifade eden Adalet Bakanı Amir Ohana’nın da bulunduğu üst düzey isimler ve bakanlar mahkemenin dürüstlüğünü sorguluyor ve bu adımı atanları hükümeti devirmekle suçluyor. Söz konusu isimler Netanyahunun istifası talebini reddederek haklarında iddianame çıkarılan bakanları istifa ile karşı karşıya bırakan yasaya dikkat çekti. Söz konusu yasa, başbakanın yargılama sona erene kadar görevde kalmasına izin veriyor. Mavi-Beyaz İttifakı’nın avukatı, Netanyahu’ya yaptıklarının sorumluluğunu kabul ederek istifa etmesi ve mahkemede kendini savunmaktan vazgeçmesi çağrısında bulundu. Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz da "Netanyahu gelişmiş bir ülkenin siyasi lideri gibi hareket etmeli ve istifa etmeli. Geri kalmış ülkelerin iktidarı bir türlü bırakmayan liderleri gibi hareket etmemelidir" dedi. Benny Gantz ayrıca Netanyahunun bakanlıklardaki tüm görevlerinden istifa etmesini talep etmek için yargıya başvuracağını söyledi. Başbakan Netanyahu ayrıca Refah ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Diaspora Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı görevlerini de elinde bulunduruyor. Mavi-Beyaz İttifakı Sözcüsü, söz konusu talebin içtihat kanununa dayandığını söyledi. Buna göre Yargıtay kararı uyarınca hakkında iddianame hazırlanan bir bakan görevine devam edemiyor. Bu nedenle İsrail hükümetinde bakan olarak üstlendiği görevler derhal sonlandırılabiliyor. Yeni Sağ Partisi lideri ve eski Adalet Bakanı Ayelet Şaked’in Başsavcının kararına destek vermesi ise şaşkınlığa neden oldu. Şaked, “Mandelblit dürüst biridir. Kararlarını bağımsız bir şekilde, deliller doğrultusunda profesyonelce verir. Onunla aynı görüşte olmasak bile amacının profesyonellik olduğunu bilmeliyiz” dedi. İşçi Partisi lideri Amir Peretz de Netanyahunun söz konusu karara cevap olarak polise, savcılığa ve hukuk müsteşarına yönelik saldırgan bir üslup kullanmasını eleştirdi. Bunun tüm kuralların ihlali olduğunu belirten Peretz “Netanyahu hemen istifa etmeli” dedi. Peretz açıklamasını şöyle sürdürdü: “Netanyahu görevlerini yerine getiremediğini açıklarsa birkaç saat içinde bir hükümet kurmak ve seçimlere gitmeyi önlemek mümkün olabilir. Bütün çabasını ve enerjisini yüzleşmek zorunda olduğu adli işlemlere harcayan bir Başbakan devleti idare edemez. Aklanmak için elinden geleni yapacak. Ancak bütün bir ülke bu kadar pahalı bir bedel ödeyemez.” Netanyahuyu istifaya davet eden bir diğer isim de İsrail Demokrasi Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Mordechai Kremntzer oldu. Kremntzer açıklamasında şunları söyledi: “Görevinde kalması, üç yıldır kişisel durumu ile hukuk organı ve icra daireleri arasındaki çıkar çelişkisini artırıyor. Bu durumun yozlaşmış meyvesi, yargı organının sistematik bir şekilde cezalandırılmasıdır. Netanyahu yargı organına yönelik yalan söylemekten ve iftira atmaktan çekinmiyor ve insanların güvenini kaybediyor. En tehlikeli şey, Netanyahunun artık yaptığı hiçbir eylemde halkın güvenini kazanamamasıdır. Bunların arasında devlete, vatandaşlarına ve askerlerine (savaşa ya da askeri operasyonlara gitme kararı) yönelik tehdit oluşturan güvenlik sorunlarına ilişkin eylemler de yer alıyor. Netanyahu’nun sanık statüsünde bulunmasının performansını etkileyeceğinden yanlış yönlendirilmiş destekçileri dışında kimse şüphe etmez.” Dün bütün bağımsız medyanın Netanyahunun yargılanması kararını desteklemesi de dikkat çekiciydi. Bunların arasında Netanyahu’ya yönelik suçlamaların bir kısmının abartı olduğunu düşünen medya kuruluşları da var. Söz konusu medya kuruluşları, Netanyahunun suçlamalara verdiği yanıtın tehlikesine yönelik uyarıda bulundu. Konuşmasını devlet kurumlarına savaş ilanı olarak değerlendirdi. Yediot Aharonot gazetesi siyasi işler editörü Sima Kadmon yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Kimse Netanyahunun kendisi hakkında çıkarılan iddianame önünde başını eğmesini beklemiyordu. Netanyahu’nun hukuk kurumlarına yönelik önceki saldırılarında edindiği tecrübe birikimi şu anda seçtiği yönü belirledi. Netanyahu ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmaya niyetli. Netanyahu, Neron ve Sezar gibi duracak, nefret ve provokasyon ateşiyle yanan ülkeyi seyredecek. Daha sonra ailesi ile birlikte Balfour Caddesindeki evini (Başbakanın evinin bulunduğu yer) boşaltacak. Başbakanın konuşması her bakımdan rahatsız edici. Başbakan devlet kurumlarına saldırdı, hatta provoke etti. Netanyahu, bu adımın hükümeti devirme teşebbüsünden aşağı olmadığını söyledi. Buna emniyet ve savcılık gibi en önemli iki kuruma karşı savaş açmak amacıyla kan dökme ve yakıp yıkma çağrısı demeyeceksek ne diyeceğiz?” Haaretz gazetesi baş editörü Aluf Benn de yazısında şu ifadelere yer verdi: “Netanyahu, İsrail için savaştığını, ülkesinin güvenliğini, ekonomisini ve uluslararası konumunu güçlendirmek için mücadele ettiğini söyleyerek övünürdü. Ama bu durum dün akşam saat 8.30a kadardı. Konuşmasında aniden tutum değiştirdi ve hakkındaki suçlamalara cevap olarak devleti ve kurumlarını yıkmak istediğini açıkladı. Netanyahuya göre kendisinin iktidarda kalması her şeyden önce geliyor ve bundan şüphe eden hain ve komplocudur.”
مشاركة :