​Sudan’ın terörü finanse eden devletler listesinden çıkarılması meselesi için komite oluşturuldu

  • 12/9/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, ülkesinin terörü finanse eden devletler listesinden çıkarılması dosyasının takibi için ortak bir Sudan-ABD komitesinin oluşturulduğunu açıkladı. Başbakan Hamduk, 5 günlük ABD ziyaretinden döndükten sonra dün başkent Hartumda düzenlediği basın toplantısında, Sudan’ın terörü finanse eden devletler listesinden çıkarılması meselesinin görüşülmesi için geçiş hükümeti ile ABD yönetimi arasında ortak bir komitenin oluşturulduğunu açıkladı. Komite toplantılarının hızlı bir şekilde devam ettiğini kaydeden Hamduk, ABD’li yetkililer ile olan görüşmelerin başında “dini özgürlükler, çatışma alanlarına yardım ulaştırılması için koridorlar açılması ve Sudan’ın Kuzey Kore ile olan ilişkisinin belirlenmesi” gibi toplam 7 şartın tartışıldığını söyledi.Hamduk: Diyalog devam ediyor Hamduk, ABD yönetimi ile terör dosyasına dair süregelen görüşmelerin ABD karar alma kurumlarında birkaç aşamadan geçtiğini belirterek, bu dosyayla ilgili diyalogun devam ettiğini söyledi. Washingtona yaptığı ziyaretin ABD yönetiminin davetiyle gerçekleştiğini ifade eden Hamduk, bu ziyaretin amacının iki ülke arasındaki ikili ilişkileri tartışmak da dâhil olmak üzere çeşitli hedeflere ulaşmak olduğunu söyledi. Ayrıca Hamduk, Hartum’da büyükelçilik seviyesinde bir diplomatik temsilciliğin iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir başlangıç için atılan bir adım olduğunu belirterek, Temsilciler Meclisi ve Senato ile Sudandaki durum hakkında verimli görüşmelerde bulunduğunu ve bir dizi ABD’li yetkiliyle bir araya gelerek bazı sorunlar hakkında fikir alışverişinde bulunduğunu kaydetti. Başbakan, Hartumda önümüzdeki hafta düzenlenecek olan Sudan Dostları Konferansı’na işaret ederek, bu konferansın amacının, Sudanın bütün dost ve müttefik ülkelerle bir ortaklık kurması olduğunu ifade etti. Terör saldırıları sonucu hayatını kaybeden kimselerin ailelerinin tazminatı olan 11 milyar dolar tutarındaki ilk rakamın 100 milyona düşürülmesini tartıştıklarını dile getiren Hamduk, bu meselenin Sudan Başsavcısı, İstihbarat Başkanı ve Sudan Dışişleri Bakanı’ndan oluşan bir komite tarafından ele alındığını söyledi. Sudan’ı terör meselesinden kurtarmak istediklerini ifade eden Hamduk, bu konuda yakında bir anlaşmaya varacaklarını kaydetti.Hamduk’tan Yemen açıklaması Yemendeki durum ile ilgili açıklamalarda da bulunan Hamduk, ülkedeki çatışmanın çözümünün askeri değil siyasi olduğunu belirterek, Sudanın Yemende bir çözüme ulaşılması için gerekli desteği vermeye hazır olduğunu söyledi. Ülkedeki Sudan kuvvetlerinin sayısının 15 binden 5 bine düşürüldüğünü belirten Hamduk, Arap bölgesindeki uzlaşıların Yemen sorununun çözümüne doğru ilerleme kaydedeceğini dile getirdi. ABD ziyareti sırasında Hazine Bakanı ile Nahda Barajı hakkında konuştuğunu ifade eden Hamduk, bu dosya kapsamında, coğrafi bakımdan Sudan’ın gerçek anlamda birtakım çıkarlarının bulunduğunu dile getirerek, ABD yönetimi ile üç ülke için kabul edilebilir bir anlaşmaya varmak için çalıştıklarını söyledi. Başbakan Hamduk, Washington’u ziyareti sırasında, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey yetkilileri, Merkezî İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü, Hazine Bakanı, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) müdürleri ve Senato ve Temsilciler Meclisi’ndeki komite başkanlarıyla bir araya geldi.Beşir’in yargılanması Öte yandan Fadıl el-Mehdi liderliğindeki Ulusal Reform ve Tecdit Partisi, devrik lider Ömer el-Beşirin Uluslararası Ceza Mahkemesine teslim edilmesi ya da ülke içinde yargılanması için ortak bir mahkeme kurulması çağrısında bulundu. Adalet Bakanı’ndan resmi bir talepte bulunan parti, hükümetten, el-Beşiri Uluslararası Ceza Mahkemesine teslim etmesini gerektiren yasal bir görüş bildirmesini ya da ortak bir mahkemenin kurulmasını istedi. Kobar Cezaevinde bulunan Ömer el-Beşir’in kara para aklama, yolsuzluk ve yasadışı zenginlik suçlamalarıyla devam eden yargılanmasıyla ilgili nihai kararın 14 Aralıkta verilmesi bekleniyor. Ayrıca Beşir, 30 Haziran 1989’da gerçekleşen darbeyi takiben yaşanan olaylarla ilgili olarak da bir dizi ceza davasıyla karşı karşıya bulunuyor. Seçilen demokratik hükümeti devirmek ve anayasal düzeni baltalamakla ilgili bu davalar sonucunda Beşir ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilir veya idam edilebilir.

مشاركة :