Maruni Hristiyan kimlik siyasetinin en büyük partisi Özgür Yurtsever Hareketi (ÖYH) Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Cibran Basil yeni hükümette yer almayacaklarını açıkladı. Geçici Başbakan Saad Hariri’yi ya ben ya da hiç kimse politikasını benimsemekle suçlayan Basil, güçlü bir muhalefet sergileyeceklerini bildirdi. Temsilciler Meclisindeki Güçlü Lübnan Bloğu görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenleyen Basil şunları söyledi: "Saad Hariri ya ben ya da hiç kimse politikasında ısrar eder ve Hizbullah ile Emel hareketleri Hariri liderliğindeki tekno-politik bir hükümet kurmakta uzlaşırsa, ÖYH ve Güçlü Lübnan Bloğu olarak başarısızlığı şimdiden kesin olan bu hükümette yer alacak değiliz. Kimseyi kışkırtmıyoruz ancak güçlü bir muhalefet sergileyeceğimizin bilinmesini isterim. Özellikle ekonomik, mali politikalarını yakından takip edeceğiz, 30 yıldır iktidar olan ve birilerinin tekrar egemen kılmak istediği yolsuzluk sistemine şiddetle muhalefet edeceğiz. Hariri herkesi suçluyor, bütün partileri krizden sorumlu tutuyor, ona göre bir tek kendisi masum, bizim çözüm önerimiz; üyeleri ve başkanı ‘temiz ellerden’ oluşan, siyasi partilerin de desteklediği teknokrat bir kurtarma hükümetinin oluşturulmasıdır. Lübnan’ın çöküşünü ancak böyle bir hükümet engelleyebilir, insanlar da o zaman politikacılar olarak özverili davrandığımızı göreceklerdir." Yolsuzluk suçlamalarını reddeden Basil, "ÖYH, 2016 yılında bir ittifak sonucu yönetime gelmiştir (Hariri’yi Başbakanlığa, Mişel Avn’ı cumhurbaşkanlığına taşıyan uzlaşı). Bu ittifak devleti güçlendirmeye yönelikti, ilk defa dengeli hükümetlerin kurulmasını sağladı, terörizmle etkin mücadelede bulundu, seçim kanunun yerleşmesine olanak sağladı ve yurt dışından finans bularak özellikle petrol ve gaz alanında olmak üzere ciddi yatırımlar yaptı. Bu ittifakın başarısızlığı insanların en temel hakları olan altyapı çalışmalarına yatırım yapmasından kaynaklandığını itiraf etmeliyiz. Bu başarısızlığın bedelini Lübnan halkı ödüyor, biz ödüyoruz’’ diye konuştu. Siyasi suikasta maruz kaldıklarını ileri süren ÖYH Genel Başkan Basil şöyle devam etti: "Başarısızlığın bedelini biz ödüyoruz çünkü insanlar bizimle Hariri arasında bir menfaat birliği olduğunu düşünüyor, şimdi kendimi mazur göstermemin zamanı değil ancak eğer yolsuzluk sisteminin asıl ortaklarından olsaydık, söz konusu sistem tarafından şu andaki gibi siyasi suikasta maruz kalır mıydık? Çöküşe neden olan bu başarısızlığın kaynağı 30 yıla uzanıyor, uzlaşma istediğimizde, geçmişteki kötü örneklerden ötürü bizi de yolsuzlukla suçluyorlar. Çığlığımız yeni değildir, ilk hükümette de bu konuları konuştuk, ikinci hükümete de 100 gün tanıdık, doksanlardan beri süregelen yolsuzluk sisteminin devam ettiğini görünce de hükümette kalmayı reddettik ve bunu müttefiklerimize bildirdik. Masayı devirip halka gitmekle tehdit ettik ancak yolsuzluktan bıkan halk bizden önce davrandı, üç yılın ardından şunu söyleyebilirim ki; biz artık başarısızlığı tekrar edecek değiliz.’’    Mevcut siyasi yapının ve ittifakın ‘Müslüman-Hristiyan anlaşmasından’ kaynaklandığını hatırlatan Cibran Basil, "İttifakın içeriği bellidir, bunu görmezden gelemeyiz, isimleri yakmanın ‘darul fetva’ gibi dini kurumları bu meseleye karıştırmanın gereği yok. Hariri bu anlaşma doğrultusunda başbakanlık koltuğunda oturuyordu, ötekini yok sayma devri artık bitti, kimse halk hareketi dalgalarına binip Müslüman-Hristiyan anlaşmasını vurmaya kalkmasın, bu anlaşma için çok çabaladık, bilineni tekrar denemek için zaman kaybetmemize yazık. Hariri sadece teknokrat bakanları kabul edeceğini söylüyor, dolayısıyla çöküşten sorumlu olmayan tek kişinin kendisi olduğunu ima ediyor" diye konuştu. Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri önceki gün Basil’i kabul etmişti. Berri’nin Basil’e, ülkenin içinden geçtiği bu zor dönemlerde ulusal uzlaşının önemini hatırlattığı ve yeni kurulacak hükümette yer alması yönünde telkinde bulunduğu ifade ediliyor. Öte yandan Lübnan eski başbakanlarından Temmam Selam Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai ile görüştü, görüşmenin ardından ikili hükümetin bir an önce kurulması çağrısında bulundu. Temmam Selam, "Ülkede durum kötü ve karmaşık, zor zamanlardan geçiyoruz, Lübnan’ı kurtarmak için herkesin tevazu ve fedakârlıkla katkı sağlayacağı çözümler bulmamız gerekiyor" dedi. Bu arada Dürzi Milletvekili Talal Arslan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, başbakan adaylarından Samir el-Hatib’in adaylığının sona erdirilme biçimini eleştirdi. Hariri’nin yasaları hiçe saydığını ileri süren Arslan, ‘Misak’ anlaşmasının sadece başbakanın hangi mezhepten olacağını öngördüğünü, cumhurbaşkanı dışında kimsenin kimseye hükümet kurma yetkisi veremeyeceğini savundu.