Rasulayna bağlı Ebu Raseyndan kaçan Arapların evlerine geri dönmesine izin verilmiyor

  • 12/19/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Haseke şehrinde bir barınma merkezine dönüştürülen okulda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) logolu minderin üzerinde oturan Saide, gözlerinden akan yaşları beyaz başörtüsüyle sildi.Saide, Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Rasulayn’a bağlı Ebu Raseyndeki evini birkaç gün önce ziyaret ettiğinde hissettiklerini şu kelimelerle anlattı; “Yeni bir televizyon ve 10 kilo kapasiteli yeni bir çamaşır makinesi. Hep sahip olmayı hayal ettiğim iyi marka buzdolabı. Minderler, battaniyeler, yastıklar ve yün halılar, hepsini çaldılar.  Evimi inşa etmem yıllar aylar almıştı. Keşke öldürülseydim de, bu vahşete tanıklık etmeseydim.” Saide (40), Türk ordusu ve ona yakın muhalif grupların geçtiğimiz Ekim ayında başlatarak Rasulayn ve Tel Abyad’ı kontrol altına aldığı Barış Pınarı Harekatı’nın ardından kocası ve çocukları ile birlikte Ebu Raseyn’den kaçarak Haseke’ye gitti. Suriyeli kadın, Rusya’nın himayesinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile imzalanan anlaşma çerçevesinde konuşlandırılan Esede bağlı güçlerin kontrolü altındaki bölgede bulunan evlerinin durumunu görmek için geçtiğimiz hafta eşiyle birlikte yola çıktı.Saide o esnada yaşadıklarını şu ifadelerle dile getirdi; “Sorumlu memur evi görmemize izin verdi ancak evimizde yeniden yaşama isteğimizi kabul etmedi. Eşyalarımızı neden çaldıklarını sorduğumda ise alaycı bir üslupla,  ‘Askerlerimiz sizi korumak için öldürüldü’ dedi. Benim abim de öldürüldü. Haseke’de DEAŞ ile yapılan savaşta rejim saflarında bir teğmendi. Bugün ise evimize geri dönmemizi önlüyorlar. Evimi özlüyorum ve çatısı altında yaşamaya devam etmek istiyorum.” Cevahir (25) ise Rasulayn’a dönmekten korktuklarını söyleyerek, “Komşuları aradım ve sivilleri etkileyen hırsızlık, gözaltı ve zorla YPG saflarına katma gibi ihlaller nedeniyle bizi geri dönme konusunda uyardılar” dedi. Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’nın ardından 300 binden fazla Suriyeli, Rasulayn ve Tel Abyad’daki evlerini terk etti. Haseke’deki 68 okul, 60 refakatsiz çocuk ve 900 hamile kadın da dahil olmak üzere 10 binden fazla insanın yaşadığı barınma merkezlerine dönüştürüldü. Şarku’l Avsat’a konuşan Haseke’deki Organizasyon İşleri Ofis Başkanı Halid İbrahim, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Rasulayn’da 4 bin kişi için bir kamp açtığını söyledi. İbrahim, “Saldırıdan sonra çoğu uluslararası kuruluş geri çekildi ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile yerel yönetimlerin kaynaklarına güvenmek zorunda kaldık. Bombardıman altında kalan insanlar kaçtı. Gündüz ve hatta gece sokaklarda uyudular. Onları okullara yerleştirerek sorunu çözdük” diye konuştu. İnsani felaket ve salgın bulaşıcı hastalıkların yayılmasının yanı sıra yaklaşan kış ve zor koşullar konusunda uyaran İbrahim, yerinden edilmiş kişilerin sayısının artmasıyla birlikte temel gıdalar, battaniye ve tıbbi yardım malzemeler konusunda yetersiz olduklarını dile getirdi. Rasulayn’daki Tel Halef köyünden gelen Halime ise barınma merkezinde mahremiyetleri olmadığını söyleyerek, “Durumumuz gerçekten trajik” dedi. Sultan da, memleketi Rasulayn’dan 85 kilometre uzaklıkta yaşadığı için çok üzgün olduğunu söyleyerek, temel ihtiyaç malzemelerinin yokluğunda yarı kapalı bir kampta yaşamak zorunda olduklarını ifade etti.

مشاركة :