Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan El-Ezher Aşırılıkla Mücadele Gözlemevi, terör örgütlerinin Afrika kıtasındaki çıkar ve amaçlarına hizmet etmek amacıyla bilginin çarpıtılmasına dayanan ‘medya manipülasyon stratejisini benimsediğini belirtti. Bu durumun sosyal medya hesapları veya kendilerine bağlı medya organları aracılığıyla yapılan paylaşımlarda açıkça göründüğünü vurgulayan Gözlemevi, radikal düşüncenin kaynaklarını kurutmak için siber suçlarla mücadele yasalarını etkinleştirme çağrısında bulundu. Terör örgütü DEAŞ’ın bir kez daha ‘sindirme’ amacıyla ‘katliam ve kitlesel infaz sahneleri’ paylaşmasının, örgütün son dönemde yaşadığı hezimetlere rağmen hala ayakta kaldığını teyit ettiğini belirten Gözlemevi, DEAŞ’ın bu ay Libya vatandaşlarının katledildiğine ilişkin yayınladığı görüntüleri hatırlattı. Terör örgütlerinin, saflarında savaşan yeni unsurları çekmek için mevcut tüm fırsatlardan yararlanmaya çalıştığını kaydeden Gözlemevi, bununla mücadele etmek için uluslararası toplum, hükümetler, sivil örgütler, dini ve siyasi kurumların gençlerin bu fikirlere karşı direnç göstermesini sağlayacak mekanizmalar geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti. Gözlemevi’nin açıklamasına göre bu mekanizmalar, tekfirci ve radikal fikirleri yayan siteleri izlemek için uzmanlardan oluşturulan bir ekip kurulması ve söz konusu ekibin bu siteleri engellemek için sorumlu yetkililerle iletişim kurması anlamına geliyor. Terör örgütleri tarafından yayılan mesajların yanlışlığını göstermek için sosyal medya ve ilgili sitelerde fotoğraf, video ve etiketlerle (hashtag) karşı mesajlar yaymaya odaklanılması gerektiğine vurgu yapan Gözlemevi, doğru ve ılımlı kültürel fikir ile davranış kalıplarını tanıtan, insanların barış ve sevgi içerisinde bir arada yaşama ilkelerine değinen filmlerin yapılmasını tavsiye etti. Olumlu dini değerleri teşvik eden, farklı olanı kabul edip hoşgörü kültürünü yayan televizyon programlarının yoğunlaştırılması gerektiğinin altını çizen Gözlemevi, hükümetlerin de terör davalarından hüküm giymiş olanlar için reform ve rehabilitasyon programları uygulamasının önemine dikkat çekti.El-Ezher Aşırılıkla Mücadele Gözlemevi’nin açıklamasında şu ifadeler kullanıldı; “DEAŞ 2014 yılında Musulu ele geçirdiğinde Twitterda bir kampanyası başlatarak, ‘tüm gözler DEAŞ’ta’ etiketi kullandı. Sosyal medyada dünyanın kalbine dehşet saçan vahşi görüntüler yayınladı. Sözde hilafet devletinin ilk yılında, 3 binden fazla sivil ile ülkelerine dönmeye çalışan örgüt üyesi yabancı unsurların ‘casusluk’ suçlamasıyla başı kesildi.” Dünya ülkelerinin, terör örgütlerinin interneti sistematik olarak kullanarak gençleri etkilemesinden acı çektiğini ve çekmeye devam ettiğini anımsatan açıklamada ayrıca şöyle denildi: “Terör örgütleri, Afrika ülkelerinden Somali’de Eş-Şebab, Nijerya’da Boko Haram ve Mali’de Nusretul İslam vel Müslimin gibi örgütler fikir ve amaçlarını yaymanın yanı sıra güvenlik güçlerini yanlış yönlendirmek ve terör eylemleri herkese duyurmak için medyayı kullandı. Geçtiğimiz yıllarda DEAŞ’ın gerçekleştirdiği birçok terör olayından sonra, Facebook, Twitter ve YouTube yönetimi terör örgütüyle ilgili tüm içerikleri sildi ve bunlara kısıtlama getirdi. Terör örgütü bunun üzerine Telegram, Surespot ve Tik Tok gibi uygulamaları kullanmaya yöneldi. Deep Web’in yanı sıra üye ve sempatizanlarının örgüte ilişkin son haberleri takip etmesi amacıyla etiket yöntemini kullanmaya da başvurdu.”
مشاركة :