Cezayir’in doğusundaki Annabe şehri, rejime muhalif protestocular ve geçtiğimiz Pazartesi günü hayatını kaybeden eski Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih ‘in destekçileri arasında şiddetli çatışmalara sahne oldu. 45. haftasına giren protestolarda yoğun bir şekilde konuşlandırılan güvenlik güçleri iki grubu ayırmak için müdahalede bulundu. Halk hareketlerinin 22 Şubat’ta patlak vermesinden bu yana ilk kez dünkü gösterilerde Cezayir halkı içindeki bölünme bariz bir şekilde gözlemlendi. Halkın bir kısmı protestoların sona ermesini talep ederken diğer bir kısmı ise rejimin değişmesi hedefine ulaşmak için gösterilerin devam etmesi konusunda ısrarcı. Başkentin 600 kilometre doğusunda bulunan Annabe şehrindeki gazeteciler, yüzlerce protestocunun şehir merkezindeki Devrim Meydanı’nda geçtiğimiz Salı günü kurulan taziye çadırında bulunan kişilerle sert bir söz dalaşına girdiğini söyledi. Vefat eden Cezayir Genelkurmay Başkanı’nın destekçileri, protestocuların karşılarına geçip yeni Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun aleyhine sloganlar atmalarını provokasyon olarak nitelemeleri sonucunda göstericiler küfür ve hakaret etmeye başladı. Bu durum protestocuların çok daha sert bir şekilde karşılık vermesine neden oldu. Tarafları ayırmak için müdahalede bulunan güvenlik güçleri gerilimin artmasını engelledi. Annabe’deki halk hareketi aktivistleri, müdahalede bulunan güvelik güçlerinin kendilerini mağdur ettiğini söyledi. Öte yandan diğer şehirler de taziye çadırlarındaki Kayid Salih destekçilerinin neden olduğu benzer sahnelere tanık oldu. Ancak çatışmalar büyümedi. Annabe halk hareketleri aktivisti Hasine Buşeyh, şehirde yaşananlar hakkında kaleme aldığı yazıda, “Polis protestoları çember içine alıyor, araya sızmaları engelliyor ve devlet ya da rejim karşıtı pankart ve döviz taşıyanları gözaltına alıyorsa, insanlara aleni bir şekilde küfür ve hakaret savuranları, açık bir şekilde ölüm tehdidinde bulunanları da almalı. Yasalara göre bu bir suç. Bugün Devrim Meydanı’nda yaşananlar, utanç verici. Kanun devleti, yasaların diğerlerini razı ederek bir taraf için, herkes geçerli olmasına önem verir. Merhum Kayid Salih adına zorbalık yapma, protestoculara düşmanlık etme ve saldırmanın onun zaferi anlamına geldiğini savunma, şimdi Rabbinin huzurunda olan bu adamın imajına zarar vermektir. Bu grup, bilerek ya da bilmeyerek ülkeye zarar veriyor” ifadelerine yer verdi. Başkentte ise yoğun bir şekilde gösterilere katılım gösteren protestocular, 12 Aralık seçimlerinden galip çıkan Tebbun’un diyalog çağrısını kabul etmek için bir takım şartların yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu şartlardan en önlemlileri ise şöyle; yüzlerce tutuklu protestocunu serbest bırakılması, bunların başında da Seksen hareketlerinin önde gelen isimlerinden olan ve ordunun manevi gücünü zayıflatmakla suçlanan Lahdar Burika geliyor. Medya araçlarının güvenlik güçlerinin pençesinden kurtarılmasını şart koşan protestocular, sivil devlet talebinde bulunuyorlar. Bu slogan ordu komutanına duyarlılık çağrısında bulunuyor. Protestocular, gösterilerde dün devrim istihbaratının adamları tarafından suikasta uğramasının 62.yıldönümü münasebetiyle Kurtuluş Savaşı’nın önde gelen isimlerinden Mühendis Aban Ramdane’nin fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşıdı. Protestocular, Ramdane’nin memleketi olan Tizi Vuzu’da “Tebbuni bir devlet değil, Abani bir devlet” sloganlarını atarak yeni, Cumhurbaşkanı’nı reddettiklerini ifade ettiler. Öte yandan şehirdeki aşiretler, 12 Aralık’ta gerçekleştirilen seçimleri boykot etmişti. Binlerce Cezayirli ülkenin çeşitli şehirlerinde gösteriler gerçekleştirdi. Bu protestolarda halk arasında Cumhurbaşkanı destekçileri ve muhalifleri arasındaki derin bölünme dikkat çekti. Cumhurbaşkanı’nı destekleyen kesim, Tebbun’un seçim vaatlerini yerine getirme gücünü ispatlayabilmesi için biraz daha zamanı olduğunu düşünüyor. Cezayir Üniversitesi İletişim Fakültesi Profesörü Rıdvan Bucuma, halkın bölünüşü hakkında “Ulusun arzuladığı yeni Cezayir, dışlama, nefret ve şiddet üretmemeli. Taraflar, şahıslar, gruplar, partiler birbirine karşı iken Cezayir ne kurtarılabilir, ne de yeniden inşa edilebilir. Yolsuzluk rejimin kökü ancak tarihi bir fikir birliğiyle kazınabilir. Yönetimin değişmesi, devletin varlığını ve halkın korunmasını tehdit ediyor. Halk uzun süredir devlet kurumunun yıpranması ve dağılmasını önlemek için barışçıl gösteriler gerçekleştiriyor. Uluslararası durum, Cezayirin Libyadaki durumu cehenneme çevirmek için Cezayiri bir omurgaya dönüştürmeye doğru ilerliyor” ifadelerini kullandı.
مشاركة :