Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Atina ve Ankara’nın aralarındaki Akdeniz yetki sorununu çözememeleri halinde Laheydeki Uluslararası Adalet Divanına gitmeleri gerektiğini söyledi. Türkiye, 27 Kasım’da uluslararası olarak tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile güvenlik ve askeri işbirliğini içeren mutabakat muhtırası ile Türkiyenin Akdeniz kıyısından Libyanın kuzeydoğu kıyısına dek münhasır ekonomik bölge kurulmasını sağlayacak mutabakat muhtırasını imzalamıştı.  Türkiye ile uzun süredir anlaşmazlık içinde olan Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi ise anlaşmanın geçersiz olduğunu ve uluslararası deniz hukukunu ihlal ettiğini öne sürmüştü. Miçotakis, ‘To Vima’ gazetesine verdiği röportajda, Türkiye ile Ege ve Doğu Akdenizdeki deniz yetki anlaşmazlıklarını siyasi ve diplomatik düzeyde müzakere etmeyi düşündüklerini dile getirerek, “Ama bir çözüme ulaşamazsak, Yunanistanın tespit ettiği anlaşmazlık hakkında Laheydeki Uluslararası Adalet Divanı gibi bir uluslararası organın hüküm vermesi gerektiği konusunda anlaşmalıyız” dedi. Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz’deki yeraltı zenginliklerini koruma altına almak için  bu ayın başında Uluslararası Adalet Divanına başvurmuştu. Türkiye’den şu ana kadar konuya ilişkin bir yorum yapılmadı. Birleşmiş Milletler’e bağlı (BM) Uluslararası Adalet Divanı Mahkemesine ait karar üye devletler için bağlayıcı ve bu kararlara karşı temyiz başvurusu yapılamıyor. Uluslararası kabul gören Kıbrıs Rum Yönetimi, 2011 yılında kıyılarında doğal gaz rezervi keşfetmişti. Çokuluslu şirketlere petrol ve gaz araştırmaları için lisans veren Kıbrıs Rum Yönetimi, adanın etrafındaki deniz yetki alanlarıyla ilgili Türkiye ile anlaşmazlık yaşıyor. Kıbrıs Rum Yönetimi ile diplomatik ilişkisi olmayan Türkiye, doğal gaz keşfedilen bazı alanların kıta sahanlığında yer aldığını ve Kıbrıslı Türklerin de bu bölgede Kıbrıslı Rumlarla eşit haklara sahip olduğunu düşünüyor. Türkiye,  petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri yürütmek üzere Fatih ve Yavuz sondaj gemilerini Kıbrıs açıklarına göndermişti.